Gazetemiz Doğruhaber, halkımızı ilgilendiren önemli sorun ve talepleri cesurca gündeme getiren nadir basın organlarından biri. Adı üstünde doğruları çekinmeden söylüyor. Doğruların ve doğruluğun sözcülüğünü yapıyor. Bazı basın organlarının yaptığı gibi gazeteciliği ranta, kişisel çıkara alet etmediği için insaf ve dürüstlük ölçüleri içerisinde kalarak olayların üzerine gidiyor ve kınayanın kınamasından da korkmuyor.
Toplumu ilgilendiren, toplumsal hayata zarar veren birçok mesele bu cesur davranış sayesinde ülkenin gündemine geldi, yetkilileri harekete geçirdi ve çözüme ulaştı.
Gazetemizin gündeme getirdiği sorunlardan biri de sokak köpeklerinin artık halkın can güvenliğini tehdit edecek bir duruma gelmesi. Hafta geçmiyor ki bir sokak köpeği saldırısı olmasın. Bazı yerlerde insanlar artık yalnız sokaklara çıkmaktan korkar hale geldiler. Bu yerlerden biri de Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Kampüsü…
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Kampüsünde birkaç ay arayla iki öğrenci köpeklerin saldırısına uğradı ve feci şekilde yaralandı. Son saldırı bu mübarek ramazan ayında üniversite bahçesinde yolda yürüyen bir bayan öğrenciye oldu. Gazetemizin de gündeme getirdiği ve tedbir alınması için uyarıda bulunduğu olay sonrası aynı üniversitede okuyan yakınlarımdan bazıları saldırıya uğrayan bayan öğrencinin hastanedeki fotoğraflarını bana gönderdiler. Tüylerimi diken diken eden görüntülerdi. Köpekler resmen bayan öğrenciyi lime lime etmişlerdi. Parçalanmadık yeri kalmamıştı. Bayan öğrencinin sağ kalması gerçekten bir mucize.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde okuyan öğrencilerin anlatımına göre okulun kampüsünde yığınla başıboş köpek var. Öğrenciler dışarı çıkmaya, kampüste dolaşmaya korkuyor. Bir yerden bir yere, mesela kantine, yemekhaneye, dersliklere korkarak gidiyorlar. Özellikle yurtlarda kalan öğrenciler karanlık basınca dışarı çıkamıyorlar. Sürekli bir endişe var öğrenciler arasında. Özelliklede de kız öğrenciler…
Öğrencilerin anlattığına göre rektör ve üniversite yönetimi de durumdan şikâyetçi olmalarına rağmen gereken tedbirleri alamıyorlar. Belediyenin, Valiliğin ancak bu sorunu çözebileceğini belirtiyorlar. Öğrenciler Cimer’i şikâyet yağmuruna tutmalarına rağmen herhangi bir sonuç alamamaktan mustarip…
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Van Belediyesi, Van Valiliği sokak köpeklerinin saldırısını önlemek, bir eğitim kurumu olan üniversitenin kampüsünü güvenli hale getirmek için daha kaç öğrencinin köpekler tarafından parçalanmasını bekleyecek. Önlem için bir öğrencinin ölmesi mi lazım?
Sadece Van değil, Türkiye’nin dört bir tarafında insanlar yalnızken, gece vakitlerinde sokağa çıkmaya, tenha yerlerden geçmeye korkar hale geldiler. Sokak köpekleri sorunu artık ülke genelinde bir güvenlik sorunu… Masum vatandaşların, yaşlıların, kadın ve çocukların köpeklerin saldırısına uğramadığı gün yok. Bu saldırıların çoğu da basına yansımıyor.
Hükümet neyi bekliyor? Bir avuç sözde hayvansever çığırtkanın hatırı halkın can güvenliğinden daha mı önemli? Hayvanseverlik köpekleri aç, sefil, barınaksız, sahipsiz bırakarak sokaklara salmak mıdır? Bu konuda artık ciddi adımlar atılmalıdır. Bu duyarsızlığın ayrıca uhrevi vebali de çok büyüktür. Hiç kimsenin gencecik canları, masum yavruları tehlikeye atmaya hakkı yoktur.