Siyonistlerle dost olup da kazanan, Siyonistlerin desteğiyle bir yerlere varan, güç sahibi olan hiçbir devlet, hükümet, örgüt ve parti yoktur, görülmemiştir. Siyonistler öyle kurnaz, bencil, hain, benmerkezci insanlardır ki asla onlara güvenilmez. Sırtlarını onlara dayayan sırtsız kalır. Onlar çıkarlarından başkasını düşünmezler, çıkarları için en yakın müttefiklerine ihanet etmekten, onları satmaktan çekinmezler. Yakın tarih Siyonistlerin dostluğuna bel bağlayıp da hayal kırıklığına uğrayan, yalnız bırakılan, harcanan liderlerle doludur.
Siyonistlerle uzlaşıp gelecek devşirme peşinde olan nice liderler, iktidarlar, bizzat Siyonistlerin ihanet ve arkadan hançerlemesiyle yok olup gitmiştir. Bu liderler, iktidarlar hem halklarının gözünde küçük düşmüş, halklarıyla yabancılaşmış hem tarih tarafından mahkûm edilmiş hem de içine düştükleri zillet çukuru pahasına istedikleri arzularına kavuşamamışlardır. Bu liderlere en iyi örnek Yaser Arafat’tır. Arafat, Siyonistlerle uzlaşarak, anlaşarak aklınca Filistin devletine ulaşmaya çalıştı ama bizzat Siyonistlerin organize ettiği bir suikastla, zehirletilerek öldürüldü. Yine Volodimir Oleksandroviç Zelenskiy, Ukrayna Devlet Başkanı… Bu adamın Siyonist çeteye olan destek ve hayranlığını herkes biliyor. Zelenskiy’nin Siyonist çetenin mazlum Filistin halkına yönelik soykırım ve katliamı karşısında, israil kendini savunuyor sözlerini duymayan yok. Yani kaşarlı bir Siyonizm taraftarı ve kim bilir onlara ne kadar hizmet etmiştir. Ama aynı Zelenskiy, ülkesi işgal altındayken ve iktidarını kaybetmek üzereyken dostları Siyonistlere yaptığı yardım çağrısına karşılık bulamadı. Siyonistler onun yardım çağrısını duymazdan geldi.
Müslüman ülkelerin iktidarları, liderleri Siyonistlerden dost olmayacağını, olamayacağını bilmeliler. Hem yüce Kur’an’ın hem de tarihin sesine, uyarılarına kulak vermeliler. Kur’an, Yahudilerin kaypaklıklarını, ihanetlerini, arkadan hançerlemelerini, sinsiliklerini anlatan ayetlerle doludur. Yine Kur’an, Yahudilerin İslam’ın ve Müslümanların en büyük düşmanları olduğunu, onlara asla güvenilmemesi gerektiğini, Yahudilere güvenip onlara dostluk ellerini uzatanların zillete mahkûm olacaklarını söyleyip bu konuda Müslümanları, Müslüman lider ve iktidarları şiddetle uyarmaktadır.
Siyonist işgalci rejimin İslam dünyasına yönelik en sinsi ve alçak tuzaklarından biri İslam ülkeleri arasında ihtilaf yaratıp onları bir birine düşürerek zayıflatmak, böylece hain projelerini hayata geçirmektir. Müslüman ülke iktidarları, liderler, özerk yönetimler, örgüt ve yapılar Siyonistlerin bu tuzaklarına karşı uyanık olmalıdırlar. Topraklarını, şehirlerini, imkânlarını Siyonist çetenin hizmetine açanlar; MOSSAD’ın, Siyonist unsurların kendi topraklarında rahatça faaliyet gösterip örgütlenmelerine, oradan komşu ülkelere yönelik düşmanca eylemler gerçekleştirmelerine göz yumanlar, bunu yaparlarken iyice düşünmeliler. Bu davranışları hem iktidarları hem de halkları için yıkımdan başka bir sonuç getirmeyecektir. Siyonistlerin dostluğuna bel bağlayanların akıbeti gözler önündeyken Siyonistlerin hatırına komşularıyla kavgalı olmaları akıl kârı olmamalı.
Evet, Müslüman ülkeler arasında, Müslüman komşular arasında, çoğu Batının asırlık hâkimiyetinden kaynaklanan ciddi sorunlar, sıkıntılar mevcut. Bu sorunların, sıkıntıların, hatta haksızlıkların mağdur ettiği halklar, milletler, kavimler var. Ama bu sorunların çözümü, bu adaletsizliklerin giderilmesi, bizzat bu sorun ve adaletsizliklerin kaynağı olan Batı ve onun ileri karakolu olan Siyonist rejime bel bağlamak, dostluk eli uzatmak değildir. Böyle bir şey deliliktir, akıl tutulmasıdır. Kuzunun kurda güvenmesi, mazlumun katilinden medet umması gibi bir şeydir.
Müslümanlar, kendi sorunlarını cesurca kendi aralarında halletmeliler; İslam’ın ve Müslümanların düşmanlarından yardım ve medet umarak değil.