Şubat ayının Müslümanların gözünde önemli bir anlamı var. Özel bir anlamı var. Her şubatta müminleri bir heyecan sarar, şehitlikle, şahadetle dolu bir havayı çekerler sinelerine… Manevi bir haz kaplar yüreklerini…

Çünkü bu ay şehadet ayıdır, şehitlerin ayıdır! İskilipli Atıf Hoca’nın, Hasan El-Benna’nın, Abbas Musavi’nin, Malcom X’in, Metin Yüksel’in, İmad Muğniye’nin, Şeyh Esat Erbili’nin, Şeyh Ragıp Harb’ın, Ömer Abdurrahman’ın, Selimhan Yanderbiyev’in, Şeyh Zeki’nin ve Molla Gıyasettin’in ayıdır bu ay. Kanlarıyla aziz İslam mektebinin temellerini sağlamlaştıran, iman ve tevhit ağacını sulayan, mümin kalplere cihat, direniş ve şahadet arzusu aşılayan yiğitlerin, cesurların, adalet ve özgürlük âşıklarının ayıdır…

Ve tabi ki Şeyh Şamil’in ayıdır. İslami mücadelenin, İslam davasının büyük önderi, Kafkas kartalı Şeyh Şamil’in ayı…

Şeyh Şamil kimdir? Aslında Şeyh Şamil kim değildir diye sormak lazım…

Şeyh Şamil denildiği zaman akla sabır gelir. Şeyh Şamil denildiği zaman akla adalet ve hürriyet için ölümüne direniş gelir. 

Bugün her zamankinden çok Şeyh Şamil gibi yiğitlere ihtiyacımız var. Bizim büyüklerimiz Şeyh Şamil gibi İslam için canlarını ortaya koysalardı, bugün İslam Ümmeti bu durumda olmayacaktı. İslam Ümmetinin tekrar dirilebilmesi, özgürlük ve adalete kavuşabilmesi için Şeyh Şamil gibi önderlere ihtiyacımız var. İnşallah Allah, bize Şeyh Şamil gibi liderler nasip eder.

Şeyh Şamil, 'Benim kavgam ne onur kavgası ne de çıkar kavgasıdır! Benim kavgam inanç ve iman kavgasıdır. İnancım için yaşıyor, inancım için gülüyor ve inancım için ağlıyorum" diyen bir adamdır. 'İnancım yoksa ben de yokum! İnancım, imanım için ölmek en büyük mutluluktur benim için" diyen bir adamdır Şeyh Şamil. Onun tek bir ideali vardı, o da Kafkasya'ya İslam'ın hâkim olması.

Yüce Allah, kendisine güvenip bağlanan imanlı nice az toplulukların kendilerinden çok daha güçlü, devasa ordularla savaşabileceklerini, zafer kazanabileceklerini buyuruyor yüce kelamında. Yüce Allah`ın bu müjdesinin ete/kemiğe büründüğü, bir fenomen olarak karşımıza çıktığı hareketlerden biridir İmam Şamil`in hareketi. O, nice az topluluğun, iman ve ihlasla donanmak şartıyla nice çok toplulukları yenebildiğinin, bir avuç müminin devasa güce sahip şeytani orduları tarumar ettiğinin ispatıdır.

İmam Şamil, bize, Müslümanlara, İslam ümmetine kurtuluşun yolunu; hayatı ve mücadelesiyle gösteren bir önderdir. Bir insan-ı kâmildir. Ondan öğreneceğimiz çok şey var. Yoldaki işaretleri, kurtuluş ve özgürlüğe götürecek yoldaki işaret taşlarını onun gibi önderlerden öğrenebiliriz ancak.

Şeyh Şamil’i ve şubatı manevi bir iklime dönüştüren diğer hürlerin yolunu rehber edinmeliyiz her zaman. Evet, onlar kanlarını dökerek sonsuza kadar hürleştiler. Canlarını hürriyetle takas ettiler. Ne güzel bir alışveriş!

Yolumuza birer kandil olan ve Anadolu topraklarını, Kafkasya’yı, Mısır’ı, Lübnan’ı, pek çok coğrafyayı, hatta Amerika’yı kanlarıyla sulayarak özgürlük tohumları eken şubat şehitlerini minnetle, özlemle, hasretle anıyorum. Rabbim yollarını yolumuz kılsın inşallah!