İnsanlık tarihinde dünyaya hükmetmiş, çok büyük güce ulaşmış, insanlığın kaderini ellerine almış büyük imparatorluklar kurulmuştur. Bu büyük imparatorluklardan çok azı adil bir düzen kurabilmiş, insanlık için mutluluk kaynağı olabilmiştir. Bu imparatorlukların ekseriyeti hükmettikleri dönemlerde halklara kan kusturmuş, büyük kıyımlara, zulümlere, katliamlara imza atmışlardır.

Halklar bu zulüm imparatorluklarından kurtulmak için arayışa girmişler, çaresizlik içinde kurtarıcılarını beklemişler, ümitsizliğin zirvesinde iken yüce Allah onları kurtaracak vesileler lütfetmiştir. Yüce Allah bu zulüm imparatorluklarına mühlet vermiş ama asla affetmemiştir. Bu imparatorluklar korkunç birer yıkılışla tarihin çöplüğüne yuvarlanıp gitmişlerdir. Kendilerini güçlerinin zirvesinde sandıkları, hiçbir zaman yıkılmayacakları hayaline kapıldıkları, insanlığa, halklara ilahlık tasladıkları, Allah’a karşı küstahlık ve isyanda sınır tanımadıkları bir anda yok olup gitmişlerdir.

Bu imparatorlukların çöküşlerine iki ana etken neden olmuştur. Etkenlerden biri o imparatorluklarda yaşanan ahlaki bozulmanın, yozlaşmanın bünyeyi tamamen çürütmesidir. Zulüm imparatorluklarında insani değerler, erdemler, adalet, özgürlük, hak, hukuk, merhamet, edep, haya, namus tamamıyla çekilip gittiği için ağacı içerden kemiren kurtçuklar misali bu değerlerin yokluğu o imparatorlukları içerden yıkıma götürmüştür. Ve içleri boşalmış kocaman kütükler gibi birden devrilip yok olmuşlardır.

Diğer bir etken ise ilahi misyonu yüklenmiş, peygamberlerin yolunu sürdüren tevhidi oluşumların, tevhidi hareketlerin tarih sahnesine çıkıp bu zulüm imparatorluklarıyla mücadeleye tutuşmasıdır.

Bugün hiç kuşkusuz birçok zalim devlet, zalim güç dünyamızda hüküm sürdürmektedir. Dünyamız zalimlerin tasallutu, tahakkümü altındadır. Ama hiç biri Amerika kadar insanlığı tehdit etmemiş, dünyayı zulüm ve fitneye boğmamıştır. Amerika insanlık tarihinin en büyük zulüm imparatorluklarından biridir. Bir asra yakındır insanlık, dünya halkları Amerika’nın şeytani elleriyle büyük bir zulmün, sömürünün, kaosun, buhranın, yıkımın içine düşürülmüş, korkunç acılar içinde çırpınmaktadır. Nerede bir işgal, katliam, zulüm, sömürü, yıkım, bozulma, sapkınlık varsa arkasındaki ana güç Amerika’dır. Dünyayı kasıp kavuran sömürünün, ahlaki yozlaşmanın, inançsızlığın, karmaşanın müsebbibi şeytani güçlerin önderliğini sürekli Amerika üstlenmiştir. Dünya adeta Amerika’nın tutsağı olmuştur. Sözde tüm halkların çıkarlarını korumaları için kurulan uluslararası kurumların, teşkilatların hepsi de Amerika’ya hizmet etmekte, Amerika’nın zulüm ve sömürülerini meşrulaştırmak için kullanılmaktadır.

Ama elhamdülillah dünyanın bu zulüm imparatorluğundan kurtulmasının zamanı gelmiştir. Amerika görkemli ama içi çürümüş, kurtçuklar tarafından kemirilmiş bir kütüğü andırmaktadır. Hala kendini dünyanın efendisi sanmakta, külhanbeyliği taslamakta, sağa sola bağırıp salyalarını sıçratmakta ama körkütük sarhoş bir ayyaş gibi yerinde dik durmayı bile başaramamaktadır.

Amerika için ölüm anını hazırlayan ve hazırlayacak olan her iki etken de söz konusudur. Amerika ahlaki çürümenin zirvesinde olduğu gibi peygamberlerin varislerinin direnişiyle de karşı karşıyadır.

Amerika artık can çekişen bir canavardır. Yaralı bir canavar. Yaşlanmış, hasta, hantal bir canavar… Ahlaki, insani erdemler yönünden tamamıyla iflas etmiş, dağılmış, birliğini, iç barışını kaybetmiş, ürkütücülüğü gitmiş, yıkılmanın eşiğinde bir imparatorluk… Bir zulüm imparatorluğu…

Ve en önemlisi ondan korkmayan, heybetini küçümseyen, karanlık yüzünü deşifre eden, onu küçük düşüren, projelerine çomak sokan, zulümlerine dur diyen bir Salihler zümresinin varlık bulmasıdır. Müminlerden, muvahhitlerden,  peygamber varislerinden oluşan bir hareket, İslami bir hareket her geçen gün etkinliğini artırıyor, dünyanın her yerinde, özellikle de ümmetin kalbi sayılan Ortadoğu’da Amerika’nın karşısında duruyor, ona direniyor, mazlum halkları onunla savaşmaya çağırıyor.

 Ümmetin tüm renklerini barındıran bu tevhidi hareket inşallah daha da büyüyecek, Allah’a tevekkül edip dayanarak, gücünü Allah’tan alarak ümmeti birleştirecek, mazlumlara rehberlik edip bu zulüm imparatorluğunu yerle bir edecektir.  

Amerika’nın günleri sayılıdır artık. İlham kaynağı, selefi Roma İmparatorluğu gibi bu zulüm imparatorluğu da çok yakında yıkılacak, yok olup gidecektir. Dünya çok geçmeden İslam’ın dirilten nefesiyle canlanacak, Müslümanların elleriyle insanlık yüce İslam’ın mutluluk asrına kavuşturulacaktır inşallah.

İnsanlığın hasretle beklediği, umutla yolunu gözlediği kurtarıcı, İslam’dan başkası değildir. Yüce İslam, adalete, özgürlüğe, mutluluğa, ahlaka, sevgiye hasret kalmış insanlığın elinden tutacak, onu zulüm ve sömürüden kurtaracak ve yeryüzünü tekrar yaşanır bir yer kılacak inşallah.