Söz konusu büyük şeytan Amerika olunca tüm dünya Müslümanlarının, hatta tüm dünya halklarının birlikte, topyekûn mücadele etmesi şarttır. Amerika’nın beli kırılmadan, Amerika İslam topraklarından, Asya ve Afrika’dan defolup gitmeden Müslümanlara, insanlığa rahat, huzur, barış ve güven sadece temennide kalır.

Amerika karıştırmaya, terör estirmeye, saldırganlığa, fitne ve fesada, işgale devam ediyor. Nerde bir zalim varsa, insanlık düşmanı varsa, diktatör varsa, işgalci varsa arkasında Amerika var.

Türkiye’deki cinayetlerin, terör saldırılarının, terör örgütlerinin, ekonomik terörün, darbelerin arkasında hep Amerika var. Amerika daha birkaç gün önce Türkiye’nin doğusunda terör saldırısı olacağını açıkladı. Hemen ardından da emir verilmiş gibi gariban işçileri taşıyan minibüs havaya uçuruldu. Kirli örgütler Amerika’nın açıklamasını emir sayıp ülkemizi kana buladılar.

Yine sınırlarımızdaki karmaşa ve güvensizliğin arkasında Amerika var. Türkiye ile güvenli bölge masalını okuyan Amerika her gün PYD’ye tırlar dolusu silah göndermeye devam ediyor. PYD’ye kara ordum diyen Amerika, Türkiye ile oynamayı sürdürüyor.

Amerika sadece askeri ve ekonomik olarak Müslümanları çökertmeye çalışmıyor, kültürel olarak da ümmeti yok etmeye çalışıyor. Eşcinsellerin faaliyet ve etkinliklerine milyarlarca lira harcayan büyük şeytan Müslümanların namus ve onurunu, dini ve ahlaki değerlerini de yok etmeye çalışıyor. Kişiliksiz, edilgen, köle ruhlu, ahlaksız, özüne yabancı bir neslin inşası için içimizdeki satılmış kesimlerle her türlü kirli ilişkiye girmekten çekinmiyor.

Amerika vahdetimizin, özgürlüğümüzün, insanca ve Müslümanca yaşayışımızın, müreffeh bir gelecek beklentimizin önündeki en büyük engel. Bu engeli mutlaka kaldırmalıyız. Amerika ile mücadelede ümmetin evlatları, Müslüman halklar aralarındaki ihtilafları, mezhep taassubunu, kavmiyet farklılığını, particiliği bir kenara bırakıp birlik olmalılar.

Amerika giderse, Kudüs’ün işgalcisi, ümmetin kalbine saplanmış paslı hançer Siyonist çete de gider. Mukaddes Filistin topraklarını Yahudileştirmekten çekinmeyen, İslam topraklarını ilhak edeceğini ilan eden, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı yıkma girişimlerini hızlandıran, İslam topraklarındaki fitne ve fesadın kaynağı, kanser tümörü İsrail de yok olur. İslam ümmetinin kalbinde İslam ümmetine meydan okuyan bu birkaç milyonluk terörist çeteyi kollayıp koruyan, küstahlaştıran, cesaretlendiren büyük şeytan Amerika’dır çünkü.

Zalim Sisi’nin omuzlarını okşayıp, “Benim en iyi diktatörüm” diyen, Mısır cuntasına Müslümanlarla mücadele için devasa maddi destek sağlayan; Keşmir işgalcisi putperest Hint yönetimine katliam ve tecavüzleri için göz kırpıp destek açıklamalarında bulunan; Körfez ülkelerinin başındaki korkak hainleri Müslüman halklara karşı koruyup karşılığında ümmetin petrollerine konan yine bu alçak Amerika’dır!

Amerika ve onun paralı askerleri konumundaki devlet ve örgütlerle samimi bir şekilde mücadele eden, bu konuda bedel ödemeyi göze alan her kim olursa olsun tüm gücümüzle arklarında olmalı, desteğimizi esirgememeliyiz.

Amerika ile mücadelede samimi olan devlet ve yapılar da kesinlikle güç birliği yapmalı, Amerika’nın tehdit ve şantajlarına, sahte önerilerine, müttefiklik yalanlarına kanmamalı. Amerika’ya elini uzatan kesinlikle kolunu kaptırır. Amerika ile ilişki, ortaklık, uzlaşma peşinen ölümü, esareti, köleliği kabul etmek demektir.

Amerika’nın şerrinden korunmanın tek yolu onun defolup gitmesini sağlamaktır. Amerika ile en iyi ilişki ilişkisizliktir.