Bazı insanlar vardırlar ki varlıklarıyla yüce Allah'ı hatırlatırlar. Konuşmaları, davranışları, yüzleri, ahlakları ile kişinin imanını artırırlar. İnsan onlara bakınca Allah ile irtibatının güçlendiğini, ahirete iştiyakının arttığını hisseder. Etraflarına manevi bir enerji yayarlar. İslami literatürde böylelerine insani kamil, kemal yolunda mesafe kat etmiş insan sıfatı layık görülür. Mehmet Yavuz böyle kişilerden biriydi işte. İslami dünya görüşüyle bir şekilde barışık ve tanışık, dini duyarlılık sahibi birinin onu tanıyıp da sevmemesi mümkün değildi. Herkese dostça davranırdı. Davasını, doğrularını cesurca ama hikmetle, nezaketle, cedelleşmeden anlatırdı. Çocukla çocuk, büyükle büyük olurdu. İnsanlara eşit davranırdı. Onun gözünde bir bakanla bir çoban aynıydı. Makam mevkiye asla bakmazdı. Karşılaştığı herkesle öyle samimi ve dostça davranırdı ki onunla bir defa görüşen bile kırk yıllık dostuymuş hissine kapılırdı. Onu bilen onu tanıyan herkes bu sözlerimin abartı olmadığını bilecektir. Ben de onunla dosttum. Bazen telefonda dertleşirdik. Toplumun kötü gidişatından yakınırdım. Beni sabırla dinledikten sonra hep ümit aşılayan sözler sarfederdi. Mehmet Yavuz, İslam davasının seçkin evlatlarından biriydi. Onun yokluğu davamız için büyük bir kayıp. Kalplerimiz onu kaybetmenin hüznüyle dolu. O öyle biriydi ki onu unutmak çok zor. Onu kaybetmenin hüznü yüreklerimizi uzun bir süre acıtmaya devam edecek. Tek tesellimiz o aziz insanın çektiği dayanılmaz acılarının bitip mutluluk yurduna kanat açmasıdır. O iyilerle, salihlerle komşu olmaya gitti. Bu sapkınlık ve imansızlık asrında Allah'a sevdalı bir kul olarak ahiret yurduna merhaba demek ne büyük bir nimet. Mekanın cennet olsun aziz dost. Efendimize, Onun temiz Ehli Beytine, seçkin Ashabına, yüce davamızın şehitlerine, şerefli rehberimize selamlarımızı götür. Gamlı gönlümüzü hüzne boğan iyi dost. Rabbimizden dileğimiz Cenneti Alada bizleri tekrar buluşturmasıdır.
Varlığıyla Allah'ı Hatırlatan Dost; Yokluğun Kalbimizi Hep Acıtacak
Sadullah Aydın