Zalimler ancak kaba dilden anlıyor. Bunu hep beraber gördük ve şahit olduk. Yıllarca uluslararası camiaya başvurarak Çeçenistan’da, Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de, Filistin’de yapılan zulmü durdurabilmek için uğraştık durduk ama; ne yapsak bir işe yaramadı ve zalimler bildiğini okuyor. Zulüm devam ediyor, zalimleri durduracak elinde yaptırım gücü olan herhangi bir kuruluş da bulunmamaktadır. Gerçeği söylemek gerekir ise kuruluşlar gerektiğinden fazla var ama; Müslüman ülkelere yaptırım uygulayabiliyor. Örneğin BM, ABD’ye ve genelde Batı ülkelerine karşı hiçbir güce sahip değildir. Yıllarca İslam dünyasına, Güney Amerika ülkelerine ve Afrika ülkelerine karşı gücünü gösterip durmaktadır. Filistin meselesi ise 75 yıldır BM’de görüşülüyor ama; herhangi bir gelişme veya iyileşme görülmüyor. israil terör devleti ise zaten BM’yi hiç ama hiç tanımıyor. Formalite olarak BM toplantılarına katılıyor ama; hiçbir anlaşmayı yerine getirmiyor. Güvenlik Konseyi, beşi ‘daimi’ olmak üzere on beş üyeden oluşmaktadır: Çin, Fransa, Rusya, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri. Bu ülkeler, II. Dünya Savaşı'nın galipleri olan büyük devletler ya da onların halefi olan devletlerdir. Bu daimi beş üye ülke de dünyadaki tüm zulümlerin temsilcileri ve müsebbibidirler. Tabiri caiz ise, bunlardan biri arkasında olmadan dünyada hiçbir siyasi gelişme veya bir değişim sözkonusu değildir. Şayet bir oluşum ya da bir gelişme bunların haberi dışında gerçekleşir ise hemen müdahale edilir ve bu gelişen olayın ya da oluşumun o beş üyeden birinin menfaatine bir şekilde illet getiriyorsa, acil BMGK acil toplantısına çağırılır, dünyayı ayağa kaldırırlar, gündemi tamamen onunla meşgul ederler. En ilginci de bu beş ülkeden biri ret oyu kullanırsa tüm bu işler boşa çıkmaktadır. Örneğin, israil terör devletinin uyguladığı soykırımı durdurmak ve derhal Gazze’de ateşkes uygulatması için toplanan bu ülkelerden biri ret oyu kullanırsa israil soykırım uygulamaya devam ediyor. Genelde Filistin konusunda ABD ret oyu kullanır, ABD kullanmaz ise Birleşik Karallık ret oyu kullanır. Bunlar böylece oyun oynarlar ve zulme destek verirler… Aynı şey Ukrayna konusunda da yapılmaktadır. Rusya, Batı’nın tüm isteklerine ve oylamalarına ret oyu kullanıyor ve BMGK hiçbir kararı BMGK’den geçemiyor… Aslında Ukrayna konusunda kendi kurdukları tuzağa düştüler…

Gelelim savaşa… Gazze’de bir seneden fazla bir zamandır fiili çatışmalar devam etmektedir. Söylediğimiz gibi, uluslararası kuruluşların ve örgütlerin Gazze konusunda güçsüz olduğunu gördük ve şahit olduk. israil terör devletinin hamisi ABD, Afganistan’dan çıkmak zorunda kaldı. Çünkü, Taliban yılmadan mücadeleye devam etti. Bir gün bile olsa ABD askerlerine ve kukla hükümetine rahat vermediler. ABD büyük bir koalisyon kurmuştu ama; Taliban pes etmedi ve ABD adeta Afganistan’dan kaçtı… Suriye’de aynı şekilde, zalim Esed vurdukça vuruyordu ama; mücahitler pes etmedi, mücadelelerine devam ettiler. Vurdular zalime, bir gün bile olsa Esed’e rahat uyku alma fırsatı vermediler. Sabırla mücadelelerine devam ettiler, savaşa karşı savaş ile karşılık verdiler ve başarılı oldular. Zalim kaçmak zorunda kaldı. Filistin meselesini de aynı minvalde ele almak lazım. Senelerce taş attık, artık taarruza geçme zamanı. Artık Filistin’e ve Gazze’ye silah desteği sağlanması lazım. Mücahitlerin elinin güçlendirilmesi şart. israil tam kalbinde bunu hissetmelidir. israil sadece savaştan anlayacak bir canidir. israil terör devleti ile olan savaş yalnızca savaş ile yok edilebilir. Dolayısıyla, Kassam mücahitlerine ciddi silahlar verilmelidir. Nasıl verilecek bilmem, onu başkaları düşünsün… israilin ciddi şekilde burnunu kırarsak işte o zaman BMGK kararlarını işleme alırlar. Bunların anlayacağı başka dil yok… Gazze’ye selam, direnişe devam!