İsrail terör devleti Gazze’yi ve sakinlerini yerle bir etmeye devam ederken hayatımız rutin bir şekilde devam ediyor. Düşüncelerimizde herhangi bir değişiklik yok. Olsaydı, ibadetlerimiz, hayat tarzımız, yediğimiz, içtiğimiz şeyler değişirdi… Her şey aynı yerde değişen hiçbir şey yok… Yıllarca İslam ümmetinin birleşmesini ümit ederek bugüne geldik… Batı Osmanlıyı bin parçaya bölüp kendi elleriyle sınırları çizerek kurduğu devletçiklerden ve cumhuriyetlerden hala neyi beklediğimizi anlamış değilim… Batı, bir İslam medeniyetini oluşturup bin seneye bir arada yaşamış olan İslam dünyasını sadece haritada bölmekle kalmayıp, ırklara, farklı fikirlere ve mezheplere de bölmüştür… İslam dünyası zaten Sünni ve Şia olarak bölünmüştü ama; Batı bu iki fırkayı da her birini yüzlerce fırkaya böldü… Biz birleşene kadar bin sene geçer ama dünyada zulüm saçan, fitne yağdıran zalimlere karşı baltalarımızı alıp çıkmazsak halimiz çok perişan…
Hz. Peygamberimizin zamanında yiyecek ve içecek malzemeleriyle birlikte Hayber Kalelerine sığınan Yahudiler, Peygamberimiz (sav)'in yiyecek ve içeceği bitince gitmesini beklediler. Hayber Kaleleri sağlam ve yüksek yerlerdeydi… Ok atarsan ulaşmaz, taş atarsan ulaşmaz, bağırırsan sesin ulaşmaz. Hayber’i yıkamadılar, Hayber fethedilemedi. İslam ordusu günlerce bekledi. Ancak Yahudiler kaleyi terk etmediler. Müslümanların malzemeleri azalıyor ve moralleri sınanıyordu. Günlerce beklediler. Ama boşuna! Bu uzun bekleyişin ardından Peygamber Efendimiz (sav) bir strateji geliştirdi. Yahudilerin Hurma ağaçları kesilecek. Hayber Yahudilerinin ekonomisini oluşturan hurmalar birer birer kesilecek, kaderleri çökecek, gelecekleri mahvolacaktı. Çünkü Yahudiler için para, zenginlik ve refah her şeydi. Ağaçların kesilmesi Yahudilerin psikolojisini bozdu. Zira hurma ağaçları kesildikten sonra burada kalmanın bir anlamı yoktu. Neticede Hayber fethedildi, anlaşma yapıldı ve Yahudiler Hayber/Fedek arazilerini ücret karşılığı işletmeye razı oldular. Eğer o "Hayber Savaşı"na katılmak istiyorsanız siz de bir Yahudi ağacı kesin! Siz de Peygamber Efendimiz (sav)'in stratejisini takip edebilirsiniz! Baltalarınızı alın ve Yahudi ağaçlarını kesin!
Nasıl mı?
Anlatayım efendim… Evinize giren her Yahudi malı bir ağaçtır. Kullandığınız her Yahudi deterjanı bir ağaçtır. İçtiğiniz her kola bir ağaçtır. İçtiğiniz her Yahudi suyu bir ağaçtır. Coca-cola, Pepsi, Fanta, Drops, Hacı Şakirler, Ariel Matikler, Algidalar, Domitoslar, Danones vs. her biri birer ağaçtır. Hayber Savaşı'na katılmak ister misiniz? O halde boykot baltanızı alın ve “Yahudi ağaçlarını” kesin. Rabbimiz, en ufak bir iyilik yapanın bile mükâfatlandırılacağını söylüyor! Bugün hiç yorulmadan bunu yapabiliriz… Bu küçük bir şey değildir… Bu büyük bir cihattır… Boykot çalışmalarımızın azaldığını görmek gerçekten üzücü bir şey. Bugün bizim yapabileceğimiz şey ve gerçekten bir netice vereceği şey de bilinçli yaptığımız boykottur. Bir Müslüman olarak bu cihada katılmak her bir Müslümanın borcudur. Yahudi ağaçlarını kesmekle kalmayalım, kökünü de kurutalım. Kim bilir yeniden çıkarlar… Gazze bizim toprağımız ve biz Müslümanız… Hz. Peygamberimizin (sav) stratejisini ihya edelim ve Yahudileri geldikleri yere gönderelim… İslam ülkeleri bir şey yapacak, şu saldırırsa iyi olurdu, bu saldırırsa iyi olurdu gibi yorumlar Yahudilere hiçbir zarar vermiyor. Sözlerimiz ulaşmıyor ve dinlenmiyor, füzelerimiz ulaşmıyor, yıllarca taş attık geri atıldı. Yahudi ağaçlarını keselim, hatırlatalım Hayber günlerini… Gazze’ye selam, direnişe devam!