İşgalci israil – Gazze savaşı tüm şiddeti ile devam ediyor. Bizler tüm şiddeti ile israil’i kınamaya devam ediyoruz! Geçen hafta Dışişleri Bakanımız, israil’i çok şiddetli bir dille kınadı. Tel-Aviv’de sirenler çaldı, Yahudiler bodrumlara sığındı! Türkiye’de ve Arap dünyasında israil mallarını boykot ediyoruz, yakında israil’in ekonomisi çökecek ve Gazze özgürleşecek…

Gazze Filistin’in dörtte biri bile değil… Gazze Hollywood filmlerinde gördüğümüz bir açık hava hapishanesidir… 7 Ekim’de HAMAS saldırmış gibi gösterilen bu savaşın suçluları bizleriz… Kaç defa israil mallarını boykot ettik, kaç defa ABD ve Avrupa mallarını boykot ettik ve hala ülkemizde israil mallarını boykot ediyoruz… Bu ne demek biliyor musunuz? Bizler hala israil şirketleriyle birlikte çalışıyoruz ve Gazzeli Müslümanların akıtılan kanına ortak oluyoruz…

Gazze saldırısı başladıktan bu yana ülkemizde ya da Arap dünyasında mühürlenen hiçbir şirket ya da ofis yoktur… Uluslararası hukuku hiçe sayan ve her gün Gazze’de hastane, okul, mülteci kamplarını çiğneyen israil ve ABD’nin ülkelerimizdeki elçilik binalarını, ofislerini, şirketlerini uluslararası hukukun gereği korumaktayız! Amma ve lakin israil ve ABD her fırsatta tehdit dili ile hem Türkiye’yi hem de tüm İslam âlemini tehdit etmeye ve uyarmaya devam ediyor…

İslam dünyası dediğimizde neyi kastediyoruz bilemiyorum ama 2 milyarı aşkın Müslümanın yaşadığı bu dünyayı israil ve ABD, Gazze’ye dar ettiler… Önce beton duvarla çevirdiler, komşu ülkelerde her türlü askeri darbeyi gerçekleştirdiler, kendi yandaşlarını koltuklarına oturttular ve Gazzelileri dünyadan silmeye çalışıyorlar…

İşgalci israil’i hala bir bağımsız devlet olarak tanıyoruz değil mi? İlk tanıyan da Türkiye olmuştu zaten… İşgalci israil’e söylemedik laf bırakmadık… Resmi açıklamalarda bizzat Cumhurbaşkanının ağzından çıkan ifadeler Terör devleti, çocuk katili, işgalci israil…

Ülkeyi tanımaktan vazgeçelim olmaz mı? İşgalci israil ve ABD şirketlerini kapatalım, NATO’dan çıkalım, elçiliklerini kapatalım, ticari ilişkilerimizi koparalım, boğazları kapatalım, hava sahamızı israil ve israil’i destekleyen ülkelere kapatalım, olmaz mı? Mitinglerde söylediklerimizi faaliyete dökelim…

Kırmızıçizgimiz hangisi, Kudüs’teki Mescid-i Aksa mı? Hani Hz. İbrahim (aleyhi selam) bir müminin kalbini kırmamak için Kâbe’yi yedi kere yıkardım sözü vardı… Gazze’de Gazzelilerin kalbi değil kırılan hayatı yıkılıyor, bizim kalplerimizi kırıyorsunuz içi boş, hiçbir yaptırım gücü olmayan siyasi laflarla donatılmış… Bu millet ve bu ümmet sizi unutmayacaktır.

Geçen haftam tüm Arap ülkelerindeki arkadaşlarımı arayarak bir küçük araştırma yapmakla geçti… Ümmet gerçekten Gazze için birleşmiş durumda… Fas’tan Malezya’ya kadar tüm Müslümanlar Gazze için dua ediyor ve elinden geldiği şekilde yardım etmeye çalışıyor… Fakat Fas’tan Malezya’ya kadar İslam ülkelerindeki yönetimler büyük laflar ederek ama hakikatte hiçbir şey yapmıyorlar… Bizler hazırız beyler, sizler hazır mısınız demek istiyor vicdanımız ama liderlerimiz bizi düşünmekten elleri kolları bağlı oturuyorlar! Ne yapalım Coca-cola’yı boykot etmeye devam edeceğiz başka elimizden bir şey gelmiyor… Gazze’ye doğru yola çıkarsam yolda tutuklarlar, terörist diye 750 yıl hapis cezası alabilirim… Boykota devam ediyoruz, şimdilik bizim yapabileceğimiz fiili cihat bu… Duaya da devam ediyoruz ama önce fiili dua sonra sözlü… Gazze’ye selam, direnişe devam! Allah’a emanet!