Seçime bir hafta kaldı ve hala arafta kalanları görüyorum… Türkiye yeni bir yüzyıla girmektedir… Elbette kolay değil… Bugünlere kolay gelinmedi… Büyük bir devletin çöküşünden sonra ayağa kalkmak yeni bir cumhuriyeti omuzlarında taşımak kolay değildi… Komşular gelişirken, modern teknolojilere sahip olurken Türkiye'de bin sene inşa edilen kültür yıkılmaktaydı.  Başörtü, sakal, cami bir tehdit olarak görülüyordu. Osmanlı lağvedilmiş ama Müslüman halk kalmıştı. İnsan devlet lağvedilmiş diye bin seneden beri gelen örfü, adeti, dini bırakamıyordu.  En zor şey değişmektir. Yıkmak çok kolay, değişmek ve yeniden inşa etmek çok zor… Bugün bir misafirim geldi, 15 yıl Medine'de kalmış. İslam Üniversitesinde okumuş, giderken Şafii gelirken Hanbeli olarak gelmiş… Bazı konularda konuşurken gördüm, çok değişmiş… Memlekete giderse yapamaz, kimse onu anlamaz… Onu eski haline getirmek çok zor olacak… Kendi memleketinde bir virüs gibi olacak… Ayrıca, herkesi tekfir edecek… Kapalı bir ortamda ve tek görüşlü insanlarla kaldığı besbelli…  Türkiye'nin durumu da biraz ona benzemektedir… Osmanlıdan sonra halk çok zor bir durumdan geçirildi. Cumhuriyet kuruldu ama; halka bir şey verilmedi tam tersi alındı. Alınan ise kültür, din, örf, adet oldu… Yeni bir kültür dayatıldı… CHP zihniyeti bu halkı allak bullak etti. Ne doğulu kaldı ne de Batılı oldu, arada sıkışıp kaldı… Halkı böldüler, dini böldüler, camileri kapattılar, ezanı değiştirdiler, kılık kıyafeti değiştirdiler… Batı teknolojide ilerler iken, araba, silah, ilaç yaparken Türkiye'de meclis insanların kıyafeti ile ilgili yasalar çıkarıyordu… Kolay değil, koskoca bir Osmanlı İmparatorluğundan sonra onun vilayetinden bile küçük bir devletin emriyle yaşamak, onlara benzemek ve bin yıllık kültürünü değiştirmek kolay değil idi… Hala bazı insanların tereddütlerini görmek mümkündür… Türkiye gibi kendi geçmişine küfür eden, eleştiren, nefret eden bir ülkeyi görmek te mümkün değildir…

Son 20 yıldır Türkiye değişmeye başladı. İnsanların gözü önünde büyük değişimler oluyor… 80 yıl Batı'nın ağızına bakarak yaşamaya alışan insanlar tedirgin oluyor. Onları anlamak da mümkün ama; bu hep böyle gitmeyeceği de belli idi. Bu memleketi seven ve Batı'nın uşağı olmak istemeyenlerin de olduğunu görmek lazım… Bugün Türkiye'de yapılan seçimlerde Millet İttifakına mı yoksa Cumhur ittifakına mı oy verelim diye düşünen hala arafta kalan insanlara gelince şunu söylemek isterim… Bu seçimde Türkiye'nin kaderini belirliyoruz, bağımsız bir Türkiye mi yoksa Batı'nın uşağı mı olacağız? Bağımsız aday da belli Batı'nın uşaklığını yapacak aday da belli. Olaya böyle bakmak gerekiyor diye düşünüyorum…

Gerçek demokrasi, özgürlükler getireceğim demek sadece boş sözlerdir. 80 yıl boyunca demokrasi ve özgürlükler diye bizi aldattılar… Batı'dan bize hiçbir şey gelmez… Batı bizleri böldü, sömürdü ve hala aynı şeyi istiyor… Biz Batı'nın istediği adayı seçmek zorunda değiliz… Biz Batı'ya hiçbir şey vermek zorunda değiliz… Artık kendi kaderimizi Batı'ya bakmadan, Batı ne diyor demeden kendimiz belirleyelim… Batı'nın bir pazarı haline gelmeyelim… Bu toprakların sahibi biziz Batı ve Batı hayranı olan zihniyet değil… Bizim kurtuluşumuz Batı'da değil bizde… Bizler Müslümanız ve Müslüman kalmak zorundayız…