Tüm İslam alemi Ramazan oruçlarına başladı... Teravihler kılınıyor, iftarlar yapılıyor... Fakir fukaraya yardımlar ediliyor... Fırınlarda Ramazan pideleri çıkıyor, lokantalarda iftar menüleri hazırlanıyor... İftara doğru yollarda trafik oluşuyor, iftara geç kalması endişesi Müslümanları heyecanlandırıyor... Öğle saatlerine doğru biraz sinirleniyoruz ama ikindiden sonra kendimize geliyoruz... Sadece aç kalmıyoruz, sinirlerimize de hâkim olmayı öğreniyoruz... Aç kalan fakir fukaranın halini öğreniyoruz... Sabırlı olmayı öğreniyoruz...

Sahurda uykumuzu bölüp kalkıyoruz... Daha önce çok nadir kıldığımız ‘Teheccüt’ namazını kılıyoruz... Ramazan dışında bir araya gelip hep birlikte bir yemek yemeye bile fırsat bulamazken, Ramazan ayı aileyi bir araya getiriyor, böylece hanede bereket artıyor... Ramazan dışında namaz kılmayanlar bile namaz kılıyor, teravihe katılıyor... Ramazan dışında sadece Cuma günü camiyi dolduranlar bir ay boyunca camileri dolduruyor... Ramazan kendini her alanda gösteriyor... Müslümanlar aç kalıyor ama; ruhen doyuyor... Gıybetler, dedikodular azalıyor... İnsanlar daha sakin ve daha merhametli olmaya çalışıyor... Ramazan’da fakir fukaranın durumları da farklı oluyor... En mutlu çocuklar oluyor... Öğleye kadar oruç tutuyorlar ya da ikindiye kadar ama; iftarda babalarıyla beraber olmaktan mutluluk duyuyorlar... Babalarıyla teravihe gidiyorlar, sahurda kalkıyorlar ve Ramazanın bereketinden tecrübe ediniyorlar... Ne mutlu Müslümanım diyebilene... Çocuklar şimdiden Ramazan bayramına hazırlık yapıyorlar... Ramazan’da oruç tutmak ne büyük bir erdemdir... Oruç tutmayan gençler ise o duyguyu orucu tutmadan bilemezler...

Oruç tutmayan gençler neyden mahrum kaldıklarını bilselerdi kesinlikle oruç tutarlardı... Oruç sadece sabahtan akşama kadar aç kalmak değil, bir direniştir... Kendi nefsiyle yapılan bir mücadeledir... Hayat boyunca karşısına çıkacak olan her türlü zorlukla nasıl mücadele etmesi gerektiğini öğreten bir ibadettir. Namaz, nasıl bir Müslümana sadece tek olan Allah’ın önünde eğilmesi gerektiğini öğretiyorsa, oruç da Müslüman’ın her türlü zorluklara karşı sabırlı bir şekilde direnmesi gerektiğini öğretmektedir...

Bugün ellerinde sigara ile dolaşan Müslüman çocukları görünce, kafelerde çay yudumlayarak oturan gençleri görünce hakikaten üzülüyorum... Eskiden görmediğimiz çok şeyi bugün görür hale geldik... Her mahallede sahurda davul çalardı... Belediyeler iftar çadırları kurardı... Camiler süslenir, yolda iftara geç kalanlara su ve hurma dağıtanlar olurdu... Bazı lokantalar iftara kadar kapalı olurdu... Oruç tutmayanlar tutanlara karşı saygı göstererek gizli yer ve içerdi... Hiçbiri kalmadı... Nerde kaldı eski Ramazanlar...? Nerde kaldı Hacivat ve Karagöz...? Nerde kaldı evde yapılan toplu iftarlar... Yeni adet çıktı şimdi lokantalara ve restoranlara iftara çağırmak gibi... Yeterince anlatamadık galiba, yeterince çalışmadık... İslam bir medeniyet... İslam bir hayat biçimidir... Neden gençlerimiz İslam’dan, medeniyetimizden, kültürümüzden uzaklaşıyor...? Ne oldu, ne değişti ve nerede yanlış yaptık... Eski Ramazanları geri istiyorum... Her yerde Ramazan’ın farkını görmek istiyorum... Gençlerimizi, büyüklerimizle konuşurken görmek istiyorum... Saygı ve sevgiyi görmek istiyorum... Bu Ramazan’ın tüm İslam aleminin kurtuluşuna vesile olmasını istiyorum... Her iftarda ettiğimiz duaları gençlerimiz için yapalım... Bizden sonra gelecek olan gençlerimizi İslam yolunda yetiştirelim... Daha fazla gayret, daha fazla ilgi gösterelim... Gençlerimize doğru bilgi ve gerçek Ramazan’ı anlatalım... Oruca niyet nasıl yapılırla beraber, orucun amacını da anlatalım...