Çeçen halkı Türkiye’yi seviyor. Rus-Çeçen savaşlarında Çeçen halkının imdadına, gönderdiği yardımlarla yetişen Türkiye Müslümanlarının yardım elini Çeçenler asla unutmadı. Türkiye’de asrın felaketi olarak niteleyebileceğimiz deprem felaketi Çeçen halkını da diğer Müslüman halklar gibi derinden üzmüştür. Camilerde ve insanların toplandığı her yerde Türkiye’deki deprem bölgesindeki Müslümanlara nasıl yardımcı olunabileceği konuşuluyor ve dualar ediliyor. Çeçen halkı gerçekten Türkiye’yi seviyormuş! 1995’te Erzurum’da Çeçenlere bir yardım toplama sırasında bir nine kendisi için aldığı kefenini ve bir çeyrek altın getirerek ‘Oğlum bunları verebilirim’ dediğini hatırlıyorum... Gerçekten beni çok duygulandırmıştı bu olay... Bugünlerde Çeçenistan’da her köy ve kasabada binlerce ton gıda ve giysi toplandı. İnsanlar Türkiye’deki kardeşlerine bir lokma olsa bile yardım göndermek istiyorlardı ve bunun için kanallarını arıyorlardı. Elbette, para gönderenler vardı ama; Türkiye’deki felaketten haberdar olan amcalar ve nineler, şehirli ve köylü, emeklisi ve genci, kadın ve çocukları da bu zor günlerde kardeşlerine bir şeyler göndermek istiyordu... Çeçenistan diğer ülkelere ve bölgelere benzemez... Rus işgali altında ve Kremlin tarafından atanan bir cani tarafından yönetilmektedir. Her şey o kadar zor ki, böyle bir felaketin yaşandığı günlerde bile kendi kardeşlerine yardım göndermek için özel izin almak gerekiyor. Bu izin işte zor görüşmelerin sonunda alındı... Cuma günü gece: 00.00 kadar zaman verildi ve sadece 10 ton malzeme toplamaya... Perşembe öğleden sonra Cuma gece yarısına kadar 10 ton gıda ve giysi toplanacaktı. İşte Çeçen halkı seferber oldu. Her köy ve kasaba, her camiden kamyonlar kalkıyor, insanlar akın ettiler... Ramazan ve Kurban bayram sabahı gibi bir Cuma günü yaşandı diyebilirim. Gerçekten çok duygulandım...

Çeçenistan’daki en büyük yardım kuruluşlarından bir tanesinin tüm ilçelerdeki depoları doldu... 10 tonu çoktan geçti... İnsanları durdurmak imkansız hale geldi. Her Çeçen ‘çorbada benim de tuzum bulunsun’ dercesine böyle felaket günlerinde lazım olacak diye düşündüğü bir şeyler getirdi. İnsani yardım kuruluşu ‘Hayır’ insanlara ‘yeter’ çağrısı yapmak zorunda kaldı. Çünkü izin sadece 10 ton için verilmişti. İnsanlar dinlemiyor, şehirlerde yardım getirenler yollarda trafik oluşturdu... Depolar yetmeyince pazar yerlerindeki depolar doldu. Çeçenistan adeta ‘vefa borcunu’ ödemek için kollarını sıvamıştı... Vicdani bir yükümlülük duygusu uyanmış oldu. Bu millet böyle bir deprem yaşamadı ama; ona benzer çok büyük iki savaş yaşadı... Evlerini yıktılar, göç etmek zorunda kaldılar, yüz binlerce insanı kaybettiler. Bugün Türkiye’de deprem bölgesinde yaşananları Çeçenlerden daha iyi kim anlayabilir?! Yerel hükümet ses bile çıkarmadı... Çıkaramazdı da... Çünkü, halk birleşmiş ümmet bilinci ile hareket ediyordu... Şimdi insani yardım kuruluşunun görevi bu toplanan yardımları Türkiye’ye iletmek... Bir sorun daha var, AFAD ve Kızılay kullanılmış giysi kabul etmiyor. Artık diğer yardım kuruluşları da kullanılmış giysi kabul etmiyor... Çeçenistan’da şimdi tüm toplanan eşyaları paketleyecekler, yeni ve eski ayırt edecekler ve Türkiye’ye doğru yola çıkaracaklar. Çeçenistan’da sadece ‘Hayır’ kuruluşu değil, diğer yardım kuruluşları da Türkiye’ye yardım gönderiyorlar. ‘Yeni Hayat’ yardım kuruluşu Türkiye’de bir konteyner köyü kurmak istiyor ve bölgede görev yapacak doktor ve arama kurtarma ekiplerini getiriyor. ‘Al-Mansur’ yardım kuruluşu arama kurtarma ekiplerini gönderdi ve çadırlar temin etti. Türkiye’deki Çeçen muhacirler derneği ‘Kafkasder’ bölgeye erzak ve günlük gereken malzeme gönderiyor. En güzeli de Çeçen halkı bugün Türkiye için dua ediyor... Allah yar ve yardımcımız olsun!