Çocuklarda alt ıslatma

Günümüz dünyasının ebeveynlerini üzen çocuk davranış bozukluklarının en önemlilerinden biri alt ıslatma davranışıdır.

Alt ıslatmanın sorun olarak algılanabilmesi için çocuğun beş yaşını doldurmuş olması gerekir. Çocuğun mesane kasları iki yaşından önce olgunlaşmadığı için çocuklar iki yaşından önce kendilerini tutamazlar.Çocuklarda gündüz alt ıslatmama durumu iki yaşından sonra oluşmaya başlar gece kendini kontrol etmesi 4-5 yaşını bulur.

Bir çocuk beş yaşından sonra altını ıslatıyorsa orada fiziksel ya da psikolojik bir sorunun varlığından söz edilebilir.

ALT ISLATMANIN NEDENLERİ

FİZİKSEL NEDENLER

-Genetik yatkınlık yapılan araştırmalarda anne ve babasında alt ıslatma problemi olan çocukların altını ıslatma oranı yüzde 70, anne babadan sadece birinde alt ıslatma problemi varsa oran yüzde 40`a düşmektedir. Genetik eksenli problemlerde çözüm çok zor olmakta, bu çocuklarda alt ıslatma problemi 10-11 yaşına kadar devam edebilir ailelerin bu konuda sabırlı davranmaları gerekmektedir.

-Sinir kas kontrolünün gecikmesi kas kontrolü gelişmemiş çocuklar alt ıslatma konusunda kendilerini tutamazlar,

-Fazla tuzlu ve sulu yiyecek ve içecekler,

-Ayakların ve bel kısmının üşütülmesi.

  PSİKOLOJİK NEDENLER

-Erken ve baskılı tuvalet eğitimi alt ıslatmayı tetikler,

-Yeni bir kardeşin doğumu ve kıskançlık,

-Okula başlama, okulu değiştirme, okul korkusu alt ıslatmayı tetikleyebilir,

-Anne babanın ayrılması aile ilişkilerinin bozulması iletişimde şiddet dilinin kullanılması,

-Ailenin aşırı koruyucu ve hoşgörülü tutumu,

-Çocuğun ilgi çekmek ve öç alma isteği,

-Anne baba tarafından baskı altına alındığını ve kişiliğini tehdit altında hisseden çocuk altını ıslatabilir.

ANNE BABA NE YAPABİLİR

-İlk yapılması gereken çocuğun tıbbi bir muayeneden geçirilip problemin organik olup olmadığını tespit etmek,

-Kas kontrolü iki yaşından önce gelişmediği için tuvalet eğitimi iki yaşından önce verilmemeli, ebeveynler bu konuda acele etmemeliler,  tuvalet eğitimi verilirken baskıcı ve zorlayıcı tavırlardan uzak durmalılar,

-Altını ıslattığı için çocuğa ceza verilmemeli ceza çözüme hizmet etmez, bilakis sorunu içinden çıkılmaz hale getirir,

-Sulu ve tuzlu yiyecek ve içecekler çocuğa kontrollü verilmeli. Yatmadan iki saat önce bu tür yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalı özellikle kola türü içecekler içinde bulunan kafein idrar torbasını tahriş edebilir,

-Çocuğun altını ıslattığı başkalarına söylenmemeli,

-Gece belli aralıklarla saat kurularak çocuk tuvalete götürülmeli,

-Çocukla iletişime geçmeli durumun geçici olduğu çocuğa anlatılmalı,

-Çocuk altını ıslatmadığı zamanlarda ödüllendirilmeli,

-Çocuğa karşı ilgisiz davranışlardan kaçınılmalı,

-Anne ile baba arasındaki geçimsizlik, yeni bir kardeşin doğumu, ailede ölüm, ayrılık, hastalık, okul başarısızlığı gibi yaşam olaylarının yaşattığı kaygılar nedeni ile çocuk tuvalet alışkanlığı kazanmış olsa da tekrar altını ıslatmaya başlayabilir. Çocuğa anlayış destek ve ekstra ilgi göstererek çocuğun endişesini azaltmak için çaba gösterilmeli,

Sonuç olarak alt ıslatma problemi genetik ise aile sabırlı davranmalıdır. Bu durumun 10-11 yaşına kadar devam ettiğini bilmeleri gerekir.

Aileler bu durumda çocuğu aşağılamamalı, küçük düşürmemeli, çocuğun kişiliğini ezmemelidir. Psikolojik eksenli durumlarda aileler güven ortamı sağlayıp çocuğu koşulsuz kabul edip durumun geçici olduğunu çocuğa hissettirmelidir. Unutmamamız lazım bu dünyadaki en değerli varlığımız evladımızdır, ona göre davranmamız gerekir vesselam…