Hocam: ‘`bu çocuk sözümü hiç dinlemiyor”, “Ne dersem tersini yapıyor, artık söz geçiremiyorum” gibi cümlelere sık sık şahit olmaktayız. Çoğu anne-babanın yaşadığı sorunlardan birisidir çocuğuna sözünü dinletememek. Anne-babaların en mutlu olduğu anlar evlatlarının onları dinlemesidir.
Özellikle ilk çocukluk yılları dediğimiz 0-4 yaş arası çocuğun, dünyayı keşif evresi olduğu için çocuk çok yoğun duygular içindedir. Bizleri duymayabilir ya da onun ilgi alanına girmiyor olabiliriz. Demek istiyoruz ki, her itiraz söz dinlememe olarak anlaşılmamalı.
Özelikle annenin tesir gücünü kaybetmesinin sebebi çocuğu ile sık sık yüz göz olmasıdır. Bir isteği onlarca kez tekrar etmesidir. Bir süre sonra ebeveyn sağırı dediğimiz çocuk meydana gelir. İşitip uymazlıktan gelme eylemi meydana gelir. Yani çocuk ile iletişimde de sözlerimizi iktisatlı kullanmamız gerekir, çok konuşup sözlerimizi etkisiz kılmayalım. Çocuktan yapmasını ya da yapmamasını istediğimiz şeyin makul olması temel belirleyicimiz olmalı. “Makul” olanı yani akla-mantığa uygunluğu referans noktası olarak almalıyız.
Çocuk eğitiminde amaç çocuğa söz dinletmek değil, ona tesir etmektir. Çocuk etkisi altında olduğu, sevdiği ve bağlandığı kişinin tesirindedir. Bağ kuramadığımız çocuğa söz geçiremeyiz. Ebeveynler hiç ses çıkarmayan, bir dediğimizi iki etmeyen, leb demeden leblebiyi anlayan çocuk istiyorlar. Öncellikle bakmamız gereken, çocuğumuz ile bağımız hangi seviyede. Eğer bağ varsa merak etmeyin tesir de oluşur.
Çocuk sürekli eleştiriliyorsa, çocuğa sürekli emir veriliyorsa, çocuğun evde alınan kararlarda söz hakkı yoksa söz dinlemez. Çocuk adı üzerinde çocuktur. Hata yapar çocuğun hatası hemen o an düzeltilmemeli sürekli davranışları düzeltilen çocukta ebeveyn tesir gücünü kaybeder. Baba çocuğa söz geçiremiyorsa kendisini gözden geçirmeli, çocukla arasındaki engelleri kaldırmalı, çocuğun gözünde kural ve nasihat simgesi olmaktan çıkıp çocuğu ile güven ve sevgiye dayalı bağ kurmalı. Anne-baba çocuğun her hatasına dikkat etmemeli, çocuğun bazı hatalarını görmezden gelmelidir. Söz dinletme konusunda önemli bir diğer nokta da kararlılıktır. Koyduğumuz kurallara uyulmaması durumunda takındığımız tavır, peşi sıra gelebilecek yaptırımlar ve kararlılığımız, çocuğun davranışlarının ve kişiliğinin şekillenmesinde önemli rol oynar.
Sonuç olarak biz anne-baba olarak şunu düşünmeliyiz. Ben kendime her konuda söz geçirebiliyor muyum? Yapmam gerekenleri yapmada yahut yapmamam gerekenlerden uzak durmada her daim kendime sözümü geçirebiliyor muyum? Bir karar aldığımda bunu uygulama noktasında yeterli azmi ve çabayı gösterebiliyor muyum? Bu sorulara cevabımız evetse çok büyük ihtimalle bu kararlılığımız sayesinde çocuğumuza söz dinletme konusunda da herhangi bir sorun yaşamıyoruzdur. Fakat cevabımız hayır ise bu durumda hükmümüzü öncelikle kendimize geçirmeliyiz ki bunun yansımasını çocukta da görebilelim.
Rabbim bizi çocuğu ile güven ve sevgi temelli bağ kuranlardan ve onlara tesir edebilen ebeveynlerden eylesin. AMİN. VESSELAM…