Hikayeyi şöyle değiştirelim: Çin Devleti, israil terör rejimine her gün füze atıyor, her gün askerleri ölüyor. Ve bir gün Çin devletinin lideri ve ekibi israil saldırısıyla ölüyorlar. Buradaki zeka küplerinin yorumu şu: “İyi oldu, Allah bir zalimi başka bir zalimin eliyle işte böyle def eder. Çinin zulüm dolu tarihini ve Doğu Türkistan’da neler yaptığını unuttuk mu? Hem bunlar da amerika kadar tehlikeli.”

Ya da aynısını Çin değil de Rusya yapınca benzer sözleri söyleyecekler.

“İran pers yayılmacılığı yapıyor.

İran, sahabi düşmanlığı yapıyor.

İran, ana gövdeden kopmuş bir mezhep devleti.

İran, mut’acı, İran takiyyeci.

İran, İslam dünyasını bölmek için batı tarafından korunuyor.

İran, herkesi satıyor.

İran, kendi çıkarlarından başkasını düşünmez.

İran, İslamı değil kendi mezhebini yaymayı politika ediniyor.

İran, Suriye’deki devasa cürümlerin sorumlularından.

İran, kendisine tabi olmayan sünnileri müslüman kabul etmiyor.

İran, vahdet diyerek sünnileri kandırıp kendi hedeflerine ulaşmaya çalışıyor.

İran olmazsa israil, israil olmasa iran olmaz.

İran, gerçek hedefleri vurmuyor, rasgele yerlere bir şeyler atıyor.

İran şöyle İran böyle.”

He ya, bu hususta her gün yeniden aydınlanmanın şehvetiyle çevresini aydınlatmak için istemediğiniz kadar deliller, yaşanmışlıklar, mevcut misaller, bilgi ve belgeler, beyanlar, eserler, videolar, nakiller anlatma cihadının(!) tam zamanıydı.

Bunları tartışmanın tam sırasıydı.

Eee Sünni dünyası Gazze için kılını kıpırdatmıyor.

“Olabilir.”

Terör devletinin çevresindeki kuklalar ve diğerleri israilin güvenliği için canlı kalkan oluşturuyor.

“Olabilir.”

Bu lanetli ur, tüm silahlarını, bombalarını, uçaklarını, uluslararası dokunulmazlığını Amerika’dan alıyor, buna karşı sünni alemin hiçbir ciddi itirazı bile yok.

“Olabilir. Ne olursa olsun velev ki Gazze’de canlı bir kişi kalmasa bile İran ve uzantıları meseleye karışamaz. Çünkü onun tek amacı oraya şiiliği yerleştirmektir. O yüzden oradaki mazlumların soykırımdan geçirilmesini seyredenler varsın hiçbir şey yapmasınlar. Ama İran da yapmasın.”

İnanın bunlar Rum Suresini de anlamıyorlar.

“Rumlar, yakın bir yerde (yeryüzünün en alçak yerinde) yenilgiye uğradılar. Fakat onlar, bu yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde (3 ilâ 9 yıl içinde) galip gelecekler. Bundan önce de sonra da emir Allah'ındır. O gün Allah'ın (Rumlara) zafer vermesiyle müminler sevinecektir.” (Rum Suresi 2-5)

Rumlar kazandığı zaman “Müminler sevinecek” diyor. “Rumların inancını sorgulayacaklar” demiyor. “İşledikleri cürümleri konuşacaklar” demiyor.

Herkesin siyonist güç odaklarından korktuğu bir dünyada,

Herkesin Filistini kendi kaderine terkettiği bir dünyada,

Herkesin biraz kınayıp öfkelendikten sonra gündelik yaşamına döndüğü bir dünyada,

feryadları arşı alaya yükselen mazlumlar için birisi bir kurşun atmışsa o tetiğe basan tebrik edilir, takdir edilir.

Gücünüz mazlumun faydasına bir işe yaramıyorsa kuru kuru sünnilik iddiasının ne kıymeti var?

Üstelik İslami Cihad ya da Hamas da en az sizin kadar İran ve şiayı tanıyorlar.

Ve en az sizin kadar akaid konusunda hassaslar, sahabe efendilerimiz -radıyallahü anhüm ecmain- ve Hz. Ayşe annemiz -radıyallahü anha- konusunda sizden daha fazla duyarlılar.

Filistin’in şu anda faydasız, hikmetsiz, zamansız tartışmalara ihtiyacı yok.

Filistin’in şu anda “tarih, mezhep, ihtilaflar, eğrisi doğrusu” diye devam eden oryantasyona ihtiyacı yok.

Filistin’in acilen silaha ve askeri desteğe ihtiyacı var.

Kimden gelirse gelsin.

Yeter ya Hu.