Tekrar seçildi. Halkının yüzde ellisinin sandığa gitmeyerek umursamadığı bir seçimin, sonucunu değerlendirmek israf-ı kelam olacağı için o konudan bahsetmeyeceğiz. Ancak Cumhurbaşkanından muhalefetine Türkiye`nin Obamaya yazdıkları tebrik mektuplarına dikkat çekmek istiyorum. Sözde ABD karşıtı ulusalcılarla kanka vaziyetinde siyaset yapan Kılıçdaroğlu, mektubunda şöyle diyor: “Türkiye`nin gelecekteki iktidarı Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Amerika Birleşik Devletleri ve yönetiminizle karşılıklı saygı ve ortak değer ve çıkarlar zemininde sağlıklı ve güçlü iyi ilişkiler içinde olmayı arzulamaktayız.”
Yani gülmek için, koyu ulusalcı Levent Kırca`nın ‘olacak o kadar` ını izleyip harama bulaşmanıza gerek yok, Türkiye`nin gelecekteki devlet başkanının ahval ve akvalini izleyin yeter. Bu mesajı, Türkiyenin geçmişteki başbakanı Ecevit`in, Obamanın seleflerinden olan Clinton karşısındaki el pençe divan duruşundan ilham alarak söylediğini anlamak için, Kılıçdaroğlu`nun geleceğin devlet başkanı sıfatıyla ABD`ye yapacağı ziyareti beklemeye gerek yok. Bu arada CHP`nin kurmayları da pardon geleceğin bakanları da bir süreliğine şu anki iktidara ABD yandaşlığından yüklenmeyecekler anlaşılan. Mesela, ‘Suriye konusunda neden ABD maşalığı yapıyorsunuz` diyemeyecekler. Çünkü gelceğin devlet başkanının deruhte ettiği üzere karşılıklı saygı, ortak değer ve çıkarlar hedeflenmişken ABD karşıtı söylemler ikiyüzlülük olur. İkiyüzlülükten çok uzak bulunan(!) geleceğin CHP`li bakanları şimdi te`vil kabiliyetlerini sergilemek zorunda kalacaklar o da ayrı bir komedi.
Yani gülmek için, koyu ulusalcı Levent Kırca`nın ‘olacak o kadar` ını izleyip harama bulaşmanıza gerek yok, Türkiye`nin gelecekteki devlet başkanının ahval ve akvalini izleyin yeter. Bu mesajı, Türkiyenin geçmişteki başbakanı Ecevit`in, Obamanın seleflerinden olan Clinton karşısındaki el pençe divan duruşundan ilham alarak söylediğini anlamak için, Kılıçdaroğlu`nun geleceğin devlet başkanı sıfatıyla ABD`ye yapacağı ziyareti beklemeye gerek yok. Bu arada CHP`nin kurmayları da pardon geleceğin bakanları da bir süreliğine şu anki iktidara ABD yandaşlığından yüklenmeyecekler anlaşılan. Mesela, ‘Suriye konusunda neden ABD maşalığı yapıyorsunuz` diyemeyecekler. Çünkü gelceğin devlet başkanının deruhte ettiği üzere karşılıklı saygı, ortak değer ve çıkarlar hedeflenmişken ABD karşıtı söylemler ikiyüzlülük olur. İkiyüzlülükten çok uzak bulunan(!) geleceğin CHP`li bakanları şimdi te`vil kabiliyetlerini sergilemek zorunda kalacaklar o da ayrı bir komedi.
Dedik ya, kutlayan kutlayana. Sayın Abdullah Gül de, tebrik mesajında şöyle diyor: ‘Çok boyutlu ilişkilerimizdeki olumlu hava ve model ortaklığımızı her alanda muhafaza etmeye kararlıyız`. Cümle o kadar izaha vabeste ki, bir takdir mi, tebrik mi, medih mi, yoksa ahitleşme mi ne olduğunu tam olarak anlamak zor. Geçen aylarda Genelkurmay Başkanı Özel`in, ABD`nin istihbarat paylaşımının yalan olduğunu açıklaması, çok boyutlu ilişkilerdeki havanın ne kadar olumlu olduğuna minicik bir örnekti. Türkiyedeki bütün askeri darbelerin arkasında ABD`nin talimatının olduğunun anlaşılması da diğer küçük bir olumlu örnek sayılabilir. Ancak mesajdaki asıl vurgu, model ortaklığın muhafazasındaki kararlılık. Demek ki, muhafazakarlığın böyle bir anlamı da var.
Model almak taklit etmenin daha ötesidir. Küffarı model almayı bırakın taklid etmekten dahi nehyeden İslami hükümleri fiiliyatta çiğnemek günahtır. Ancak çiğnemekte kararlı olduğunu beyan etmek günahtan daha ileri bir anlama gelir. Model ortaklıktan; kapitalizmi, liberalizmi, sekülerizmi, hedonizmi, narsizmi, makyavelizm gibi ABD fikriyatını anlıyoruz. Denilen şu ki; “Sermayeyi kutsamada sizi model almaya devam edeceğiz söz veriyoruz. Afganistan ve Iraktaki olduğu gibi, kadın, çoluk çocuk demeden milyonlarca sivili katlederek demokrasiyi tarif ve tebliğ ettiğiniz uygulamalarınıza bakarak sizi model almaya devam edeceğimize söz veriyoruz. Sizin İslamcı terörizm diyerek en büyük düşmanla ilan ettiğiniz kutsal savaşınızda sizi model alıp yalnız bırakmamakta kararlıyız. Kur`an-ı Kerim yakanlara, Peygamberimize(sav) hakaret edenlere tanıdığınız ifade özgürlüğünde sizi model almaya devam etmekte kararlıyız. Varlığınızı armağan ettiğiniz İsrail siyonizmi için sürdürdüğünüz çabada sizi model almaya devam edeceğiz. Şu anda her ne kadar israil ile ilişkiler biraz limoni olsa da bunu da ortaklığımızdan aldığımız güçle en kısa zamanda düzelteceğimize söz veriyoruz. Sınırsız tüketimdeki şehvet arayışında kitleleri manevi değerlerden uzaklaştırmada, dünyevileşmede, süflileşmede ve cinsi sapmalarda sizinle model ortaklığı sürdürmede kararlıyız.” Evet model ortaklığın sürdürülmesi kararlığından bunlar ve daha fazlası anlaşılıyor.
Dünyada ABD`nin itibarı son yirmi yılda neredeyse sıfırlanmış durumda. Yani şu anda neredeyse tüm dünya halkları ABD`nin şerrinden sürekli Allah`a sığınıyor. Ama Türkiye`de şu anki iktidar ve geleceğin iktidarı olan CHP, ABD`ye saygılarını, övgülerini ve biatlerini arzediyorlar.
Ne gördünüz? Amerikan rüyası mı…?