Başlıktaki yazıya hemen cevap verebilir misiniz?
Yazıyı okumayı bırakın ve başlıktaki soruya iç dünyanızdaki sesle bir cevap verin?
Cevap veremediniz değil mi?
Saate bakmadan cevap verenler, bırakın Ortadoğu`yu kendi mahallesindeki olayları okumaktan da uzak.
Çünkü Ortadoğu`daki ittifaklar için saatlerin çooook uzun olduğu bir dönem yaşanıyor.
Gündem hızlı ve bir o kadar da yoğun.
Melih Gökçek istifa edecek mi, Balıkesir, Bursa derken, Rakka`da Öcalan posteri…
Ardından ABD`den “Öcalan`ı değerli kişi saymıyoruz” açıklaması…
Irak`ın Kürt bölgesi kaynıyor, merkezi hükümet elini ovuşturuyor.
Merkezi hükümet altı ay önce kaynarken Kürt bölgesi geleceğin Paris`i olma hayalindeydi.
Medyamızın daha düne kadar “pantolonunu giymeyi bilmez” dediği İbadi için aynı kişilerin köşelerinde methiyeler görmeye başladık.
Dün lider olarak partner bildiğimiz, bugün bir anda basiretten uzak bir kabile veya ne bileyim aşiret reisi olarak lanse edilmekte.
İşin kötü ve bir o kadar da kirli olan yönü, aynı ifadeler, aynı kalemlerden çıkma.
Öyleyse o kalemleri taşıyan eller kimin eli diye sormadan edemiyor insan.
Mevsimler çok çabuk değişir oldu bölgemizde.
Aylar otuz çekmiyor, mevsimler gün içinde değişiyor.
Dört mevsimi birlikte yaşamak, tam da buna denir.
Hem siyasette hem de Ortadoğu`da oynanan trajedide mevsimlerde bir geçişkenlik var.
DAEŞ`in baharı hazana dönüşürken Haşdi Şabi milisleri, bahşedilmiş bir baharın hazırlığında...
Daha düne kadar terör örgütü diye anılan örgüte binlerce tırlık silah yardımı yapılmakta.
PYD, bugün belki de DAEŞ`in üç yıl öncesinde…
Ya üç yıl sonraki PYD?
Bekleyelim, göreceğiz.
Bize ait olmayan bir oyunun asli aktörü oldukları kesin ve Ortadoğu`da emperyal güçler büyük bir oyun oynamakta…
Bahçeli`nin beş bin ülkücüsünü nereye koymamız gerektiğine gelince?
Onlar da ancak şampiyonlar liginin oynandığı sahada misket oynarlar.
Misket dedimse oyun havalarındaki misket oyunundan bahsetmediğimi belirtmeliyim.
Siyasi derinlikten uzak, bölge gerçeklerinden ırak ve sadece hamasetle çizdiğiniz yol, şampiyonlar ligi maçının oynandığı bir sahada misket oynama hayali kuran çocuğun duygusundan farklı bir duygu değil.
Hayalleri de bir o kadar gerçeğe yakın…
Dünyanın veya oyun kurucularının da Bahçeli`yi o çocuk hayallerinden farklı bir yere oturtmadığı kesin.
Bu denklemde omurgadan bahsetmek imkânsız, bir o kadar da yersiz.
Kuralları olmayan bir oyunda kurallara uymak, kurala büyük haksızlık...
Bu denklemin kazananının İslam coğrafyasını temsil eden güçler olmadığı kesin.
Irak`a operasyon çekip Saddam`ı devirenler, Saddam sonrasında Irak`ı kime teslim ettiler, hatırlamaya çalışalım.
Bu sorunun cevabını tam olarak bulabilirsek, adamların bugünden yüz yıl sonraya yatırım yaptığını da göreceğiz/fark edeceğiz.
Sahi Lozan`da Musul ve Kerkük neden çözümsüz bırakıldı dersiniz?
Yüz yıl sonra ertelenen bir sorun değil mi?
Kürtlerin dört parçaya bölünmesini coğrafi sınırlarla veya sosyolojik olgularla okumak mümkün mü?
Alın size iki yüz yıl sonraya ertelenen bir başka sorun…
Kürtlerin kuzeyde PKK/HDP üzerinden, Rojava`da PYD/YPG üzerinden sekülerleştirilmesi, DAEŞ gibi bir örgütü onlara musallat ederek İslam`dan uzaklaşmalarının sağlanması bu projenin hangi ayağı?
Belki de sonucu en kısa sürede beklenen hamlelerden biri…