Gazze halkının hali yüreklerimizi yakıyor.
Artık cümle kurmaya utanıyor ve kalemler acıları yazmaktan aciz kalıyor.
Allah’ım! İzzetli Gazze halkına yardım et ve işgalci Siyonist çetelerini yerle yeksan eyle.
Gazze’de 134 gündür Siyonist işgalci çetenin soykırım girişimi devam ediyor.
Şehit sayısı 30 bine dayandı. Bunların yüzde yetmiş-sekseni kadın ve çocuklar.
Binlerce şehit enkazlar altında çıkarılmayı bekliyor.
75 bin ton patlayıcıyla viraneye dönen Gazze şeridi artık ölüm kokuyor.
Açlıktan şehit olan çocukların görüntüleri ve ebeveynlerin çaresizliklerini sosyal medyadan okumayan ya da görmeyen kalmadı.
Açlıktan ölmemek için hayvan yemini sıcak suda lapa yapıp çocuklarına yediren annelerin feryatları arşı alayı titretti.
İşgalci siyonistlerin hastane saldırısından sonra küvezde olan bebekler ve makinalara bağlı olan hastaların şehit olup bedenlerinin çürüdüğü görüntüleri herkes seyretti.
Peki, bu zulme kim dur diyecek?
İzettin El Kassam ve Kudüs Tugayları Mücahitleri, yapılması gerekenden fazlasını yapıyorlar. Adeta destan yazıyorlar. Ancak fitnenin merkezi Avrupa ile büyük şeytan ABD’nin tüm askeri ve istihbari desteklerine rağmen ancak bu kadar mukavemet gösterebiliyorlar.
Gazze halkı; sabır, sebat ve izzetli duruşlarıyla adeta muhtelif ayetlerin mücessem hali ve canlı tefsiri oldular. Adeta çağımızın Uhdut şehitleri ve Kerbela yarenleri olup bize çok büyük dersler veriyorlar.
Dünya’da vicdan sahibi Milletler ve Müslüman halklar da büyük ölçüde üzerine düşen görev ve sorumluluklarını yerine getirdiler, getiriyorlar. En azından sessiz kalmayıp meydanları doldurdular, boykot yaptılar ve siyasi iktidarları somut bir adım atmaya zorladılar.
Ancak her fırsatta Dünya’ya “İnsan Hakları” dersini vermeye çalışan batı, halkı Müslüman Ülke liderleri ve dünyevileşen Müslüman iş adamları sınıfta kaldılar ve çoğunun gerçek yüzleri ifşa oldu.
Helva’dan yaptıkları “Demokrasi, İnsan hakları, eşitlik ve Özgürlük…” gibi putlarını yaldızlı cümlelerle Dünya’ya pazarlayan batı ülkelerinin gerçek vahşi yüzünü tüm insanlık gördü. Bu saatten sonra ne batılılar ne de başlarını kuma gömen batı hayranı sözde aydın ve entelektüeller batının gerçek yüzünü gizleyemezler. Batı’nın sözde medeniyetinden her bahsettiklerinde Gazze bir tokat gibi yüzlerine inecek.
Halkı Müslüman ülke liderlerinin ne kadar ürkek ve zelil olduklarını herkes anladı. Konuşanların ise nutuk atmaktan öteye geçmediği aşikâr oldu.
Dünyevileşen bazı Müslüman iş adamları ise kazanacağı parayı Gazze katliamına tercih ettiler. Siyonist işgalcilerin vahşi katliamlarına rağmen onlarla ticaretlerini kesme erdemliliğini gösteremediler.
Dolayısıyla öyle görünüyor ki izzetli Gazze’nin hali bir süre daha böyle devam edecek.
Artık kimsenin ne Avrupa kuruluşları kararlarından ne de halkı Müslüman ülke liderlerinden bir beklentileri kalmamış. Tek çare direniş gurupları ve dışarıdan onlara destek verecek lokal düzeydeki yardım ve desteklerdir.
Allah’ım! Efendimizin Bedir ve Huneyn’de yaptıkları duaları tekrarlıyor ve senden zafer istiyoruz.