Anadolu’nun kapılarını İslam'a açan kutlu belde.

Peygamberler diyarı ve sahabeler otağı olan aziz şehir.

İslam âleminin beşinci harem-i şerif-i olan Diyar-ı İslam.

Mekke ve Medine'den sonra en fazla sahabenin medfun olduğu Diyar-üs Sahabe.

Mekke'nin fethinden 9 ve Kudüs'ün fethinden 1 yıl sonra İslam'ın adalet sancağı altına giren  Diyar-ı Muhammed (s.a.v).

Fethi'nin 1383. yılı mübarek olsun.

Evet, dün sahabenin öğrencisi ve Anadolu’nun öğretmeni konumunda olan Diyarbakır'ın fetih yıl dönümüydü.

Bu vesileyle kısaca kutlu fetihten bahsetmek istiyorum.

Hz. Ömer (r.a) döneminde fetihten fetihe koşan İslam orduları Anadolu’nun kapılarına dayandı. Bölgenin merkezi konumunda olan Diyarbakır fethedilmeden İslam ordusunun ilerlemesi mümkün olamazdı. Çünkü Diyarbakır Bizans İmparatorluğu’nun yukarı Mezopotamya’yı elinde tutması için önemli bir kaleydi.

Diyarbakır’ı bu kadar önemli bir şehir yapan etkenlerden biri de sağlam surlarla çevrili olmasıydı. Yaklaşık dokuz bin yıllık olan Diyarbakır surları, Çin Seddi’nin ardından dünyadaki en uzun ve geniş savunma duvarıydı.

Diyarbakır’ın fethinde İslam ordusunun komutanı olan İyâd b. Ganem (r.a.); Bedir, Uhud ve Hendek başta olmak üzere Peygamber efendimizin (sav) bütün gazvelerine iştirak etmiş en parlak yıldızlardan biridir.

 Hz. Ebubekir’in halifeliği yıllarında irtidad olaylarının bastırılmasındaki başarısından dolayı komutan olarak Irak’a gönderildi. Daha sonra Suriye topraklarının genel komutanı Ebu Ubeyde b. Cerrâh (r.a.) onu Şam'ın fethinde (635) süvari birliklerinin kumandanlığına getirdi. Ebu Ubeyde şehadetinden önce İyâd’ı yerine vekil bıraktı.

İyâd b. Ganem komutanlığındaki İslam orduları Halep, Humus, Rakka, Urfa, Habur, Malatya ve Nusaybin’i fethetti. Sırada bölgenin en büyük şehri olan o zamanki adıyla Âmid (Diyâr-ı Bekr) vardı.

İyâd b. Ganem sekiz bin kişilik bir orduyla harekete geçti. Bu ordunun sol kanadının komutanı  Halid bin Velid ve ordu da bine yakın sahabi vardı.

Beş aylık bir kuşatmadan sonra Halid bin Velid, sur duvarlarında gördüğü gizli bir su deliğini genişleterek yüze yakın mücahid ile kaleye sızdı ve şehrin fethinden sonra Fetih Kapısı ismini alan kapıyı açmayı başardı.

Bu sırada içeride Bizans askerleriyle yapılan savaşta içlerinde Halid b. Velid’in oğlu Süleyman b. Halid’in de olduğu 27 sahabe şehid düşmüş. Bu şehidlerin mezarları hâlen İçkale’de bulunan Hz. Süleyman Camii bitişiğindeki şehitlikte bulunmaktadır.

Böylece fetih gerçekleşti ve Âmid artık Diyar-ı İslam oluverdi.

Elbette şehrin fethiyle beraber ahalinin gönülleri de feth edildi. Adalete susamış halk İslam'la tanıştı, huzura erişti ve din-i mübini İslam ile şeref buldu. O gün bu gündür Diyarbakır, aziz İslam'ın izzetli evlatlarıyla anılıyor ve bu şekilde anılmaya da devam edecektir inşaallah.

Diyarbakır'ı fethederek Anadolu’nun kapılarını İslam'a açan İslam ordusunu rahmet ve minnetle yad ediyor; fetih ruhunu diri tutan yiğitlere selam olsun diyorum.