Kültür emperyalizmi, “Emperyalist bir ülkenin kendi kültürünü, sömürdüğü veya sömürmek istediği ülkeye aşılamak istemesidir.” Bunun en etkili yolu da kitle iletişim araçlarıdır. Dolayısıyla emperyalist batı, başta medya olmak üzere farklı araçlarla kültürleri dejenere ederek kendine benzetmiştir. Böylece, sömürmek istediği toplumların kültür ve medeniyetlerini onlara unutturmuş ve kendi yaşam tarzını empoze etmiştir. Kültürel olarak dejenere olan toplumlar aynı zamanda emperyalist ülkeler için yeni bir pazar olmuştur.

İslam âlemi içinde batı kültüründen en çok etkilenen ülkelerin başında Türkiye gelmektedir. Çünkü Türkiye, yaklaşık iki yüz yıldır yönünü batıya çevirmiş, dolayısıyla tedrici olarak ciddi kültürel kaymalar yaşamıştır. 2000`li yıllara geldiğimizde Türkiye, batıdan daha çok batıcı, inanç, kültür ve medeniyetinden bihaber yetişen bir topluma dönüşmüştü.

Son on yıldır bazı iyileşmeler olsa da toplum olarak ciddi sorunlar yaşamaya devam ediyoruz. Bunlardan biri de yılbaşı kutlamalarıdır. Milli piyango çekilişi, Noel baba, hindi, çam ağacı, alkol, eğlence… gibi safsatalarla ümmet evlatlarının genleri ile oynanmaya devam ediliyor.

İslam coğrafyasındaki yılbaşı kutlamaları, Müslümanlar için bir zillettir, kişiliksizliktir, bir kimlik kaymasıdır. Bu kutlamaların sosyolojik boyutu, akide boyutu, israf boyutu, kültür-medeniyet yozlaşması boyutu gibi birçok yönü vardır.

Toplumumuzun inanç ve geleneğine aykırı olan sözde bu kutlamalara bir an önce son verilmelidir. İslam coğrafyalarına bombalar yağdıran işgalcilerin kültür emperyalizmine dur denilmelidir. Bu çirkefliklerle ilgili hükümet hemen somut adım atmalı ve yıllardır yaşanan rezaletleri tekrarlattırmamalıdır.

Soruyorum, Tahrif edilmiş bir dinin ritüellerini biz Müslümanlar neden kutlayalım? İnanç ve medeniyetimizi yok etmeye ant içen Haçlı zihniyetinin lokomotifine neden vagon olalım? Kapitalist para babalarının pazarına neden müşteri olalım? Yıllardır uyuyoruz yetmedi mi? Ne zaman uyanacağız?

Haçlı emperyalizmi, İslam coğrafyalarına bombalar yağdırsın, gücü yetmeyen ülkelere ambargo ya da darbelerle hizaya getirmeye çalışsın, geri kalan ülkeleri ise fitne kazanına dönüştürsün, biz Müslümanlar da uyduruk bayramlarını kutlayalım ha? Yazıktır, ayıptık, hiç mi kanınıza dokunmuyor?

Yılbaşı gecesi kendi çocuklarına hediye oyuncak dağıtan güleç yüzlü Ba(r)ba(r) Noel, Müslüman çocuklarına kin kusarak bombalar yağdırıyor. En kutsal mekânlarımızdan Kudüs-ü Şerifi Siyonist çetelere tapuluyor. İslam beldelerinde taş üstüne taş bırakmayıp coğrafyalarımızı talan ediyor. Mimsiz medeniyet olan deniyet'in mücessem hali batı, kendini medeni olarak bize pazarlıyor. Bizler de deniyet'lerin bayramını kutlayacak ve onlarla aynı duyguları yaşayacağız ha?

Müslümanlar yılbaşı gecesi Ba(r)ba(r) Noel'den hediye değil, Hira'dan “Oku” hediyesini getiren bir Peygamberin ümmetidir. Kitab-ı Mübin'i okumakla birlikte, kâinatı iyi okumalıyız, Emperyalizmi iyi okumalıyız, Siyonizm'i iyi okumalıyız. Kısacası her gelişmeye Kur`an'ın penceresinden bakarak ferasetle okumalıyız. O zaman barbar batının kültür ve fiili işgalinden kurtulabiliriz.

15 Temmuz'da İstanbul'u kan gölüne çevirmek isteyen piyonların fikir babalarının, Noel temsilcileri olduğu hepimizin malumudur. Son Hilafet şehri İstanbul`da, yılbaşı kutlamaları için 47 bin Güvenlik personeli görev yapmış. Bu ne yaman çelişki?