Dün ve önceki gün haberlere yansıyan iki konuyu ve bu iki konu ile ilgili Kemalist tayfanın verdiği tepkiler üzerinden bir değerlendirme yapmak isterim.

Birincisi; Afyonkarahisar Belediyesi "Kent Konseyi" logosunda yer alan Atatürk'ün fotoğrafı kaldırılarak yerine tarihi Paşa Cami'nin silüetinin konulması.

İkincisi ise; Edirne'de Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl Müftülüğü arasında 4-6 yaş arasındaki çocuklara Kur'an-ı Kerim öğretilmesi için protokol imzalandı. Bu kapsamda velilere form gönderilmesi.

Şimdi haklı olarak diyebilirsiniz ki bu iki konuda nasıl bir sorun var ki Kemalist tayfa kıyameti koparmaya çalışıyor.

Evet, normalde bir sorun yok. Çünkü birinde sıradan bir logo değişikliği, diğerinde ise yasal zeminde Milli Eğitim ile İl Müftülüğünün yaptıkları bir protokolün hayata geçmesi ve kimseye de bir dayatmanın olmadığı, belki hem dünya hem de ahiret hayatları için atılmış faydalı bir adım.

Amma!

Kemalist vesayet kendilerini bu ülkenin tek sahibi ve hakimi olarak gördükleri için ölmüş bir kişi ve o kişinin ideolojisini bu ülkenin mutlak iradesi olarak görüyorlar. Buna muhalif olan veya o iradeyi benimsemeyen herkesi de  "ihanet" ile suçlayıp hedef tahtasına koyuyorlar.

Hatırlayın, daha bir kaç yıl önceye kadar kamuda başörtüsü yasağı, Kur'an kurslarına yaş sınırı, İmam hatip okullarına katsayı zulmü ve çocuklarımıza dayatılan "andımız" ucubesi...

Daha önceki tarihlerde ise; Kur'an derslerinin yasaklanması, ezanın türkçeleştirilmesi, camileri ahırlara çevirmeleri... kısacası toplumumuzu İslamsızlaştırmak için yaptıkları her türlü zulüm ve dayatmayı bilmeyen yoktur.

Evet, Kemalist zihniyetin kodu budur, zihniyet bu olduğu için bakış açısı değişmez. Onların nazarında; Müslümanların hayat kitabı olan Kur'an "eskilerin masalı" ve çocuklar başta olmak üzere toplumumuz bundan uzak durmalıdır. Ölmüş bir şahıs ise yüce bir şahsiyettir ve bu şahsiyetin ideolojisi de hem birey hem de toplum hayatının merkezine konulması gerekir. Artık birey ve toplum ya bunu severek kabul edecek ya da zorla kabul ettirilecek. Tıpkı efendimiz (s.a.v) dönemindeki Mekke toplumu gibi.

Uzun bir süredir bu dinozorların sesi bu derece çıkmıyordu. Siyasi iktidarın son 3-5 yıl içinde dilini değiştirmesinden cesaret alan bu tayfa, Kemalist bürokratik oligarşi varlığını yeniden hissettirme çabası içine girmişler. Doğrusu büyük oranda da başarılı oluyorlar.

Çünkü itiraz ettikleri birçok konuda siyasi iktidar ya da resmi kurumlar geri adım attıkları için onlar da basında ve sosyal medyada bastırdıkça bastırıyorlar.

İşte en son Afyon'da yapılan bir logo değişikliğinde bile tepki gösteren bu tayfaya karşı yine geri adım atıldı. Bizzat Kent Konseyi Başkanı; eski logoya geri döndüklerini açıkladı.

Eğer siyasi iktidar bu tayfaya karşı sağlam bir irade ortaya koymaz ve her gelişmede geri adım atmaya devam ederse hem siyaseten ciddi kayıplar yaşar hem de bu tayfayı daha da cesaretlendirmiş olur.