Özel bir araştırma şirketinin "Kim Dost, Kim Düşman?" başlıklı anketinin sonuçları iki gün önce kamuoyuyla paylaşıldı.
"Aşağıdaki ülkelerin Türkiye ile ilişkileri hakkında görüşünüz nedir?" sorusuna verilen cevaplarda, siyonist terör rejimi ve büyük şeytan ABD düşman olarak görülüyor.
Evet, ankete katılanların yüzde 56'sı siyonist terör rejimini, yüzde 41'i de büyük şeytan ABD'yi düşman olarak görüyor. Ankete katılıp fikir beyan etmeyenleri de dağıttığımızda siyonist terör rejimini düşman olarak görenlerin oranı yaklaşık yüzde 70 ve büyük şeytan’ı düşman olarak görenlerin oranı ise yüzde 50 civarıdır.
Bu tablo Türkiye'nin özetidir. Dolaysıyla Müslüman halkımızın bu işgal çetelerine bakışı ve onlar hakkındaki kanaatlerinin yansımasıdır.
Dikkat edilirse yaklaşık yüz yıldır gerek zorla gerekse manipülasyonlarla Müslüman halkımız inanç ve değerlerinden koparılarak altın tepside emperyalist ülkelere sunulmak istendi. Bunun için de çok oyunlar oynandı, çok zulümler ve kıyımlar yapıldı.
Büyük şeytan ABD için "stratejik müttefik" ve terör rejimi için de "Dost ülke" gibi yaldızlı cümlelerle toplumumuzda ciddi bir algı oluşturulmak istendi. Ancak Türkiye'yi yöneten bu azınlığın çabaları her zaman beyhude çıkmış ve Müslüman halkımız bu iki işgal ülkesi başta olmak üzere emperyalist ülkeleri hiç bir zaman ne stratejik müttefik ne de dost ülke olarak görmediler ve onları içselleştirmediler.
Cumhuriyetin ilanından hemen sonra Türkiye’deki siyasi iktidar büyük şeytan ABD ile ilişkilerini en üst seviyeye çıkarmış, bir dediğini iki etmemiş ve adete onun müstemlekesi haline gelmişti. Bu durum büyük oranda halen devam ediyor maalesef.
Büyük şeytanın lehine imzalanan birçok anlaşma, kendi eğitimini verdiği okullar vb. konulardan ziyade sadece İslam ümmetine ölüm kusan Türkiye'deki üslerine kısaca değineyim.
Türkiye'nin 16 noktasında silahlı kuvvetlerine ait askeri üsler, 5 ayrı noktada füze ve nükleer bomba kontrol merkezleri vardır. Ayrıca İzmit, Balıkesir, Eskişehir, Konya, Ankara, Malatya ve Erzurum'da ise nükleer silah depoları vardır. En büyük askeri üssü olan İncirlik Hava Üssü zaten herkesin malumudur...
Terör şebekesi ile ilişkilere gelince; bilindiği gibi Türkiye 28 Mart 1949'da Terör rejimini tanıyan halkı Müslüman ilk ülkedir. Dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, işgal rejimi ile ilgili "israil'in yakın doğuya barış ve istikrar getirecek" cümlesini kurmuştu. Dönemin Dışişleri Bakanı Necmettin Sadak, terör rejimine gönderdiği mektupta Türkiye'nin Siyonist rejimii resmen tanıdığını ilan etmişti.
O günden sonra Türkiye'deki siyasi iktidarlar hep terör rejimi için sanki dost ülkeymiş algısını oluşturmak istemiştir. Askeri, stratejik ve diplomatik iş birlikleri; ikili anlaşmalar, Ortadoğu üzerinde yapılan planlar; siyonist şebekenin teknisyenlerinin Türkiye savaş uçaklarını modernize etmeleri, teknoloji iş birliği... hasılı her alanda sanki Türkiye'yi kendi ülkeleriymiş gibi adeta cirit atıyorlardı.
İşte yukarıdaki anket sonucu bizlere net olarak anlatıyor ki, Türkiye'deki siyasi iktidarların, büyük şeytan ve terör şebekesine karşı bu girişimlerine rağmen Müslüman halkımız onları hiç bir zaman dost ve müttefik olarak görmemiştir. Bilakis hep düşman olarak kabul etmiştir.
Umarım siyasetçiler ve iktidar da bu sonucu iyi okur ve ona göre hareket ederler.