Bu hikâye/vahşet ‘Bıji serok Apo` ile başladı.
16 yaşındaki filizin nazenin bedenine akbabalar gibi üşüştüklerinde dillerinde “Bıji serok Apo” vardı. Yasin “Allah-u Ekber” deyip inlerken onlar da liderlerini tazim ediyordu
Üzerine benzin döktüklerinde yine aynı sloganı höykürüyorlardı.
Katillerin hiçbiri Hüseyin`in mahalledeki çocukların sevgili abisi olduğunu, onlara çikolata dağıttığını bilmiyordu. Zaten idrak yolları açık olsaydı, akledebilme şuuruna ermiş olabilselerdi bu vandallar, Hüseyinlere ancak Yezidlerin kıydığını da bilebilirlerdi.
Evet, Yezidlerin hiçbiri Riyad`ın yaşadığı tüm fakirliğe rağmen Şengal ve Kobani`den kaçan Kürtler için ne tür fedakârlıkta bulunduğunu bilmiyordu. Öğrenmek de istemiyordu, zira onlar için hayat 3 kelime idi: “Bıji serok Apo”
Hasan`ın kendi evindeki battaniyeyi iç savaştan kaçan mazlum Kürtlere verdiğini neden öğrensin ki cani. Öyle ya, at sloganı rahatla. Bazen slogan bonzainin ta kendisidir.
Vahşeti işleyip evlerine vardıklarında da dillerinde bu lanet slogan vardı. Kimi hava attı eşine dostuna, kimi işlediği fecaati Kobani ile manipüle etti.
Evet, hikâye önceleri 3 kelime üzerine kurulu idi, ta ki polis enselerinden tutuncaya kadar.
Artık hikâye değişmeliydi. Zira sorgu ve mahkeme safhasında, kurtların ceylan rolünü oynaması gerekiyordu. Oynadılar da…
Kimi “biz Kürt olduğumuz için buradayız” zevzekliği ile paçayı yırtmaya çalıştı, kimi hastalık bahanesini kodesten kurtulma şifresi yapmak istedi.
Hepsinin de ezber cümleleri vardı. “Olayla alakam yoktur, hiçbir örgütle bağlantım yoktur, iki yıldır tutukluyum ve beraatımı istiyorum”
Evet, bir kurt masalını, bir ceylan masalına dönüştürme çabasındaydı katiller. Ceylan rolü oynamak istiyorlardı, ağızlarındaki kanı silmiş ve rahatlıkla “Kürt olduğumuz için buradayız” diyebiliyorlardı…
Oysa kendileri de biliyordu Kürt oldukları için değil; belki vahşi bir kurt oldukları için yargılanıyorlardı.
Dokunmuştu kendilerine “serseri” denilmesi…
Annelerin ciğerlerine uzattıkları kirli ve kanlı pençelerin kamuoyunun malumuna sunulması dokunmuştu sersefil katillere
Uzun bir süre ‘iyi çocuk` rolleri oynadılar. O kadar çok anlattılar ki mağduriyetlerini! O kadar çok dil döktüler ki!
Mahkemede ‘cici çocuk` rolü oynayan caniler cezaevine giderken ring aracında ‘Bıji serok Apo` sloganları attılar mı bilmem ama 24 Nisanda karar açıklandıktan sonra oldukları hal üzere geri döndüler…
Mahkemede ‘Bıji serok Apo` sloganları attılar.
Mahkeme onlar için bir tiyatro idi ve artık gerçek yüzleri ile sahnedeydi katiller.
Dün hiçbir örgüt ile bağımız yok diyen serseriler “Bıji Serok Apo” sloganı ile ayrıldılar mahkemeden.
Yazımızın başlığı anlaşılsın diye son sözleri Kuran`ın şahitliğine bırakalım.
O adam, Allah'ın kendini gördüğünü hiç bilmiyor mu?
Hayır, hayır! Eğer o, bu davranışından vazgeçmezse, and olsun ki biz, onu perçeminden, o günahkâr ve yalancı perçeminden tutup cehenneme sürükleriz.
O zaman o taraftarlarını/liderini yardıma çağırsın.
Biz de Zebanileri çağıracağız. (Alak Suresi 14-18)