Enkaz altında kalan bir insanın bacağını sokak köpeğine kaptırdığını hayal edin!
Korkunç değil mi?
Depremzede köpeğe dönüp “behey vicdansız şimdi zamanı mı?” dese haksız mı!
Behey vicdansız şimdi zamanı mı çarşaflılara olan nefretini kusmaya… biz zaten senin hammaddenin necaset olduğunu biliyorduk.
Şimdi zamanı mı bu halkı bölmeye!!!
Yok - Alevilerin olduğu yerlere yardım gönderilmiyormuş!
Yok enkazın altından AKPliler çıkarılıyormuş.
Depremzede çıkarılmadan önce tekbir getirilecek ekip bölgeye sevk ediliyormuş… Ayıp ya… Utanmıyor musunuz?
Düşünün o kadar iğrençler ki “Kahramanmaraş’ta yanardağ patladı” yalanını bile söylediler.
Yerin altından inilti sesleri gelirken bile yalan söylemeye devam ettiler… Hem de genel başkan düzeyinde… Utanmaz bir şekilde Suriyeli telefon çaldı dediler.
Oysa her afet bir ibretti. İbret almıyorlardı. Salih’in kavmi ibret almadı. Deveyi kesti. Firavun kavmi ibret almadı, erkek çocuklarını kesti… Çünkü onlar Allah’ı hatırlatan her şeyden nefret ediyorlardı.
Bunlar da öyle… Allah’ı hatırlatan her şeyden nefret ediyorlar.
Ezan okunmasın, tekbir getirilmesin, salanın yeri mi diyenler aynı zamanda imamlar neden enkaz yerinde değil diye soruyor.
İmamlar biz buradayız deyince “ne işin var orada, sen kurtarma ekibi misin” diyor.
Hani nerede dindarlar deprem bölgesinde yoklar diyorlar. Dindarlara ait kuruluşlar biz buradayız deyince “işiniz gücünüz şov” diyorlar.
Orada olsanız da suçlusunuz olmasanız da.
Çünkü bunlar Firavun kavminin ruhunu yaşıyorlar.
Hani bunların üzerine tufan, çekirge, haşerat, kurbağa ve kan musallat kılınınca (Araf Suresi: 133) her seferinde Musa’ya gidip özür dileyen ama afet kalktıktan sonra tekrar Musa’yı suçlayan o sapkınlar gibi…
Afet gelse de Musa suçlu afet kalksa da
Deprem bölgesinde olsa da dindar suçlu olmasa da…
Onların durumu Zuhruf 5. Ayetteki durum gibidir.
Haddi aşan bir kavimler ve uyarılmayı sevmiyorlar.
Peki bu kafadaki insanlarla ortak bir yaşam kurulabilir mi?
Öyle ya farklılıklar bir arda yaşayabilmeli deniyor ya modern dünyada…
Nasıl olacak? Bilemiyorum…
Bu azgınların iktidarını hayal edemiyorum.
Kendi taziyemizde tekbir getirmemizden, eşimizin, kızımızın çarşaf giymesinden rahatsız olan bu mutantlarla nasıl bir arada yaşayacağız?
Gerçekten cevabını bulamıyorum. Değerlerimize saldırmayı kazanılmış bir hak zanneden beyni kuduz olmuş bu zavallılarla aynı havayı solumak bu kadar zorken….
Allah muhafaza!!