1998 yılı üniversiteye kayıt için geldiğimde dikkatimi otogarda çektiler..

Benimle aynı yaşlardaydılar. Kızıyla erkeğiyle karınca gibi koşuşturuyorlardı.

“Pardon, bakar mısınız kayıt için mi geldiniz” diyorlardı otobüsten inen her delikanlıya ya da genç kıza.

Neyse ki beni otogardan almaya gelen bir arkadaş olduğu için muhatap olmadık ama o an dikkatimi çektiler.

Sonraki gün kayıt için Avcılar kampüsüne gittik. Tabi yanımda yine o arkadaş var.

Kayıt sırasındaki tüm öğrencilerin yanına sokuluyor, gülümsüyor “bi yardıma ihtiyacınız var mı? Çekinmeden lütfen söyleyin” falan filan.

Kayıt işlemleri bitti.

Bir süre sonra okul açıldı…

Yine onlar sanki her yerdeler…

Birinci sınıf öğrencisi hele bir de okulun başlarında her hali ile kendini belli eder. Sokuluyorlardı yeni gelenlere, “yardım etmek istiyoruz” diyorlardı.

Kim miydi onlar ister adına ÖDP deyin ister (o dönem için adı SİP) ister TKPliler deyin ister DHKPC deyin?

Ahtapot gibiydiler.

O dönemde adam kafalamak denirdi yaptıklarına, gruplarına adam kazandırmak için işte böyle çalışırlardı. Yardıma ihtiyacım var dediğinizde işinizi görür sonra okul kafeteryasında çay içelim… Sorasında birkaç ay içinde sol elini havaya kaldırmış bıyığı yeni terlemiş bir devrimci… Şüphesiz fikirlerini yayma çabasında olanlara saygı duymak lazım.

Söze karşı söz… Sen sözünü yükseltmesen bir başkası -batıl da olsa- sözünü yükseltir.

Peki sen ey devrimci Müslüman…

Sen ey adalet devleti hayalleri kuran delikanlı!

-Gerçi biz İslami düşüncenin tabir dünyasında adam kafalamak tabiri yoktur ama- peki sen, sen hiç adam kafalamak için bir çabanın içine girdin mi?

Davaya adam gerek diye düşündün mü? Ya da bu adama bir dava gerek diye bir kişiye yaklaştın mı?

Çalışıyorsan, çabalıyorsan ne ala. Ama uyurgezer olmuşsan…

Sol şu an hangi halde bilemiyorum. Muhtemelen Türkiye İslami hareketlerinin hantallığı onlarda da vardır. Çünkü küresel sistemin taa o yıllarda bir Sev-Genç oluşturma uğraşısında olduğu biliniyordu.

Bizim kuşağımız boş plak gibiydi kimin eline geçerse plağı o dolduruyordu.

Şimdilerde adına Z kuşağı denilen bir nesil geliyor/geldi. Sosyal medyanın içini doldurduğu biraz asi, biraz sloganik, biraz haşarı ve çokça bohem…

Evet sevgili idealist Müslüman!

Sen bu faydasız bilgiler ansiklopedisine dönüştürülen nesille nasıl iletişim kuracaksın?