Umutvar olun kutlu şafak yakındır.

Sırf bir slogan olsun diye yazmıyoruz bunu.

Bu sözler bizim itikadımızın temeli.

Hem kutlu şafağın atması için karanlığın en kesif döneminden geçmemiz gerekmiyor muydu?

Bakmaz mısınız toplumsal olarak karanlığın en zehirli, en koyu döneminde değil miyiz mi acaba?

Bu sorunun cevabını Allah bilir ama geçmiş yıllara göre toplumsal bazda zifiri bir dönemdeyiz.

Ne mi demek istiyorum? Açayım

Giresunlu küçük  İkranur’un cesedi bulundu diye alt yazı geçtiğinde içimiz cız etti. Küçük İkranur’u inşallah ayı parçalamıştır da tecavüze uğramamıştır diye defalarca içimden geçti. Dünya güzeli bir kızcağızı kurt parçalamış olsun diye temenni mi edilir?

Yüzlerce kez haberlere konu oldu sabiilere yapılan bu iğrençlik.!!!  Korktuk, korkuyoruz

Bundan daha koyu karanlık olur mu?

Süslü harflerle, süslü bayraklarla yeryüzünün en aşağılık fiilini işleyen sapkınların girmediği televizyon dizisi kaldı mı? Dikkat buyurun her yemek programında, her sanat programında onlardan bir tane var. Bangır bangır bağırıyorlar. Yazmaya haya ettiğimiz şeyleri aleni bir şekilde söylüyor ve yapıyorlar. Hz Lut devrinde lokal/yerel olan bu necaset bu zamanda evrenselleştirilmeye, hatta yeni dünya düzeninin temel taşı kılınmaya çalışılıyor.

Bundan daha koyu karanlık olur mu?

Faizin bulaşmadığı gırtlak kalmadı, Diyanet daha 20 gün önce “artık memurlarımızın maaşını faizsiz bankalara yatıracağız” demişti. Bize din öğretecek önderlik kurumumuzun maaşlarına –öyle ya da böyle- faiz bulaşıyormuş. Gel de bağıra bağıra ağlama!

Bundan daha koyu karanlık olur mu?

Mekke dönemini okumuşsanız orada varlığı yağmalanan hayat kadınlarından bahsedilir. Bu ülkede 56 resmi genelevde en az 3 bin kadının bulunduğunu ve pis emellere hizmet ettirildiklerini…

Bundan daha koyu karanlık olur mu?

Uyuşturucu kullanımının düştüğünü iddia edebilir miyiz? Ya suç oranlarının… Cinayetlerin… tecavüzlerin… 2018 yılında Dünyada yakalanan uyuşturucunun yüzde 17’si Türkiye’de yakalanmış! Ya yakalanmayan…

Bundan daha koyu karanlık olur mu?

 

Sosyal medyaya öyle necasetler yansıyor ki insanın bu sayfada bunu ifade etmeye hayası izin vermiyor. Kadın bağırıyor, “evlenmem hamile kalırım; hamile kalırım ama doğurmam.” Türkçesi şu, zina da yaparım Kürtaj da yaparım…

Bundan daha koyu karanlık olur mu?

 

Toplum olarak hızla dibe doğru gidiyoruz. İşte bu dip aynı zamanda en karanlığı da temsil eder.

Bu dibi yaracak, oradan başını ufka uzatacak bir enerji bize lazım. Bu enerjiyi siyasal iktidarlarda aramayın! Beyhudedir.

Çöken toplumsal yapı olduğu için enerjiyi üretmesi gereken de toplumdur.

Evet, karanlık artık en kesif şekliyle karşımızda, bu durumda şafağın atmasına az kaldı diye beklentiye girmeyeceğiz.

Çünkü bekleyenler ya da beklentiye girenler şafağın gelişine hizmet etmez; çalışanlar hizmet eder.

O halde karanlığın en katmerlisi için gece gündüz çalışan batılın ve şerrin askerlerinin bu çabasına karşı “Hizbi nur” olanlar ayağa kalkmak zorunda değil midir?

Gençler! Özellikle muhatabım sizsiniz..

İkranur’ları parçalayan hayvanların insan olması için bu adamlık kavgasında yer almayacak mısınız?