Siz de çocuklarınıza masal anlatıyor musunuz?

Gerçi televizyonun, tabletin, oyunların revaçta olduğu şu zaman diliminde çocuklar masal dinliyor mu bilmiyorum. Ben –çocuk biraz büyüdüğü halde- anlatmaya devam ediyorum.

Alice Harikalar Dünyasında ya da Heidi veya Pollyanna anlatın demiyorum. Çocuklarımızı kendi gerçekliğimizle -kurgusal düzlemde de olsa- tanıştırmamız gerek.

Her gün coğrafyalarımızda çocuklarımız öldürülürken keçi peşinde koşturan sevimli kız çocuğunu anlatmak ne kadar pedagojiktir bilmiyorum.

Hoş, zaten ben bildiğimi okuyorum.

3 çocuğum da Muhammed Sima’yı iyi tanır. İlkokula başlayıncaya kadar belki de yüzlerce kez anlatmışımdır Muhammed Sima’yı.

“Çok eski zamanlarda Filistin diye bir yer varmış” diye başlar/d/ım masala…

Sonrasında israil adında bir vahşiden bahsederim… Gah küçük çocukları yiyen bir canavar, gah bir yılan, gah orduları askerleri olan bir devlet… Ama masalımda her zaman Muhammed Sima olur.

Filistinlidir Muhammed Sima…

Başı sıkıştığında bizim çocuğu arar.

Kucağımda masal dinleyen 3 yaşındaki çocuk kendisinden yardım isteyen Filistinli Muhammed Sima’nın yardımına –uçan atı ile koştuğunda, lazer silahı ve lazer kılıcı ile kötü askerleri(israilliler) öldürüp Muhammed Sima ile kucaklaştıklarında gözlerindeki o kahramanlık ışığını her defasında yakalıyorum. Özgüven patlaması yaşıyorlar masalda.

Öyle ya -kendisine masal anlattığım kahraman- bazen binlerce Siyonist(kötü) askere karşı, bazen dev bir ejderhaya karşı, bazen bir canavara karşıdır…ama bir başınadır, ama kahramandır, pes etmek nedir bilmez.

12-13 yıldır 3 çocuğuma da bu masalı anlattım, küçüğüne anlatmaya devam ediyorum.

Elbette büyüdüklerinde (ilk ikisi öğrendi) bunun bir kurgu olduğunu öğreniyorlar ama haber izlediklerinde binlerce Filistinlinin Muhammed Sima olduğunu da kabulleniyorlar.

Büyük oğlum neredeyse 14 yaşında… ona Muhammed Sima kimdir deseniz gülümser.

Bilir o Muhammed Sima diye bir çocuğun olmadığını.

Muhammed Sima bir hayali karakter.

Yeni neslin ifadesi ile onu ben uydurdum.

Biliyorum(inşallah) kendisine bir Filistin masalı anlattığım çocukların ileride bir dertleri olacak…

Masallarda kurtardıkları çocukların hala öldürüldüklerini gördüklerinde işlerini tam yapamadıklarını anlayacaklar.

Ya da bilinçaltlarına yüklenen gerçeklik yüreklerini yakacak, canlarını sıkacak.

Ve mecbur kalacaklar bir çözüm bulmaya…

Artık lazer silahı mı bulurlar, uçan at üretme peşinde mi koşarlar bilmiyorum ama ben çocuklarıma Pollyanna anlatmıyorum.