Malumunuz bu ülkede iki kamp vardır.

Taraflardan biri sol/seküler/ulusalcı kamp (CHP/HDP/İP) diğeri ise muhafazakar/dindar/milliyetçi kamp.

Ve yine malumunuzdur. İktidarda muhafazakar AK Parti var.

AK Parti hangi meseleden bahsetse CHP karşı tarafta konumlanır.

Çözüm süreci başlatılır. Kılıçdaroğlu süreç karşıtı olur… Süreç bitirilir Kılıçdaroğlu bu kez farklı açıklamalar yapar.

Kim haklı tartışmasına girmeyeceğim. Meramım başka.

Asıl meramım Sol/seküler/ulusalcı (Millet İttifakı) kampın AK Parti’ye tam destek verdiği bir konuya geleceğim de alt yapısını hazırlıyorum

AK Parti 3. köprü der, CHP/HDP/İP karşı çıkar. Doğru mu? Doğru!

Havalimanı der aynı kamp karşı çıkar.

Kanal İstanbul der, karşı çıkarlar.

Birazdan sol/seküler kampın AK Parti iktidarına tam destek verdiği konuya geleceğim ama ayrıştıkları konulara biraz daha değineyim.

Başörtü yasağında bile direnen bir CHP vardı, İmam Hatiplere uygulanan katsayı zulmü, hem sonra eşi başörtülü olan biri cumhurbaşkanı olamaz sloganları… İki parti neredeyse her konuda ayrışıyor ve karşı kamplarda duruyordu.

Düşünebiliyor musunuz Kasım ayında 11 milyon ağaç projesi vardı CHP onu bile diline doladı. Diyeceksiniz ki adamlar muhalefet, görevlerini yapmasınlar mı. Elbette yapsınlar ama azıcık daha dişinizi sıkın zurnanın zırt dediği yere geliyorum.

İstanbul Sözleşmesi… Evet zurnanın zortladığı yer.

AK Partinin imzaladığı ama tabanının ve dahası muhafazakarların şiddetle karşı durduğu İstanbul Sözleşmesine CHP sahip çıkıyor, tam destek veriyor. Eleştirdikleri tek konu İstanbul Sözleşmesinin layıkıyla uygulanmaması meselesi. İmzaladığınız Sözleşme yanlış falan demiyor, şu sözleşmeyi iyi uygulayın diyorlar.

Peki, Sadece CHP mi bunu diyor? Hayır, ittifakın küçük ortağı İYİ Parti de “tam uygulansıncı”lardan.

Meral Akşener “İktidar, bizzat imzaladığı bu sözleşmenin hükümlerini derhal uygulamaya geçirmeli, kadınlarımızın mağduriyetine son verecek adımları oyalanmadan atmalıdır” diyor.

Bir de Millet İttifakına dışarıdan desek veren HDP vardı değil mi? Onlar da aynı çizgide…

HDP Kadın Meclisi İstanbul Sözleşmesi Uygulansın diye geçmiş zamanlarda hayli sert bir açıklama yapmıştı.

Acaba Cumhurbaşkanı Erdoğan bu destekleri nasıl yorumlar.

Öyle ya geçen yıl İstanbul Sözleşmesi ile ilgili eleştiriler artınca Cumhurbaşkanı Erdoğan “İstanbul Sözleşmesi nas değildir. Bizim için ölçü değil!” demişti.

Acaba bu sözleşmeyi iptal etmek için daha ne bekleniyor?

Her konuda size muhalefet edenler canla başla İstanbul Sözleşmesi tam manasıyla uygulansın diyorsa…

Sayın Cumhurbaşkanım sizce burada bir terslik yok mu?