Ak Parti muhafazakâr değerler üzerine siyaset yaparak var oldu.

Ama son dönemlerde seküler kesimin oylarını alabilmek için yaptığı hamleler onu hızla muhafazakâr bir parti olmaktan uzaklaştırıyor ve uygulamada liberal bir parti görüntüsü veriyor.

Bu sonuca nasıl vardığımızı örneklerle izah etmeye çalışalım!

Dünyanın hiçbir yerinde muhafazakâr bir parti nikâhsız yaşayan iki birey arasındaki kavgada taraf tutmaz, geçmiş olsun açıklamalarında bulunmaz. Bu tarz yaklaşımlar daha çok solcu ve liberal partilerin uygulamalarında vardır ama AK Partili Aile, Çalışma Ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, geçen yıl nikâhsız yaşayan Ahmet Kural ile Sıla arasındaki kavgada alelacele topa girdi ve Sıla’yı telefonla arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti.

Muhafazakârlığın aile değerlerini ve nikâhı özendirici bir tutum ve davranış içerisinde olması beklenirken açık ve net bir şekilde zina hayatı yaşayan bir kadını aramak muhafazakâr partinin bakanına mı düşmüştü.

Bu nasıl bir muhafazakârlık diye sormazlar mı?

Sadece bu olay mı? Hayır.

İstanbul Sözleşmesi gibi aile kurumunu hedef alan bir metni imzalamak muhafazakâr bir partinin yapacağı bir şey mi? Batıda Hristiyan demokratların imzalamaktan imtina ettikleri bu metni muhafazakâr Müslüman demokratların imzalaması tuhaf değil mi?

ETCEP projesinden 6284 yasasına kadar pek çok sorun var ve tümü aile kurumunu dinamitleyen uygulamalardır.

AK Parti KADEM'i niçin kurmuştu? Laik seküler kesimin oyunu alabilmek için… seküler kesim "AK Parti kadın hakları konusunda çok hassas, hadi bu adamlara oy verelim" diyecek sandılar ama olmadı.

Peki, ne oldu. 16-17 yaşlarında evlenen ve evlendiği için kocası cezaevine atılan gencecik annelerin yüreği burkuldu..

Sahi KADEM bu anneler için bir şey yaptı mı?

Peki, “Genç evli” bayanların kocalarını cezaevinden çıkarmakta zorlanan iktidarın Gençlik ve Spor Bakanlığının Aleyna Tilki’ye ödül vermesine ne demeli?

Evet, bu sözde sanatçıya uluslararası bir yayın kuruluşu ödül vermiş, gençliğe ilham verici saymıştı ama siz de onu bakanlık sayfasından paylaşmadınız mı?

Evet, sosyal medya baskısından dolayı ismi bakanlık listesinden çıkarılsa da olan oldu ve korkarım ki dananın kuyruğu koptu.

AK Partinin muhafazakârlığı artık sorgulanmaktadır.

AK Parti bir türlü kendisi olamadığından dolayı oy kaybı yaşadığını anlayamıyor. MHP’ye yakınlaşınca içine MHP kaçmış gibi davranıyor. Seküler kesime yanaşınca Sıla hayranı gibi duruyor. Sırf İzmir’i kazanmak için “İzmir’in şarabını uluslararası marka yapacağım” demek de ne? Kazandınız mı? Hayır

Toparlayacak olursak çıkarılan bir Milli Görüş gömleğinden sonra –sırf seküler-laik kanadın oyunu almak için- muhafazakârlık gömleğinin çıkarılması felaketiniz olur.

Zira yeni kurulanlar da dahil- neredeyse- tüm partilerin merkezde olmak istediği bir konjonktürde merkezden vazgeçmek siyasal intihardır ve AK Parti hızla kendisini zehirleyen bir değişim yaşıyor.