Ülkem aydını 100 yılı aşkın bir zamandır aynı sorunu yaşıyor.
Kendi ülkesindeki sorunları Batı’ya yaslanarak, oraya şikayet ederek çözme sorunsalı bu.
Abdulhamid döneminde aynı kafadaydı aydınlar. Ülkesi parçalanmak(yıkılmak) istenirken, onlar Avrupa’ya gider Abdulhamid’in müstebitliğinden bahseder, rahatlardı.
Elbette söylediklerinin tamamı yanlış değildi, ülkede otokratik yönetim vardı lakin sorun, kapısına gidip “bize medet eyle” diye yalvardıklarındaydı.
Avrupalı dostlarını Abdulhamid’e karşı seferber etmek için bir doğrunun içine 100 yalan katıp propaganda yaparlardı. 100 yıl geçti maalesef hiçbir şey değişmedi.
Aydın! hala şikayet ediyor, ülke hala şikayet ediliyor.
Orhan Pamuk Amerikan bayrağına sarılarak kanepeye uzanmaya ve ülkedeki istibdattan örnekler sunmaya devam ediyor.
Sadece Pamuk mu? Şimdi de Aslı Erdoğan çıktı.
Hani şu Pkk yanlısı yayın yaptığı için kapatılan Özgür Gündem Gazetesi’nin yayın danışma kurulu üyesi olan Aslı Erdoğan.
4,5 ay cezaevinde kaldıktan sonra soluğu Avrupa’da alan.
Ne diyor Aslı Erdoğan! “Türkiye’de milliyetçilik yükselişte” diyor. Yanlış mı söylüyor hayır bence de doğru söylüyor ammaa bu ülkede milliyetçiliğin yükseldiği doğrusunu söylemek isterken kendisinden 100 yıl öncekilerin yaptığını yapıyor ve çarpıtmaya, yalan söylemeye başlıyor.
Evet bu ülkede milliyetçilik yükseliştedir bu doğrudur ama gelelim yalanlara!!!
Ne diyor Aslı?
“Türklere, okula başlar başlamaz Kürtlerden nefret edilmesi öğretiliyor.” Tipik bir Jön Türk savruluşu!
Abdulhamid’e de böyle yaptılar. Sansür konusunda haklıydılar ama Batılı efendilerine Abdulhamid döneminde eğitim yerle bir oldu, cahil kaldık deme saçmalığında bile bulundular.
Oysa Abdulhamid dönemi okullaşma oranına Türkiye ancak 1950’de ulaştı. Ermeni yazar Sevan Nişanyan’ın bilgilerine göre 1895’te TC sınırlarına tekabül eden bölgede bine yakın (835) ortaokul ve lise bulunuyorken 1923’te bu sayı 95’e düşmüştür. 1895’teki yüz bine yakın öğrenci sayısı (97.837), 1950-51 sezonunda aşağı yukarı aynı seviyede seyretmektedir (90.356)
Batıcı aydın böyle olur. Bir doğru söylese peşi sıra en az 3 yanlış serdeder.
Aslı Erdoğan ile devam edelim. HDP dışındaki tüm siyasi partileri “terörist” olmakla suçluyor aydınımız! Buna CHP’yi de özellikle ekliyor.
CHP’yi savunmak elbette benim işim değil ama “HDP hariç diğerleri terörist” dediğinizde benim aklıma temel fıkrası gelir.
Temel otoyolda ters yöne girer. Temel'i gören trafik polisi, sürücüleri uyarmak için radyodan anons yapar: "Dikkat ters yönde ilerleyen bir araç var." Bu anonsu duyan Temel bağırır: "Ne bir tanesi hepsi hepsi..."
Aslı da şimdi ters yola girmiş hepsi hepsi diyor.