Bismillah…

Bir milyondan fazla 8. Sınıf öğrencimizin girdiği LGS sınavının sonuçları geçtiğimiz günlerde açıklandı.

Şimdi doğru bir tercih yapma zamanı…

Peki, mevcut tercih işlemi hangi anlayış üzerine yapılmakta ve aslında nasıl olmalı...

Birileri “öğrencilerimiz aldığı puanlar ile değerlendirilmemeli” dese de liselere yerleştirme, bildiğiniz gibi öğrencilerin sınav sonucunda aldığı puana göre girdiği yüzdelik dilim esas alınarak yapılmakta…

Yani öğrencinin ilgi, yetenek ve hayalleri neredeyse hiç dikkate alınmamakta…

Bu yıl tanıştığım ve şu an bulunduğu şehrin en iyi fen lisesinde 12. Sınıfa geçen bir öğrencimiz, bu yıl ülkemizde yapılan TÜBİTAK 2204 A liseler arası proje yarışmasında Türk Dili ve Edebiyatı alanında Türkiye üçüncüsü oldu.

Bu öğrenciyi tanıdıkça bu öğrencinin fen lisesi öğrencisi değil sosyal bilimler öğrencisi olması gerektiği kanaati bende hâsıl olmuştu.

Öğrencimiz bu başarısı ile bu gerçeği teyit etti.

Yani, ülkemizde ister lise olsun isterse üniversite tercihlerinde esas etkenin ve hassasiyetin ekonomik getiri ve sosyal statü olduğu gün gibi ortada…

Böylelikle kişi kendisini yaşamayınca, ileriki süreçte mutsuz olmakta ve bulunduğu hal ve ortam kişiyi strese sokmaktadır.

Dolayısıyla toplumda bunca başarısızlık, mutsuzluk, şikâyet ve kanaatsizliğin ayyuka çıkması kaçınılmaz olmaktadır.

İMAM HATİPLER… YÜKSELMEYE DEVAM…

Liselere Geçiş Sistemi kapsamında gerçekleştirilen merkezi sınav sonuçlarına göre, imam hatip ortaokulunda öğrenim gören 3 öğrenci 500 tam puan aldı.

Binlerce imam hatip öğrencisi ise yüzde 1'lik dilimde yer aldı.

Bu ciddi başarının nedenini MEB Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz, "hedef LGS", "öğrenci koçluğu", "ortak performans değerlendirme", "okullardaki akademik takip komisyonları" ve "etkin rehberlik" gibi yapılan çalışmaların olduğunu belirtti…

Tebrikler ve teşekkürler…

Şüphesiz imam hatiplerdeki bu yükseliş, çift kanatlı bir eğitim ve öğretim verilmesinden kaynaklı…

Yani bu okullarımızda, bir taraftan pozitif bilimler bir taraftan da İslami ilimler verilerek hem maddi hem de manevi alanda istendik ve ideal seviyede öğrenciler yetiştirilmekte.

Böylelikle Batı’dan toplumumuza ihraç edilen nihilist ve hedonist fikirler neticesinde oluşan sorunlu ve amorf bir nesil yerine sorumluluk bilincine sahip fütüvvet ehli dindar bir neslin yetişmesi ümidimiz artmaktadır.

Bizler, özellikle son yıllarda yapılan YKS sınavı sonuçlarına ve üniversite yerleştirmelerine baktığımızda imam hatip liselerinde de üstün bir başarı yakalandığına şahit olmaktayız.

Bu okullarımızı başarılı kılan etkenlerden birinin de kız ve erkek öğrencilerin bir arada bulunmaması olduğu kanaatindeyim.

Bugün ABD ve Avrupa’nın birçok ülkesinde yapılan bilimsel çalışmalar neticesinde karma eğitimin pedagojik açıdan çok ciddi sorunlar oluşturduğu sonucuna varılmış olması bizi haklı çıkaran delillerden sadece biri…    

Öyleyse;

Şimdi, doğru bir tercih yapma zamanı…

Selam ve dua ile…