- Öcalan Liderlik Yolunda (4)
PKK, dünyada en fazla iç infaz yapan örgütlerden bir tanesidir. PKK’de bu öyle bir hal almış ki muhalefet eden herkes “hain” ilan edilerek iç infazla öldürülüyor. Bu PKK’nin zihin kodlarına örgütün kurulduğu ilk yıllarda işlenmiştir. Bunun mimarı da hiç şüphesiz Öcalan’dır.
Öcalan’a muhalif olanlar bir şekilde infaz edilmişler. Kimine hain denilmiş kimi de iç infazla öldürülmüştür. Örgütün kurucular kurulu üyelerinden Öcalan’a muhalif olanların ölmesi/öldürülmesi bir tesadüf olamaz. Bilinçli bir projenin ürünü olduğu açıktır.
Önceki yazımızda PKK’nin kurucular kurulu üyesi Mazlum Doğan’ın şüpheli ölümünü yazmıştık. Bu yazımızda da Haki Karer’in öldürülmesine değineceğiz.
Haki Karer, PKK’nin kurucularından olup Türk’tür. Aslen Ordu’ludur. PKK’nin Dikmen’de yaptığı toplantıya katılan kurucular kurulu üyesidir. PKK, Haki Karer’i ilk şehid(!) olarak kabul etmektedir.
Haki Karer’in ölümü de Mazlum Doğan’ın ölümü gibi şüphelidir. Haki Karer’in ölümü ile alakalı farklı beyanlar bulunmaktadır. 1976 yılında PKK’nin kurucular kurulu üyeleri Kürdistan bölgesine geçip çalışmaları organize etmeye başlamışken Öcalan, Kesire Yıldırım, Pilot Necati(Necati Kaya) ve Abdurrahman Polat Ankara’da kalmıştı. Bunlardan Kesire Yıldırım, Pilot Necati ve Abdurrahman Polat’ın MİT’e çalıştığı açıktan konuşulmaya başlanmıştı. Öcalan’ın Kürdistan’a gelmeyip Ankara’da kalması Haki Karer ve Antep ekibi tarafından uygun görülmemiş ve herkesin Kürdistan’a gelmesini talep etmişlerdi.
Öcalan artan yoğun taleplerden sonra Pilot Necati’yi de yanına alarak Kürdistan bölgesinde bir tura çıkıyor. Bu turun son durağı olarak Antep’e gidiyor. Antep’te Haki Karer Öcalan’a rahatsız oldukları durumları anlatıyor. Özellikle Pilot Necati’yi hakkında açıkça MİT’e çalıştığı yönündeki iddialara rağmen yanında gezdirmesinden duyduğu rahatsızlığı belirtiyor. Konuyla alakalı Öcalan’a bir mektup veriyorlar.
Genel kanaate göre PKK’nin Antep ayağında bulunanlar Öcalan’ın Kürdistan bölgesine gelmeyip Ankara’da kalmayı tercih etmesi ve üzerlerinde MİT şüphesi olanları yakınından ayırmaması gibi durumlardan rahatsız olması ve bu durumu Öcalan’a bildirmeleri Öcalan’ın tepkisini çekmiştir. Bu tepkiden kısa süre sonra Haki Karer bir çay ocağında saldırıya uğrayacaktır. Saldırıda ölmeyip hastaneye kaldırılan Karer’in hastanede öldürüldüğü yönünde ciddi iddialar vardır.
Haki Karer’in öldürülmesinde tabiri caizse bir taşta iki kuş vurulacak ve PKK için yeni bir süreç başlayacaktı. Haki Karer’in öldürülmesi olayı “Sterka Sor” adlı Kürdistani bir örgütün üzerine atılacak ve PKK’nin bölgedeki diğer Kürdistani örgütleri yok etme girişimi bu olaydan sonra başlayacaktır.
Nihayetinde Haki Karer meselesinden sonra Öcalan’ın bu tavrıdan dolayı PKK’nin kurucular kurulu üyelerinden Kamer Özkan örgütten ayrılır. Haki Karer ile beraber Öcalan’a notu verenler Öcalan tarafından ajanlıkla suçlanır ve bunların infaz emri verilir.
Öcalan, Haki Karer’in öldürülmesi olayını bahane ederek Kürdistan bölgesinde PKK dışındaki bütün örgütlü yapıları ortadan kaldırmaya başlayacaktır. Öcalan, bölgede faaliyet yürüten örgütleri ya kendilerine tabi olmaya ya bölgeyi terk etmeye ya da onlarla savaşacağına dair mesajları örgütün yetkililerine ya bizzat kendileri ya da aracılar vasıtasıyla iletmeye başlayacaktır.
Bu süreç PKK’nin despotizmini açıkça göstermektedir. Örgüt zihinsel kodlarını Kemalizm’den kopyaladığı için alternatif seslere izin vermemektedir. PKK, Kemalizmin despot taklitçisi olacak, bir dönem Kemalizm’in adına Müslümanlara ve Kürtlere yapılanlar bu defa Apoizm adına yapılacaktı.
Kemalizm ile Apoizm’in Kürdistan bölgesindeki uygulamaları karşılaştırıldığında benzerliklerin birebir örtüştüğünü rahatlıkla görebiliriz. Bu despot uygulamalar bölge halkına korku, nefret ve gözyaşı olarak geri dönecektir. Kimi korkudan PKK’ye teslim olacak, kimi PKK ile mücadeleyi başaramayacağını düşünerek bölgeyi terk edecek ama çok azı PKK ile sonuna kadar mücadele edecektir.
Öcalan yeni süreçte liderliğini garanti haline getirmeye başladı. Bu süreçten sonra daha güçlü bir lider olduğunu ispatlamak için Maovari katliamla Kürdistanı kana boyamaya başlayacaktır.
Yeni süreçte PKK’nin diğer örgütleri imha girişimlerini konu edinerek PKK despotizmini işleyeceğiz.
Devam edecek…