İnternet, 1960`lı yılların sonlarında Amerikan Savunma Bakanlığı tarafından desteklenen ve Amerikan ordusu için geliştirilmiş askeri projelerde veri aktarmayı, bilgisayarlar arasında haberleşmeyi amaçlayan ArpaNET adı ile doğmuş bir ağ sistemiydi.

  Doğuşu bir ordu için olan bir sistemde, savaş elbette kaçınılmazdır. Bir kablo ile birbirine bağlı devasa bir bilişim ağı içerisinde milyonlarca sistemin bir anda fişini çekmek, virüs, trojan, ajan dediğimiz sanal savaşçılar ile yapılacak köklü tahribat, zarar vermek ve ülkelerin iş akışlarını sağlayan sistemlerde büyük bir kaosa sebebiyet vermek sadece birkaç saniye sürer. Durum bundan ibaretken büyük devletlerin bu kozu elinde tutması ve bilişim alanına büyük yatırımlar yapması, yüksek bütçeler ayırması çok normaldir ve olması gereken de budur. Büyük devletlerin, İnterneti yani “Siber Alan”ı çıkarları doğrultusunda, önemli bir güç olarak gördüğü ve zaman zaman “psikolojik baskı”,  “itibarsızlaştırma”, “ekonomik zarar”, “siber casusluk” ve  “sabotaj”  gibi bir ülkeyi uluslararası arenada zor duruma düşürecek bir savaş meydanı gibi kullandığını görüyoruz. Her ne kadar bir “Siber Ordu” kavramından bahsedilmese de birçok devletin bu tür saldırılar için yetiştirilmiş “hacker`lar” ya da “hacker grupları”nın olduğunu ve bunlara gereken desteği verdiklerini biliyoruz. “Anonymous”, “Ayyıldız Tim”, “RedHack” vb. günümüzde dahi hala faaliyet gösteren ve binlerce üyesi olan hacker gruplarından sadece bir kaçıdır.

Çıkarları doğrultusunda sürekli anlaşmazlığa düşen ve dünyada savaşa, kaosa, katliamlara sebep olan Rusya ve ABD sanal dünyada da birbiriyle çetin savaşlar vermektedir. Rusya ve ABD arasındaki siber savaş ciddi maddi zararlara sebebiyet veriyor. Rusya`nın ABD`yi geçtiğimiz Eylül ayında yaptığı siber saldırılar sonucu 7 milyar dolarlık bir zarara uğrattığını basın ve medyada okumuş ve izlemiştik.

Rusya ile Türkiye arasındaki uçak krizini hatırlayın. Rus devletinin desteklediği “Anonymous” adlı Rus hacker gurubu Türkiye devlet sitelerine (gov uzantılı siteler) ve özellikle banka sitelerine yoğun bir siber saldırı gerçekleştirmişti. Daha sonra bu gruba Türkiye`de faaliyet gösteren  “Ayyıldız Tim” karşı atağa geçmiş, Rus sitelerine siber saldırılar düzenlemiş ve “Anonymous” hacker grubunun resmi web sitesini çökertmişti.

Olası bir siber savaşta Türkiye olarak neredeyiz? Neler yapıyoruz? Savunma geliştirebiliyor muyuz?

Türkiye bu konuda son birkaç yılda bazı adımlar atmaya ve bütçe ayırmaya başladı. 2013 yılında TSK, Siber Savunma Komutanlığı kurduğunu açıklamıştı. Siber Savunma Komutanlığı`nda görev alacak personelin siber saldırılara karşı tedbir alacağı ve taktik geliştirileceği söylenmişti. Buna benzer birkaç kurum ve kuruluş kendince adımlar atmaya başladı. Dünyada siber saldırılara maruz kalan ilk beş ülkeden biri konumunda olan Türkiye`nin, bu alanda kendini geliştirmesi, ar-ge yapması, önemli ölçüde bütçe ayırması ve teknik alanda faaliyet gösteren kurum ve kuruluşları desteklemesi gerekir.

Teknolojinin, hemen hemen her alanda kullanıldığı günümüzde önemli işlemler (Banka işlemleri, E-Devlet işlemleri vb.) online yapılmaktadır. Madem online olarak sistemler üzerinden işlemler yapılıyor, o halde bir ülke siber saldırılara karşı ciddi önlemler almak zorundadır.