Allah Teala Maide süresinin 97. ayetinde şöyle der: ‘`Allah Beyt-i Haramdan olan Kabe`yi insanlar için bir ayaklanma- kıyam- evi kıldı.`` Evet, kıyam evi olarak tabir edilen Kâbe, ne yazık ki şu an asli fonksiyonunu icra edemiyor. Çünkü ABD`ye tam manasıyla bağımlı hale gelmiş olan bir yönetimin işgal ettiği kutsal topraklar, ümmetin ortak aklı kullanıp siyaset geliştirmesine müsait değil.

Suud yönetimi, ABD`nin emriyle ümmetin, değil milyonlarının Kabe`de 3 kişinin bile bir araya gelmesine izin vermiyor. Bu günlerde Arafat`a çıkacak Hacılar acaba sadece el açıp dua etmek için mi kilometrelerce uzaktan geldiler? Acaba Hacc ibadeti sadece dua ritüelinden mi ibaret? Yoksa eylem yönü var mı? Günümüz tabiriyle Siyasi bir kongre görevi var da birileri engel mi oluyor? Daha önceden Hacc ibadeti nasıl yapılırdı? Hacc ibadetinde alınan veya okunan siyasi bildiriler var mı? Ümmeti siyasi anlamda yönlendiren kararlar Hacc ibadetinden sonra alınmış mı? Örnekleri neler? Tüm bunları araştırmacılarımız ortaya çıkartıp bize sunması gereklidir.

Biz bu makalede sadece Asr-ı saadette Hz. Ebu Bekr`in Hacc emirliği yaptığı esnada Hz Ali`nin okuduğu Tevbe Süresinin ilk 7 ayeti ile, Resulullah`ın yaptığı Hacc`ı hatırlatarak yetinmek istiyoruz. Bu iki örnek de aslında Hacc ibadetinin siyasi yönünün olduğunu ispatlamaya yeter.

Bakın Hz Ali`nin okuduğu Tevbe Süresinin ilk ayetlerinde der ki: ‘`Ve bütün Hacc (Hacc-ı Ekber) günü Allah`tan ve resulünden insanlara bir duyuru: Kesin olarak Allah, müşriklerden uzaktır, O`nun Resulü de.`` ( Tevbe3)

Evet, Allah ve resulü müşriklerden kesin olarak uzaktır. Peki, Suud yönetimi de inandığı Kur`an`ın bu ayetleriyle amel ediyor mu? ABD başkanı ile kılıç dansı yapıp Dünya küresi etrafında ellerini koyarak dünyayı ABD`nin kirli elleri ile kuşatma ahdi veren Kral`ı niçin sorgulamıyoruz. Dua eden ellerimizin hep boş çevrilmesinde dualarımızın bizi eyleme geçirmemesi olduğu gerçeğini hatırlamamız gerek.

Bakın müşrik ve kafirler Hindistan`da, Çin`de, Arakan, Myaymar, Bangladeş başta olmak üzere dünyanın her yerinde Müslüman kanı akıtıyor. Acaba milyonlarca Müslüman bir araya gelip de hiçbir şey konuşmadan Arafat`tan yürüyüp Kabe`de tavaf edip sessizce dağılmaları tuhaf değil mi? Yeryüzünde bunca zulüm olacak ama milyonlarca Müslüman`ın bu zulümler karşısında sadece sessizce dua etmeleri hangi fıkıhta var? Hangi kitapta yazıyor? İbrahim aleyhisselam`ın hayatında veya Muhammed aleyhisselamın yaşamında küfre ve şirk ehline nasıl davranılmış kimse okumaz mı? Biri Putları kırmış biri hem putları kırmış hem müşrikleri Arap yarımadasından çıkartmış.

Ümmetin kıyam ve dirilişi Kabe`de başlamalıdır. Arafat`tan inen hacılar ümmetin düşmanlarıyla işbirliği yapıp başta Yemen olmak üzere birçok İslam beldesini kana boyama konusunda direk veya dolaylı müsebbibi olan SUUD yönetimini devirmeli ve kutsal topraklar işgalden kurtarılmalıdır. Kutsal topraklar Ümmetin alimlerinden oluşan bir şura ile yönetilmelidir. Bakın o zaman müşrik ve kafirler bu kadar kolay Müslüman kanı dökebilecek mi? Şehadeti arzulayan vehni (dünya sevgisini) kalbinden çıkarmış Hacıların devrimini görmeyi rabbim hepimize nasip etsin.

Tüm ümmetin Kurban bayramı mübarek olsun diyor Arife günü oruç tutmayı unutmayıp bu günde tutulan orucun çok büyük sevaplarının olduğunu hatırlatmak isteriz. Ailemize ve arkadaşlarımıza arife günü oruç tutma konusunda hatırlatmalarda bulunmayı unutmayalım lütfen. Şimdiden rabbim kurbanlarımızı, ibadetlerimizi kabul etsin.

Selam ve dua ile…