İşgalci rejim, gasıp bir terör şebekesidir. Filistin topraklarını zor kullanarak işgal etmiştir. Mescid-i Aksa'yı yıkma emelleri olan, başta Müslüman ülkelerde, terör eylemleri ile bilinen MOSSAD gibi şeytani güçlerle toplumları terörize eden bu suç örgütü ile uzlaşmacı bir anlayış; zilletten başka bir şey getirmez. Terör örgütleri ile masaya oturanlar, terör örgütlerini ancak meşrulaştırırlar. Biz, işgalci ile uzlaşmacı bir anlayışa "Hayır!" diyoruz.
Bütün Müslümanlar işgalci ile mücadeleyi, İslami ve itikadi bir vazife olarak görmelidir. Her yerde hem Kur'an'da hem de halihazırda siyonist terör devleti kendisiyle cihad edilmesi gereken apaçık bir düşmandır. Dolayısıyla Müslümanlar, işgalci ile uzlaşmayı kabul etmeye yanaşan hükümetlerini sıkıştırmalı, işgalci çeteyi devlet olarak gören, ilişkilerine devam etmek isteyen hükümetler; Müslüman halklar tarafından kınanmalıdır. İşgalci çete ve Amerika ile uzlaşmacı tutum, bölgemizin kısa sürede Amerika ve işgalci çete tarafından işgal edilmesi ile neticelenir.
Bakın Afgan Mücahitler, ülkelerinden Amerika'yı zelil ederek çıkarttılar. Cumhurbaşkanımız; Suriye'de, Yunanistan'da kurulan Amerika üsleri ile ilgili endişelerini çeşitli platformlarda ifade ediyor. Bu üslerin niçin kurulduğuna yönelik soruları kamuoyuna yöneltiyor. Herkes bunu çok iyi biliyor ki: Amerika bölgede işgalci, emperyalist emelleri olan bir devlettir ve bu emellerini günübirlik uygulayan sürekli etrafına tehlike saçan bir terör şebekesidir.
Cumhurbaşkanı da ifade ediyor: Suriye'de, Irak'ta terörü besleyen Amerika'dır. Dolayısıyla Amerika'nın ve işgalci çetenin anlayacağı tek dil mukavemettir.
Siyonist Netenyahu hükümetinin bekası, İslam beldelerinde fitnenin devamına sebep olur. Bu yüzden HAMAS'ın ve İslami Cihad’ın mücadelesi her yönüyle desteklenmelidir. Bölge ülkeleri ile ortak akıl oluşturulup Amerika’nın ve işgalci rejimin bu coğrafyadan defolup gitmesi için düğmeye basılmalıdır.
Mahmut Abbas gibi uzlaşmacı, sönük, halkının ve milletinin hakkını savunamayan kukla yöneticiler muhatap alınmamalıdır. Filistinli gruplar; HAMAS ve İslami Cihad’ın çatısı altında toplanmalı; ihtilaf ve bölünmeler başta Filistin'de engellenmelidir.
Filistin'deki intifada Amerika'nın oluşturmuş olduğu küresel emperyalizme son verecektir inşallah. İntifada kelimesinin lügat anlamı kıyam'dır, sarsılmadır, harekettir. Araplar intifada kelimesini niçin kullanır, biliyor musunuz? İlginçtir! Suda ıslanmış serçenin üzerine ağırlık yapan su damlacıklarını kanatlarından dağıtmak ve uçmadan önce kanatlarını hafifleştirmek için silkelemesine intifada diyorlar.
Böyle serçeler, ıslak tüylerini kabartıp silkelenir ya! İşte, İslam ümmeti de serçe misali; kendisine ağırlık yapan; sömürülmesine, öldürülmesine, yurtlarının işgal edilmesine sebebiyet veren; milliyetçilik, ırkçılık, bölgecilik, kavmiyetçilik, ulusçuluk, devletçilik, mezhepçilik gibi İslam dininin anlaşılmasına engel olan tüm ideolojilerden kendini kurtarmalıdır.
Bizim kutsalımız İslam’dır. Dinimize uymayan her şeyi dinimize uydurmak için mücadele vermesi gereken bir ümmet olarak Allah bizi yaratmıştır. Milliyetimizi de ulusumuzu da devletimizi de hükümetimizi de İslam'ın rengine boyamakla mükellef bir ümmetiz.
Buradan halkımıza sesleniyoruz: Meydanlara çıkalım."Kahrolsun Siyonist çete!" demekle beraber sosyal medya başta olmak üzere sesimizi duyurabileceğimiz her yerden hükümete seslenelim:
"Biz bu hükümeti, İslami endişelerimiz nedeniyle bugüne kadar destekledik. İslam'ın menfaatini öncelemeli, terör şebekesi olan işgalci rejimi muhatap almaktan vazgeçmelidir. Azerbaycan gibi ikili ilişkilerimizin iyi olduğu devletlere de Siyonist rejimin bir terör devleti olduğunu anlatmalı ve yalnızlaşmasını, köşeye sıkışmasını sağlamalıdır. Dış politikada daha cesur daha atılgan; Amerika ve Siyonist müttefikini düşman edinen bir siyaset izlemelidir" diye haykırmaya davet ediyoruz.