Yeni Bir partiyi, genellikle eski siyasetçiler kurar. Hayatında herhangi bir siyasi partide görev almamış, faaliyet yürütmemiş, siyasi olarak tanınmayan kimselerin bir araya gelip siyasi bir parti kurduğu 10 yıl öncesine kadar duyulmamıştı. HÜDA PAR kurulduğu günden beri ezberleri bozmaya devam ediyor.
HÜDA PAR’ın tüm kadrolarında dikkatimizi çeken vasıf daha önceden herhangi bir siyasi partide görev almamış; sivil hayatta temiz, dürüst, toplumun içinden gelen insanlardan oluşmasıdır. Genel başkan ve genel başkan yardımcıları; avukatlardan, eğitimcilerden oluşması halkımıza güven veriyor.
Farklı siyasi partilerde olup kendi partisine küsüp parti kuran diğer siyasetçilere benzemiyorlar. Bir inanç, ideoloji, fikir partisi diyebiliriz. Gerçi kendilerini, HÜR DAVA PARTİSİ olarak kamuoyuna tanıttılar.
Yanlış adaylarla kazanmaktansa doğru adaylarla kaybetmeyi tercih eden bir partinin bu ülkede tanınması ve egemen olması gerekmez mi? Referansım İslam’dır, diyerek İslam'ın hüküm ve emirlerini yeryüzüne egemen kılmak isteyen bir partinin sesine kulak verilmez mi?
HÜDA PAR neler yapıyor, birkaç örnek verelim:
-Partiler genellikle toplumun elit kesimini ziyaret eder. Yetki sahibi insanları muhatap alırlar. HÜDA PAR’ın Gaziantep Şehitkamil ilçe başkanı Ekrem Kaplan diyor ki: ‘Şehitkamil teşkilatı olarak bir günde 65 köyü ziyaret ettik.’ Bakın bu bir il başkanı değil bir ilin merkez ilçesinin başkanı ve kendi teşkilatı 65 köyü ziyaret ediyor, bir günde.
-Biz HÜDA PAR’ı fakir semtlerde, garibanların yurtlarında, vatandaşın köylerinde görüyoruz. Dipten dibe geliyor HÜDA PAR. Lüks, şatafatlı toplantılarda; 5 yıldızlı otellerin yuvarlak masalarının etrafında HÜDA PAR’ı görmesek de fakirin yanında, esnafın dükkanında görüyoruz HÜDA PAR’ı.
-Halkımız; yıllardan beri İslami ve insani haklarını, gasıplardan alıp kendisine verecek bir ele hasret kaldı. Bu halk, hep Allah diyen kimseleri iş başına getirmeyi istedi. Bu halk, Hakkının, hukukunun anayasal güvence altına alınmasını arzu etti. Halkımız, kendisine dayatılan, Batılılardan ithal edilen eğitim sisteminin değişmesini arzuladı. Hali hazırda gelinen noktada 1. Dünya Savaşı'ndan hemen sonraki zulüm dolu günler olmasa da Kur'an-ı Kerimler saklanmasa da Müslüman halkımızın yüreği rahatlamamıştır. Başörtüsü başta olmak üzere Müslüman halkımızın anayasal güvence altına alınmasını istediği birçok hak, yasal güvence altına alınmamıştır. Kur'an-ı Kerim derslerinin önündeki engeller kaldırılmış olsa da Kur'an-ı Kerim'i öğrenmenin ve öğretmenin yasal dayanağı halen yoktur. İslam'a düşman bir hükümet iş başına geldiğinde çok rahatlıkla Kur'an derslerini yasaklayabilir. Okullarda öğretilen seçmeli din kültürü derslerini, Kur'an-ı Kerim derslerini, Hz Muhammed'in hayatı derslerini rahatlıkla kaldırabilir. Konu ile ilgili İslam'a düşmanlık eden siyasetçilerden; ‘Biz iktidara gelirsek…’ diye başlayan tehditleri Müslüman halkımız son günlerde çok duymaya başladı ve bu insanımızı tedirgin ediyor.
-İşte, bu tedirginliği yaşayan toplumumuz, dipten dibe gelen, gün geçtikçe büyüyen bir partiyi görüyor. HÜDA PAR’ın güneşi, ürkek yüreklere güven veriyor.
-HÜDA PAR sözcüleri göğüslerini gere gere ‘Kur'an-ı Kerim dersi niçin seçmeli ders kategorisindedir? Müslüman bir halkın iman ettiği bir kitap öğretilirken seçmeli ders olarak mı öğretilmelidir? Okullarımızda Kur'an-ı Kerim dersi, niçin zorunlu olmasın? Eğitim sistemimiz, halen niçin ETCEP gibi ifsat projelerinin gölgesinde kalsın? Eğitim sistemimiz niçin Batıdan ihraç edilen programlarla halen sürdürülsün? Ekonomimiz yabancı sermayeye bağlı olarak her türlü dış kaynaklı spekülatif, ekonomik müdahalelere niye açık olsun? Müslüman ülkelerle ortak bir pazar niçin kuramıyoruz? Yönetimden, ekonomiye, eğitimden sağlığa ve güvenlik politikalarından kültür sanata kadar ülke sosyolojisi, göz önünde bulundurularak yasal/anayasal değişikliklere şimdiye kadar niçin gidilmedi?’
-İşte, HÜDA PAR yapıcı bir muhalefeti bu memleketin siyasetçilerine öğretti. Doğru kimden gelirse onu kabul ederiz, diyerek dürüst ve ilkeli siyaset yapacağına dair and içen ve bunu karşısına çıkan her fırsatta fiili ve kavli olarak deklare eden bir partidir HÜDA PAR.
İttifakların konuşulduğu son günlerde HÜDA PAR 'ın dahil olacağı ittifak, halkımıza güven ve ümit olacaktır.
-Urfa'da, HÜDA PAR il başkanı Emin Özarslan, şehrin kangren olmuş 7 farklı sorununu dile getirerek yetkilileri harekete geçirmeyi başarmış ve yapıcı bir muhalefetin neler başarabileceğini tüm memlekete ispatlamıştır.
-Diyarbakır il başkanlığı başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu'daki birçok HÜDA PAR’ın il başkanlığı; yüzlerce kan davasını bitirmiş, toplumsal barışı, Allah'ı ve ahiret gününü hatırlatarak iyiliği emrederek sağlayabilmiştir.
-Kürtlerin hakkını savunduğu halde Kürtçülük yapmayan, mezhepçilik yapmayan, tabanı Doğu ve Güneydoğu'da yoğunlukta olmasına rağmen bölgecilik yapmayan bir partidir HÜDA PAR.
Diyoruz ki İslam'ı referans alan bu partiye gelin hep birlikte üye olalım. Hali hazırda 11.000 küsur üyesi olan bu partinin bu ülkedeki sözünün güçlenmesi için üye sayısını en az 100.000'e çıkartalım. Bu vesileyle bütün kardeşlerimizi; annesini, babasını, eşini, dostunu, yakın akrabalarını; HÜDA PAR’a üye olmaya davet etmelerini istiyoruz. Bu partinin sesini başta ülkemizde, sonra yeryüzünün tüm coğrafyalarında duyurmak için var mısınız? Öyleyse ne duruyoruz? Bir üyelik formu alarak parti üyesi olup üye yapmak için kolları sıvayalım.
Yeryüzünde ilahi adaleti tesis eden, ilahi hükme göre hüküm verme yeteneğine sahip olan ve bu yeteneği icra edecek iktidar ve kudrete nail olan salihlerden olmak duasıyla...