İslam şeriatına yani İslam hukukuna göre her Müslüman’ın İslam’ı korumakla görevli olduğunu bir kere bilmemiz ve kabul etmemiz gerekiyor. İslam Hukukçularına göre; İslam’ı koruma görevi, en önemli farzlardan biridir. Bütün Müslümanların İslam’ı korumakla yükümlü olduğunu hatırlatmak isteriz. Son günlerde Müslüman ülkemizde, İslam’ın kutsal değerlerine pervasızca saldırılıyor. Sözde bir akademisyenin Hazreti Meryem’le ilgili çirkin lafları, mayası bozuk bir insanın; babamız Adem ve annemiz Hava’yla ilgili sözleri, gayret sahibi bütün Müslümanları öfkelendiriyor.
Sosyal medya üzerinden gençlerimizi kandırıp onları Allah’tan ve Resulünden uzaklaştıran terör şebekelerinin olduğunu biliyoruz. Gençler arasında dinsizliği yayanlar toplumu terörize ediyor. Enes Kara adlı gencimiz de bu terör şebekeleri tarafından iğfal edilmiş, Allah’tan uzaklaştırılmış gençlerden birisidir. Enes Kara’nın katilleri bu ülkede dinsizliği yayan şeytani güçlerdir.
Birileri, ateizm, deizm diyerek gençlerimizi İslam’dan uzaklaştırıyorlar. Geçen gün CNN-Türk adlı kanalda Ahmet Hakan adlı gazetecinin programında bu ülkedeki deist ve ateistlerin %26 oranında olduğu söylenerek halkımıza iftira atıldı. Birileri kamuoyunu yanıltıyor. Bilinçli, organizeli bir şekilde; deizm, ateizm gibi inançsız düşüncelerin bu ülkede yaygınlaştığını söyleyerek toplumumuzu iğfal etmenin hesabını yapıyorlar. Öfkelerinden çatlasalar da bu ülkenin %99’u Müslüman’dır ve Müslüman olarak kalacaktır. Birinci Dünya Savaşından sonra yeryüzünün en azılı kâfirleri dahi bu milleti dininden uzaklaştıramamışken günümüzdeki beceriksiz kâfirler, münafıklar, mürtetler; bu halkı İslam’dan uzaklaştıramazlar. Hiç boşuna heveslenmesinler!
Allah Resulü Aleyhisalatu vesselam hiçbir kâfirin İslam’a açık bir şekilde hakaret etmesine müsaade etmemiş, göz yummamıştır. İslam’ı savunmak kadın-erkek her Müslüman üzerinde farzdır. Müslüman bir ülkede, hükmeden Müslüman yöneticilerin dinimize saldıran, toplumu terörize eden alçaklara hak ettikleri cezaları vermek için yasal işlem başlatmaları gerekir.
İslam’a hakaret edenlerin küresel emperyalist güçlerin piyonu olduğunu herkes biliyor. Toplumu terörize etmek için bu tür saldırıları planladıklarını da herkes biliyor. Hükümetin bu konularda sessiz kalması, göz yumması ülke içinde hazırlanan kaos tehlikesinin büyümesine sebep olur.
Dini değerlere hakaret eden kimseler, toplumu terörize etmekten yargılanmalıdırlar. Yine Enes Kara olayında herkesin şunu çok iyi bilmesi gerekiyor ki ateizmi ve deizmi yayanlar, Enes Kara’nın katilidirler. Enes Kara gibi gençlerimizin psikolojisinin bozulmasına sebep olanlardırlar. Gerek sosyal medyada gerek başka mecralarda bu tür işleri organize edenler, yakalanıp terör suçuyla yargılanmalıdırlar. Çünkü ateizm ve deizm deyip gençlerimizi; ailesine, toplumuna, halkına, ülkesine düşmanlaştıran yapılar, mutlaka terörist yapılarla iltisaklıdırlar. Deizm ve ateizm propagandası yapanların menşei araştırıldığında, bunların; Amerika, İngiltere, Çin ve Rusya Gibi sömürgeci devletlerin piyonları olduğu görülür.
Dinimize organizeli bir saldırı var. #EnesKara olayından sonra İslam’a düşman kanalların, haber sitelerinin, gazetelerin, İslam’a düşman sözde milletvekillerinin açıklamaları ve beyanları ve son olarak bu haddini, rabbini bilmezin sözleri tesadüf olamaz. #haddinibilsezenaksu. Bu arada ABD büyükelçisi ülkemize yeni geldi, daha iki hafta olmadı yahu! Bu ne hız!
Bu olaylar üzerine halkımıza ve bu ülkeyi yöneten Müslüman yöneticilere birkaç önerimiz var:
1-İslam’ı savunmak kadın-erkek her Müslüman’a farzdır. Hatta namazdan daha önemli bir farzdır. Her mecrada İslam’ın savunucusu olalım.
2-Enes Kara olayı gösterdi ki bu ülkede aziz İslam dinine saldırmak için fırsat kollayan şeytani güçler var. Gençleri iğfal eden şer şebekeleri var. Başta Diyanet İşleri Başkanlığı sonra tüm İslami Cemaat ve tarikatlar bir araya gelip istişare etmelidirler. İslam’a hizmet eden tüm kesimler, kabiliyet ve yeteneklerini birleştirmelidirler. Düşman pusuda bekliyor ve hata arıyor. Şeytani güçlere koz vermemek için Müslümanlar çok organizeli olmalıdırlar.
3-İslami cemaatlere ve Tarikatlara saldıranlar bilsinler ki Cemaatler ve Tarikatlar bu ülkenin Kuva-i Diniyesi’dir. Sizin ilah edindiğiniz şeytanın adamları da İslam’la savaşmak istedi ama sonuç değişmez. Ali İmran Süresi 12. Ayette akıbetiniz haber verilerek denilmiş ki: “…Ey kâfirler yakında yenileceksiniz ve Cehennemde dirileceksiniz. Orası ne kötü kalınacak yerdir!”
4- Ülkemizi yöneten Müslüman idareciler; dinimize saldırıp ülkede kaos çıkarma planları yapanların şeytani adımlarını görmeli ve tedbir almalıdır.
Mümtehine Süresindeki 5. Ayette geçen duanın tüm ümmet için kabul olması duasıyla…