Akrabalarımız içerisinde CHP zihniyetine yakın olanlar var. Köyde büyümüş, üçüncü sınıfa kadar okumuş, bizi İslam’la Kur’an‘la büyüten annem çocukluğumuzdan belli bu akrabalarımız için hep şunu söyler: “Oğlum onlardan uzak durun! Onların zihniyetleri ayrı!” Evet, bu millet CHP’yi ve onun zihniyetini ilk günden beridir farklı olarak gördü. Bu millet CHP’yi niye farklı olarak görmesin ki? CHP değil mi camileri kapatan? Ezanın yıllarca Türkçe okunmasına sebep olan, Kur’an Alfabesini yasaklayıp Latin alfabesini dayatıp geçmişin birikimini çöpe atan, İslam’ın bütün değerlerine savaş açıp bu topluma öncülük eden İslam âlimlerini darağaçlarında sallandıran CHP değil miydi? Saidi Nursi, İskilipli Atif Hoca başta olmak üzere bu toplumun çok iyi tanıdığı âlimlere zulmeden CHP değil miydi?
Bu millet CHP’den İslam düşmanlığından başka bir şey beklemiyor. CHP grup başkanvekilinin Diyanet İşleri Başkanlığına saldırması ve hakaretler yağdırması kabul edilebilir bir durum değil.
Diyanet İşleri Başkanlığı son dönemlerde toplumun ihtiyaçlarını merkeze alarak bir hizmet yürütüyor. 4-6 yaş arasındaki çocuklar için açılan Kur’an kursları takdire şayandır. Modern eğitim yöntem ve teknikleri ile çocuklara çok güzel bir eğitim veriliyor. Ben de iki kızımı da Diyanetin açtığı 4-6 yaş Kur’an kurslarına gönderdim. Gerçekten de çok faydasını gördük. Çocuklarım iki senede hem Kuran-ı Kerim’i güzelce öğrendiler hem kalem tutmayı, okul ortamını, sınıf ortamını sevdiler. Eğitim öğretime ön hazırlık konusunda bir anasınıfından çok daha öte çok daha profesyonel bir eğitim aldılar. İki kızım da birinci sınıfa başladığında hem sınıflarında çok başarılı oldular hem de okulun kültürüne, okul ortamına rahatlıkla uyum sağladılar.
Meyve veren ağaç taşlanır misali… Diyanet İşleri Başkanlığı bu memlekette güzel işler yapmaya devam ettiği müddetçe CHP zihniyeti Diyanet İşleri Başkanlığına saldırmaya devam edecektir.
Saldırmak demişken İzmir 9 Eylül Üniversitesi ilahiyat fakültesi dekan yardımcısının Hazreti Meryem ile ilgili söylemiş olduğu sözler, gerçekten de yer ve gök içindeki her şeyi kirletecek kadar necaset doluydu. Üniversite yönetiminin ilgili kişiye sahip çıkan açıklaması ise kamuoyunu daha çok üzdü.
İlahiyat fakültelerimiz başta olmak üzere üniversitelerimizde ciddi bir denetimsizlik problemi var. İslam’a düşman kadrolar ne yazık ki üniversitelerdeki bütün köşe taşlarını tutmuşlar. Üniversitelerde İslami şahsiyetler, mümin insanlar görmek istemiyorlar. Dolayısıyla yüksek lisans başvurularında bile İslami şahsiyet sahibi olan insanlar, yüksek lisansa bile alınmıyor. İslami bir şahsiyetin üniversitede öğretim üyesi olması ise muhal… Hasbelkader öğretim üyesi olmuşsa da namazlarını dahi gizli kılmak zorunda kendilerini hissediyorlar.
Üniversiteler bu ülkede karanlığın, kötülüğün, çirkinliğin askerlerini yetiştiren kurumlar konumunda kalmak zorunda mı? Gerçekten de üniversitelerdeki bu boşluk ve kötü niyetli insanların köşe taşlarını tutup iyileri üniversiteye yaklaştırmaması, halkımızı ciddi anlamda tedirgin ediyor. Özerklik namıyla, üniversiteler ne yazık ki başıboş hareket ediyorlar.
Öğretim görevlileri başta olmak üzere üniversiteler denetimden mahrumdur. Dolayısıyla üniversiteler, bilim üreteceği yerde CHP’nin köhne, kokuşmuş zihniyetini topluma yaymakla meşguldür. Üniversitelerimiz bilim üretme konusunda dünyada en sonuncu sırada yer alıyor. Bunun sebebi CHP zihniyetinin üniversitelerde kök salmasıdır. Bu çirkef zihniyet, temiz, pak insanların üniversitelerde öğretim görevlisi olmasına, topluma hizmet etmesine de izin vermiyor.
Başta ilahiyat fakülteleri olmak üzere tüm fakültelere, üniversitelere yönelik ciddi bir denetim gerekiyor.
Üniversiteler ve eğitimin tüm kademeleri tekrardan yapılandırılıp milletimizin özüne uygun bir eğitim müfredatı oluşturulsun. 4-6 yaştan başlayıp üniversiteden mevzun oluncaya kadar gençlerimizin geleceği bu milletin inancıyla barışık, örfüne, kültürüne, dinine bağlı salih insanların elleriyle şekillensin.
Batılı zihniyete sahip, küfre asker olmuş, abd olmuş kimselerin kurguladığı bu eğitim sistemi ne yazık ki milletimizi yedi bitirdi. Geri kalmışlığımızın, fakirliğimizin, yokluğumuzun ana sebebi milletimizin örfü ile gelenekleri ile uyuşmayan bu eğitim sistemidir. Eğitim sisteminde ciddi reformlara gitmek zorunluluğu ortada.
Ali Erbaş Hoca İslam’ımıza ve Diyanetimize saldıranları kastederek dedi ki: “Her türlü faaliyetimizden rahatsız oluyorlar.” Hocam üzülmeyin, onların zihniyetleri ayrı! Allah hayrınızı kabul etsin. Milletimiz adına size teşekkür ederiz. Yılın ilk gününde halkımızı sabah namazında camide toplamanız başlı başına takdire şayandır. Rabbim hayırlı hizmetlerinizi çoğaltsın.
Tekrardan yeryüzüne ilahi adaleti hâkim kılabilme duasıyla…