Atalarımızın dilimize kazandırdığı kanı bozuk olmak deyimini duymayan yoktur. Evet, kan bozulur mu? İkisi de peygamber çocuğu olmasına rağmen biri şehit, diğeri kanı bozuktur niye? Hz. Âdem’in oğlu Habil ile Kabil’den bahsediyoruz. Kabil’in kanı bozuk olması ailesinden veya nesebinden değildi. Kanını habis düşünceleri bozdu. Hasedi, kibri, hırsı, dünyaya olan tamahı… Peygamber babasının temiz kanını taşımasına rağmen bu duygular Kabil’i kanı bozuk çıkan birine dönüştürdü. Ve ilk katil!
Yusuf aleyhisselam ve kardeşleri de bu konumuzu aydınlatmak için çok güzel bir örnektir. Bir taraftan Hz. Yusuf diğer taraftan kanlarını kirli düşüncelerle bozan ve kirleten kardeşleri… Kan kirlenince düşünce de bozulur. Düşünce bozuk olunca ameller ve fiiller insanı Allah’tan uzaklaştıran günahlara dönüşür.
Haset, kin, nefret, dedikodu, riyakârlık, tamah, öfke, gazap, kibir, hırs, ucb, riya kanı bozar demişler. Bu duygulardan sıyrılamadan insan-ı kâmil olunmaz. İmam Humeyni bu duyguları
Cehaletin Askerleri olarak tanıtır. Kalp âleminin cehalet bataklığına saplanmasına ve sonuç olarak kişinin şeytana yem olmasına sebep olan, kanı bozan bu duygulardan kurtulmanın mücadelesini vermeye nefisle cihat denir. İşte, oruç - nefisle cihat için- kanı bozan
bu hislerden sıyrılıp kanı temizleyen en kolay ameldir. Hani der ya Allah resulü:’ Oruç tutunca şeytan bağlanır.’ Şeytanın kanımızda dolaştığını hem ayetler hem de hadisler belirtiyor. İnsan
aslında rahmani vasıflar ile donatılan ve yeryüzüne halife olarak gönderilen seçkin bir varlıktır. Fakat insana savaş açan yaşlı ve tecrübeli düşman iblis ve ordusu Allah’ın hilafeti için yaratılan bu kutlu varlığı kendine yem edebilmek için ilk önce insanın kanını bozar. Kalbe riya, kibir, haset gibi habis tohumlar eker. Ve tohumlarını yeşertmek için gece gündüz insanın kulağına üfler. Zamanla şeytanın kalbe ektiği tohum büyür ve kişiyi bir anda Adem’in evladı iken Ademoğlunun katili yapar. Tüm zalimler, katiller, kötüler ilk önce Adem’in evladıydılar. Ama kanlarını kötü düşüncelerle bozdular. Sonra da bu kötü düşünceleri fiile dönüştürüp günahı işlediler. İnsan günah işleyince kalp, şeytani orduların hücumuna ve istilasına uğrar. Hemen tövbe ile şeytani ordular temizlenmezse kalp kalesi şeytanın eline geçer. Ve kişi şeytana abd olma, kul olma yolunda hızlı adımlarla ilerler.
Bir kişi kalbini şeytana kaptırmış olsa bile oruç ibadeti ile kısa sürede kalp kalesini tekrar rahmani ordulara teslim eder. Şeytanın tasallutundan kendini kurtarır. Nice günahkar kişi, oruç ibadeti sayesinde tövbe etme nimetine erişmiş ve kanını tüm habislerden temizleyerek Allah’ın kulu olma makamına erişmiştir. Bu yüzden Ramazan ayı çok önemlidir. İslam davetçileri için çok daha önemlidir. Kanlarını temizlemek isteyen İslam ümmetinin evlatlarına sahip çıkıp insan-ı kamil yolunda ilerleyebilmeleri için bu mübarek ayda İslami davet çalışmalarını çoğaltmak gerekir. Özellikle bu ayda toplumumuza yönelik kitlesel iftar yemekleri ile, teravihlere teşvik ile, seher cüzlerine katılım göstermekle çevremizdeki Salih insanları tanıyıp çoğaltabiliriz.
Evet, Oruçtur kanını kirletme! Kalp âlemimizi kontrol etmenin tam zamanıdır. Kanımız ne durumdadır? Halen kanı temiz kişilerden miyiz acaba? Yoksa başta riya olmak üzere kibir, haset, ucb gibi cehalet ordusunun askerlerine kalbi teslim mi etmişiz? Dedikodudan, küfür etmekten, kin tutmaktan bu oruç ayında uzak duralım. Kalbimizi oruç ile bir güzel temizleyelim. Kur’an ile cilalayalım. Gözyaşı ile rahmani tohumlarımızı sulayalım. Ramazan ayı bitince bambaşka bir insan olarak rahmani bir kalp ile hayatımızda yepyeni bir sayfa açalım. Ama yok hem oruç hem dedikoduya devam, kine, riyaya, hasede devam edersek kalbimize temizlenme fırsatı sunmazsak bu ramazanda geldiği gibi gider. Kan kirli kalır, kalp şeytanın otlağı olmaya devam eder. Rabbim bizlere temiz kalpli kimselerden olmayı nasip etsin. Bu oruçla beraber kanımızın da canımızın da temizlenmesi duası ile…