Yaşadığımız zaman içerisinde altından kalkamayacağımızı düşündüğümüz bazı musibetlerle karşılaşırız. Bazen bu musibetlerin ağırlığı bizleri yanlışlar yapmaya, hatalı kararlar vermeye, isyankâr sözler söylemeye zorlar. Ancak, Allah`a olan imanımızın sağlamlığı ve İslami kimliğimiz bizleri bu yanlışları yapmaktan alıkoyar.

Tabi, İslami kimliğimiz sebebiyle karşılaştığımız engellerde yok değildir. İslami bir düşünceye sahip olduğu için bin bir çeşit zorluk, sıkıntı, engel, bazen de dayatmalarla karşılaşanların örnekleri hala hafızalardaki tazeliğini koruyor. Geçmişte yaşanılanlarla beraber, yakın zamanımızda da bu gibi olaylar sıkça yaşanmaya devam ediyor.

Aslında İslami kimlik sebebiyle karşılaşılan zorluklara şaşırmamak lazımdır. Ki bunu, Allah-u Teâlâ da Kur`an`da defalarca beyan etmiştir. Yaşamını Allah`ın istediği Resulullah`ın tavsiye ettiği şekilde idame ettirenler, İslam düşmanları tarafından sırf İslami kimliklerinden dolayı rahatsız edilecekler, kimi zamanda hiçbir vicdan sahibi aklıselimin kabul etmeyeceği zulümlere duçar kalacaklardır.

Bunu hayatın bir kanunu olarak kabul etmek lazımdır. Zira tevhid önderlerimizin hayatlarına baktığımızda da bu gibi engellemeleri görürüz. Ama bu engellemelerin hiçbiri tevhid önderlerimizin sevdalarının önüne geçmemiş; tevhid önderlerimiz, Rabbimiz tarafından yüklenen ağır sorumluluğu büyük bir aşk ve şevkle yerine getirmişler, sayılarını tahmin edemeyeceğimiz kişinin ebedi saadeti elde etmelerine yardımcı olmuşlardır. Böylece görevlerine olan sevdalarını eylemleriyle ispat etmişlerdir.

Tevhid önderlerinin yolunu takip edenler de İslam düşmanlarının engelleriyle karşılaşmışlardır. Tek tip bir zihniyetin savunucularının baskı ve dayatması karşısında metanetli davranmışlardır. İslami kimlikten ödün verilmesini isteyen ideolojiye taviz vermemişlerdir. İslami duruş ve metanetli davranışları dolaysıyla da, İslam`ı ve İslami çalışmaları hazmedemeyenlerin düşmanlıklarını kazanmışlar; ellerinde güç ve imkân olan küfür ehlinin zindanlarında bir ömür geçirmişlerdir, bazen de memleketlerinden çok uzak diyarlara sürgün edilmişlerdir. Böylece onlarda Allah`ın davasına olan sevdalarını verdikleri bedellerle ispat etmişlerdir.

Bugün "Peygamber Sevdalıları" adıyla meydanlarda devasa kutlu doğum etkinlikleri düzenleyenler ve bu etkinliklere iştirak edenler, kâinatın yaratılmasına sebep olan ulvi şahsiyete sahip Hazreti Muhammed (sav)`e olan aşk ve muhabbetlerini izhar ediyorlar. Her ne kadar bürokratik engellere takılsalar da, yine de Resulullah`ın aşk ve sevdası uğruna ellerindeki imkânları sonuna kadar kullanmaktan imtina etmiyorlar. Amaç ve gayeleri; gönüller sultanı Hazreti Muhammed (sav)`in iyice anlaşılması ve Hazreti Muhammed (sav)`e olan aşkın, sevdanın, bağlılığın, itaatin meydanlarda haykırılmasına aracı olmaktır.

Şu bir gerçek ki, Resulullah`ın sevdalısı olduklarını söyleyenler ve Resulullah`ın sevdasının meydanlarda izhar edilmesine önayak olanlar bu sevdalarının ispatı için bazı zorluklarla karşılaşacaklar ve bazı musibetlerle de imtihan edileceklerdir. Belki de en güzel ve en özel günde hiç beklemedikleri bir durumla karşılaşacaklardır. Zira yukarıda örnek verdiklerimizde bu minval üzeredir.

İmtihanlardan geçmeden sevdayı haykırmak, Resulullah`ın sevdalısı olduğunu söylemek belki de sadece sözde kalacaktır. Ama bakıyor ve şahit oluyoruz ki, Peygamber Sevdalıları bunu sadece sözle ile söylemiyorlar, yaşantılarıyla da bu sevdayı ispat ediyorlar. Karşılaşılan zorlukların üstesinden gelmenin yollarını arıyorlar. Kutlu doğum etkinliği esnasında yağan şiddetli yağmura rağmen etkinliği bitirmiyorlar. Yağan şiddetli yağmurun altında sırılsıklam olmalarına rağmen etkinlik alanını terk edip gitmiyorlar. Resulullah`ı anlatanları, Resulullah`ın emsalsiz yaşamından pasajlar sunanları, Resulullah`ın güzel hasletlerini günümüze uyarlayanları, Resulullah`ın ulvi şahsiyetini örnek verenleri dikkatle dinlemeye devam ediyorlar. Böylece, Resulullah`a olan aşk ve muhabbetlerini ve Resulullah`ın sevdalısı olduklarını yağan şiddetli yağmurun altında saatlerce kalarak ispat ediyorlar.

Rabbim, Resulullah`ın mübarek veladeti hasebiyle düzenlenen kutlu doğum etkinlikleri esnasında yağan şiddetli yağmurlara aldırmadan Resululllah`a olan aşk ve sevgilerini, sevda ve muhabbetlerini, bağlılık ve itaatlerini yaşantılarıyla ispat edenleri ebedi saadet yeri olan Cennet de Efendimiz Resulullah (sav)`e komşu eylesin.

Muhammet Şerif / doğruhaber