Yıllardır coğrafyamızda devam eden savaş ve işgallerden olsa gerek, Filistin davası eskisi gibi biz Müslümanların gündeminde değil. İslam düşmanlarının desiseleri, ihtilaflarımız ve dünyevi arzular, bir zamanlar en önemli gündemimiz olan Kudüs`ü bizlere unutturdu.
Katliamlar, işgaller, hukuksuzluklar, siyonistlerin her gün birkaç kardeşimizi sebepsizce veyahut sudan bahanelerle katletmesi vicdanlarımızı sızlatıp bizleri harekete geçirmiyor.
1967`den bu yana işgal altındaki mübarek belde Kudüs`ün sistematik olarak yahudileştirilmesi, siyonistler için sayıları on binleri bulan yeni konutların inşa edilmesi bizleri adımlar atmaya ve aslî sorumluluklarımızı hatırlamaya sevk etmiyor.
Yılın belirli günlerinde Kudüs`ü gündemimize almamız, meydanlara inip sloganlar atmamız israil`in zulüm zindanlarındaki Filistinli kardeşlerimizin sorunlarına derman olmuyor ve siyonist işgalcilere geri adım attırmıyor.
O halde sadece Ramazan ayının son Cuma gününde değil, düzenli olarak ve siyonist işgal tamamen sona erinceye kadar Kudüs`ü ve Filistin davasını gündem yapmamız gerekiyor.
Gerekirse her hafta meydanlara inelim, zulüm ve işgal devam ettiği müddetçe bizlerde sokaklarda olalım, hükümetlerden ilişkileri yeniden gözden geçirmelerini isteyelim, Filistin`in tamamen kurtarılması için imkânlar dâhilinde atılması gereken bütün adımları atalım.
Filistin davası ve Kudüs`ün özgürlüğü için işgalcilere karşı mücadele eden hareketlere maddi manevi her açıdan destek verelim, onlarla birlikte olduğumuzu ve gerekirse fiili olarak yanlarında bulunabileceğimizi ilan edelim.
Coğrafyamızı kan gölüne çeviren küresel emperyalizmin anası ABD, israil`in yanında bulunmuyor mu? Arz-ı Mev`ud için israil`e sınırsız destek vermiyor mu? Her fırsatta israil`in güvenliğinin öncelikleri arasında olduğunu açıklamıyor mu?
Yahudi ve hıristiyanlar birbirlerinin dostu olabiliyorlar da, Allah`ın Kur`an`da bizleri kardeş kıldığı Müslümanlar neden birbirimizin dostu ve yardımcısı olmayalım.
Müslümanlar, birbirleriyle ittifak etmeye ve birbirlerine yardımcı olmaya Yahudi ve Hristiyanlardan daha layık ve daha müstahaktırlar.
Müslümanların Kudüs etrafında birleşmeleri ve gerçek manada Filistin davasına sahip çıkmaları, emperyalist ve siyonistlerin şeytanî planlarını bozacak ve İslam dünyasının ittihadına giden yolda inşa edilen muhkem bir temel olacaktır.
Müslümanlar olarak Kudüs ortak davamız ve derdimizdir, sadece Filistinlileri değil hepimizi yakından ilgilendiren önemli bir meseledir. Ümmeti, sahili selamete ulaştıracak bir kurtuluş vesilesidir.
Kudüs, birçok peygambere ev sahipliği yapmış mümtaz şahsiyetlerin diyarıdır. Allah`a kulluğu şiar edinmişlerin ilk kıblesi Mescid-i Aksa`yı barındırır. Mescid-i Aksa, sevgili Peygamberimizin İsra mucizesine ev sahipliği yaptığı kutlu mescittir. Salih kulların ziyaret ettiği ve içinde namaz kıldığı mukaddes bir mekândır ve etrafı Allah tarafından mübarek kılınmıştır.
İslam dünyasının mevcut sorunlarının çözümü ve İttihad-ı İslam temelinde bir birlikteliğin sağlanabilmesi için Müslümanların Kudüs ve Filistin davasını daha fazla gündem etmesi ve ivedilikle amaca ulaştıracak girişimlerde bulunması gerekmektedir. Emperyalistlerin hileleri neticesinde ihtilaflarla boğuşan ve ortak noktada bir araya gelmekte zorlanan İslam ümmetinin ittihadı, Kudüs ve Filistin davası etrafında birleşmekle gerçekleşir.