Bugün Gazze'de yaşanan katliamlar, insanlık adına utanç vericidir. Vicdan ve merhamet sahibi tüm insanlar, özellikle de iman sahibi Müslümanlar Gazze'deki soykırımın durması için ellerinde bulunan tüm imkanları seferber etmeliydiler.
Saldırıların başladığı 7 Ekim sürecinde Türkiye'de başta olmak üzere tüm dünyada işgal rejiminin saldırıları protesto ediliyor, siyonistler ve destekçileri her gün lanetleniyorlardı. Yapılan kitlesel eylemler sebebiyle tüm gündem Gazze mezalimiydi.
Son günlerde, hususen de bir haftalık esir takası süreciyle birlikte protestoların, kitlesel etkinliklerin dozajı ciddi anlamda düştü. Olması gereken; etkinlik ve eylemlerin saldırılar durana değin bir takvim doğrultusunda ve ara verilmeden devam etmesiydi.
İnsanlık düşmanı işgal rejiminin saldırı ve katliamları devam ettiği sürece duyarlı insanlar da meydanlarda bulunmayı sürdürmeliydiler. Gazze'de Müslüman kardeşler insanlık onuru için kahramanca ve korkusuzca çarpışıyor, mücadele ediyorlar. Dünya Müslümanları da ne olursa olsun Filistinli kardeşlerini yalnız bırakmamalıdırlar.
Bugün tüm şer güçler, bütün egemen devletler bir olmuş Gazze'de izzetli bir şekilde topraklarını savunan mücahitleri ortadan kaldırmak istiyorlar. Görünürde Gazze'de savaşan işgal rejimi ordusu olabilir ama aslında işgal ordusuyla birlikte tüm emperyalistlerdir.
Gazze'de savaşı yürüten emperyalist destekli işgal rejimi verdiği zayiatların etkisiyle sivilleri katletmekten, evleri yıkmaktan, hastane ve okulları bombalamaktan geri kalmıyor. En iyi yaptıkları iş, korkakça uzaktan bombalar atarak sivilleri katletmektir.
Tarih; insani hiçbir değeri tanımayan ve sivilleri katletmekten geri durmayan barbar siyonistleri kara sayfalarına yazacağı gibi bu vahşi soykırım ve katliamlara karşı sessiz kalan ve destek verenleri ve aynı zamanda elinde imkan ve güç olup da harekete geçmeyenleri de asla unutmayacaktır.
İnsanlığını yitirmemiş, vicdani duyguları körelmemiş herkes şartlarını zorlayarak, imkanlarını seferber ederek Filistin'de yaşanan katliamların durması için harekete geçmeli; dua, yardım, protesto, boykot, hukuki yöntem, geleneksel medya, sosyal medya, hükümetleri harekete geçirme, fiili cihad gibi çeşitli eylem ve girişimler marifetiyle elinden ne geliyorsa yerine getirmelidir.
Ve bunlar yarın değil hemen şimdi yapılmalıdır. Çünkü yarın çok geç olabilir. Girişimlerde bulunulmadıkça siyonist katiller öldürmeye, yıkmaya ve yakmaya devam edecektir. Siyonistler tek değiller, emperyalist ABD başta olmak üzere tüm Batı siyonistlerledir.
Bundan dolayı da siyonistlerin katliamlarının ortağı ABD'dir; atılan her bombanın, akıtılan her damla kanın sorumlusu Batılı devletlerdir. Her ortam ve platformda insanlıktan, medeniyetten, demokrasiden söz eden bu münafık devletlerin gerçek yüzü Gazze savaşında bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Bu devletler ki global anlamda dünya sisteminde söz sahibi olan uygulayıcılardır. Bebeklerin katledilmesine, masumların öldürülmesine, okul ve hastanelerin bombalanmasına, uluslararası anlaşma ve sözleşmelerin ihlal edilmesine sessiz kalanların insanlığa ne faydaları olacaktır!
Sadece siyonist ve emperyalistlerin çıkarı söz konusu olduğunda harekete geçen güçlerin sahibi olduğu çürümüş dünya düzeninin artık değişme zamanı gelmiştir. Bundan sebep mevcut sistem değişmeli, küresel düzen lağvedilmelidir.
Bunun yerine; en aşağılık ve en alçak yöntemler uygulayan ahlaksız bir düşmanla savaşmasına rağmen esir takası sürecinde dünyaya insanlık ve ahlak dersi veren HAMAS'lı Müslümanların öncülük ettiği ve aziz İslam'ın merkeze alındığı yeni bir dünya düzeni inşa edilmelidir.