İnsanlık tarihi boyunca nesiller üzerinde iz bırakmış, toplumu derinden etkilemiş, kimi zaman demografik değişikliklere neden olmuş, kimi zaman ise yüzlerce/binlerce masumun ölümüyle sonuçlanmış nice olaylar yaşanmıştır.
Toplum üzerinde derin bir iz bırakmış olan olaylardan bir tanesi de, 2016 yılının 15 Temmuz gecesinde yaşanan emperyalist destekli darbe girişimidir.
Darbe girişiminin sene-i devriyesini yaşadığımız bu günlerde 15 Temmuz gecesinde meydana gelen olayların yeniden analizinin yapılması, halkın o geceki kahramanca duruşunun yeniden hatırlanması faydalı olacaktır.
Malum olduğu üzere ülkemiz Türkiye’de birçok darbe yaşanmıştır. Öyle ki Türkiye’de 2016 öncesine kadar 50-55 yıl boyunca her 10 yılda 1 bir darbenin olması adeta bir gelenek haline gelmişti.
Kimi darbeler ordunun direkt hükümete/yönetime el koymasıyla yaşanırken kimi darbeler ise hükümetin istifaya zorlanmasıyla yaşanmıştı.
Çok uzak olmayan tarihlerde ise ordu hükümetin politikalarından ve ülkedeki kimi gelişmelerden rahatsızlık duyulduğu gerekçesiyle gece yarıları girişimlerde bulunmuş, e muhtıralar ile hükümete ayar vermeye çalışmıştı.
1960 ile 2016 tarihine kadar yaşanan darbelerde ordu bir şekilde başarılı olmuştu. Her girişimde ya tamamen kontrolü eline almış ya da ülke idarecilerine gözdağı vererek hükümetin politikalarına etki etmişti. 15 Temmuz girişiminde ise darbeciler istediklerini yapamadıkları için hedeflerine ulaşamamıştı.
Daha önceki darbe girişimlerine karşı sessiz kalan, herhangi bir tepki vermeyen, evinden çıkmayan halk 15 Temmuz gecesinde ise bir ilki gerçekleştirerek darbe girişimine karşı gelmek üzere meydanlara inmiş, bedel ödemeyi göze alarak darbecilerin tank ve toplarına bedenini siper etmişti.
Genciyle yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle halkın meydanlara inişi ve darbecilere karşı onurlu ve izzetli duruşu neticesinde darbecilerin planları suya düşmüş, emelleri gerçekleşmemişti.
Darbecilerin planında halkın tanklara karşı geleceği düşüncesi yoktu, onların planına göre F-16’lar uçtuğunda, tanklar sokaklara indiğinde, silahlar ateşlendiğinde tüm vatandaşlar evlerine çekilecek, darbe kısa sürece gerçekleşecekti.
Darbeciler bunları planlamıştı ancak bu sefer planları tutmamış, farklı gelişmeler yaşanmıştı. Bugüne kadar darbe süreçlerinde susturulan, gerektiğinde öldürülen, kurşuna dizilen, zindanlara tıkatılan halk 15 Temmuz’da ise bambaşka bir misyon üstlenmiş, darbenin başarısız olması için var gücüyle mücadeleye girişmişti.
Bu mücadelede meydana inen halkın dayanağı Allah’tı; ellerinde tevhid bayrakları, dillerinde tekbirler olan halk korkusuzca tanklara karşı gelmiş, darbecilerin planlarının suya düşmesine vesile olmuştu. Bu açıdan 15 Temmuz, millet iradesinin tanklara galebe çaldığı tarihin adıdır.
15 Temmuz halkın mücadelesi ve dik duruşu sonucunda darbecilere karşı elde edilmiş tarihi bir zaferdir. 15 Temmuz aziz milletin tanklara ve toplara korkusuzca karşı gelerek elde ettiği bir destandır. 15 Temmuz halkın kanıyla, canıyla küresel güçlere verdiği unutulmaz bir mesajdır.
Elbette hükümetin darbecilere boyun eğmemesinin ve darbenin düşünülen saatten önce başlamasının da darbecilerin başarısız olmasında ciddi bir etkisi olmuştur ancak halkın tüm zorluklara rağmen iradesine sahip çıkarak meydanlara inişi ve dış destekli darbecilere karşı gelişi darbenin akim kalmasında çok önemli bir etki oluşturmuştur.
Halk o gece meydanlara inmeseydi belki de bugün Türkiye karanlık bir dönemi yaşıyor olacaktı. Küresel emperyalist güçler Türkiye’yi boyunduruğu altına alarak istediklerini yapıyor olacaktı. Ancak Cenabı Allah halkın eliyle, milletin direnişiyle darbecilerin yenilgiye uğramasını takdir etti.
Tanklara, toplara, uçaklara, ağır silahlara karşı galebe çalmanın çok zor bir durum olduğu biliniyor olmasına rağmen yüreklerindeki imana güvenerek darbecilere karşı direniş gösteren milleti Allah mahcup etmedi.
O millet ki “Allah bize yeter, o ne güzel vekildir” diyerek sokaklara inmişti. Güvendikleri, dayandıkları Allah’tı; biliyorlardı ki iman gücü galebe çalacaktı küffar güçlerine. Öyle de olmuştu; Allah onların eliyle büyük bir kötülüğü engellemiş, tarihi bir zafer nasip etmişti. Mübarek olsun.