Halkının çoğunluğunun Müslüman olduğu memleketimizde aziz İslam’a düşmanlık etmek, bugüne kadar hiç kimseye fayda sağlamamıştır, bundan sonra da fayda sağlamayacaktır.

İslam’dan, insanlık ailesi için hidayet kaynağı olan kitabı- kadim Kur’an-ı Kerim’den rahatsız olmak ancak İslam karşıtlığıyla açıklanabilir.

İslam karşıtlığı yapanlar, İslam’ın şiarlarından rahatsız olanlar geçmişte olduğu gibi günümüzde de vardır, imtihan gereği bundan sonra da olacaklardır.

Günümüzde İslam’a düşmanlık eden ya da her fırsatta Müslümanların rahatsız olacağı açıklamalarda veyahut eylemlerde bulunanların öncülüğünü CHP yapmaktadır.

CHP, bidayetinden bu yana aziz İslam ile arasına mesafe koymuş, kimi zamanlarda ise Müslümanlara ve değerlerine açıkça düşmanlık yapmıştır.

Hatta eline güç ve imkân geçtiğinde ise daha da ileri giderek camileri ahıra çevirmiş, ezan-ı Muhammediyi yasaklamış, İslam âlimlerini asmış, inançlı insanlara düşmanca muamelede bulunmuştur.

Açıkça dini değerlere düşmanlık yapmaktalar ancak kendilerine sorulduğunda İslam’a karşı olmadıklarını ve Müslümanların yaşam tarzıyla sorunlarının olmadığını ifade etmektedirler.

Hatta bu yönde yapılan eleştirilere Genel Başkanlık düzeyinde tepkiler göstererek partilerinin dini değerlere karşı olmadığını dile getirmekteler.

Böyle olmadığı, İslam’a ve değerlerine karşı tahammülsüz oldukları geride bıraktığımız hafta içinde İzmir ve Mersin’de yaşanan meselelerden ve kimi CHP’li milletvekillerin Kur’an ile ilgili yaptığı açıklamalardan anlaşılmaktadır.

Mersin’de sapkınların afişlerini asarak İslam’ın haram saydığı fiilleri normalleştirmek ve topluma benimsetmeye çalışmak, hangi Müslümanın kabul edeceği bir husustur? Allah aşkına, sapkınlığın onuru mu olur?

İzmir’de bir grup kendini bilmez CHP’linin Taliban’ın Afganistan’da aldığı bazı kararları bahane ederek İslam’ın emri ve şiarı olan tesettüre karşı çok çirkince saygısızlıkta bulunması, kabul edilebilir bir durum mu?

Bu söz ve eylemlerle İslam düşmanlığı yapılmıyor mu? Bunun adı açıkça İslam düşmanlığıdır, Müslüman kadının kalesi mesabesindeki tesettüre karşı olan kin ve nefretin dışa vurumudur.

CHP’nin dini değerlere, aziz İslam’ın şiarlarına karşı saygısızlığı ve tahammülsüzlüğü, sadece mezkûr iki olaydan ibaret değildir.

Basından da takip edildiği gibi, birkaç gün önce CHP İzmir Milletvekili Kani Beko TBMM’de Kur’an-ı Kerim okunmasına ve bulundurulmasına karşı çıktı ve Meclis’in Kur’an okunacak yer olmadığını dile getirdi.

Bu gelişmeler ve yıllardır dini değerlere karşı yapılan düşmanlıklar CHP’nin zihin kodlarını ve mensuplarının temel karakterini ortaya koyuyor.

İstedikleri kadar “İslam ile derdimiz yok” deseler de bizler biliyoruz ki asıl mücadeleleri dini değerlerle ve Müslümanların yaşam tarzlarıyla…

Geçmişten bu yana dini değerlere karşı yapmış oldukları düşmanlıklar, sahabeye ve peygambere attıkları iftiralar, dinin sembollerinden olan ezana ve namaza karşı yaptıkları saygısızlıklar ve hakaretler; söz ve eylem uyuşmazlıklarını ve ikiyüzlülüklerini gözler önüne sermiştir.

Kimi zaman Kur’an’a karşı olacaksınız, tesettüre düşmanlık edeceksiniz, insanları sapkınlara yönlendirerek harama teşvik edeceksiniz, kimi zaman din zehirdir, Türkün dini Kemalizm’dir, bizim Tanrı’ya ihtiyacımız yoktur diyeceksiniz; kimi zaman da menfaatiniz söz konusu olduğunda “İslam’la ve değerleriyle bir sorunumuz yok” diyeceksiniz!

Kusura bakmayın, hem samimi değilsiniz, hem de inandırıcı değilsiniz.