Televizyon ekranlarında yayınlanan bazı dizi filmlerden sanıyorum duyarlı ve hassasiyet sahibi tüm vatandaşlar rahatsızlar. Binlerce vatandaş, bu rahatsızlıklarını RTÜK’e bildiriyor. Ancak maalesef RTÜK bugüne kadar ciddi bir önlem alamadığından dolayı, televizyonlardaki ahlaksızlıklar yayınlanmaya, gençliği etkilemeye devam etmektedir.
Bazen bakıyorsunuz ekranlarda şiddet içerikli ve yasa dışı sahneler gösteriliyor. Bazen, toplumda asla hoş görülmeyen ilişkiler normalmiş gibi ekranlara yansıtılıyor. Bazen, evlilik dışı yaşantılar ve ahlaksız ilişkileri konu alan film ve diziler oynatılıyor.
Daha iki gün önce bir televizyon kanalında oynatılan dizide, kabul edilemeyecek ahlaksız sahneler ekranlara taşındı. Evlilik dışı yaşantılar ve karı-koca arasındaki ilişkiler ihanet kamuflajıyla normal gibi gösterildi.
RTÜK bahse konu ettiğimiz diziye daha bir hafta önce ‘evlilik dışı ilişkileri normal gibi gösterdiği’ ve ‘çocuklara kötü örnek olduğu’ gerekçesiyle idari para cezası vermişti.
Bir hafta aradan geçmeden aynı dizide ahlaksızlıklar alenen işlenerek rezalet sahneler ekranlara taşındı. Bakalım RTÜK bu sefer nasıl bir ceza verecek, yine idari para cezası vererek konuyu geçiştirmeye mi çalışacak!
RTÜK, Müslüman toplumun inanç, ahlak ve kültür değerleriyle hiçbir şekilde uyuşmayan dizi filmleriyle ilgili artık ciddi bir adım atmalıdır. Mesele, idari para cezalarıyla geçiştirilecek bir mesele değildir kesinlikle.
Asıl mesele, toplumun manevi ve ahlaki temelinin sarsılması ve toplumsal değerlerin çok ciddi bir şekilde tahrip edilmesi meselesidir.
Dizilerdeki senaryolar ve rezalet içeren sahneler, toplumun değerlerini onarılması güç bir şekilde tahrip ediyor.
Neslin ifsadına, kötülüklerin yayılmasına ve ahlaksızlıkların meşrulaştırılmasına zemin hazırlıyor.
Dizilerdeki lüks ve şatafatlı hayatlar, gayri meşru ilişkiler, sınırsız özgürlükler ve manevi değerlerimize tamamen ters yaşantılar gençlerde özentilere sebebiyet veriyor.
Dizilerde gösterilenler, Müslüman toplumun kalesi konumunda olan aile kurumunu değersizleştirip itibarsızlaştırıyor.
Gençler, dizilerde yaşanılanları kendi hayatında uygulamaya çalışıyor. Rol model olarak dizilerdeki başrol oyuncularını örnek alıyor. Dizilerde neyi görmüşseler, neyi izlemişseler onu yapıyorlar.
Ülke gençliğinin geleceği için bunlardan daha büyük bir tehdit var mıdır?
Toplumun değerlerinden uzaklaşması, aile kurumunun ortadan kaldırılması, aldatma ve ihanetin özendirilmesi, ahlaksız ilişki ve yaşantıların normalmiş gibi gösterilmesi Müslüman bir toplum için en büyük tehlike değil midir?
Allah aşkına, dizilerdeki yaşantıların, ahlaksızlıkların gençlik için bir ifsad sebebi olduğu ne zaman anlaşılacak?
Toplumun değerlerinden uzaklaşmasına, manevi ve ahlaki çöküntü yaşamasına sebep olan film ve dizileri ekrana taşıyan televizyon kanallarına yönelik ciddi yaptırımlar ne zaman uygulanacak?
Bu yaptırım ve cezalar, para cezalarıyla geçiştirilmemeli, toplumu ifsada sürükleyen hiçbir yayının ekranlarda gösterilmesine izin verilmemelidir.
Duyarlı vatandaşlar olarak, ‘sadakatsiz’liği konu alan dizilerden ve bu dizilerdeki ahlaksızlıklardan rahatsızız.
Nesle kötü örnek olan, ahlaksız yaşantıları teşvik eden, şiddeti ve gayri insani davranışları konu alan ifsad edici yayınlara karşı elbette sessiz kalmayacağız.
Çocukları ve gençliği kötülüklere ve günaha teşvik eden hiçbir film, dizi ve programın ekranda gösterilmesini istemiyoruz.
Görülüyor ki bu konuda RTÜK’ün attığı adımlar, verdiği cezalar yetersiz kalmaktadır. Dolaysıyla daha etkin adımların atılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu adımları atması gereken merci de, iktidarı elinde bulunduran hükümettir.