İç ve dış gelişmeleri değerlendirdiğimizde küresel bir haydut olan ABD’yi sıklıkla konuşur; ABD’nin yaşanan gelişmelere etkisini tartışırız. Genel itibariyle ABD’nin diğer ülkelere yönelik aldığı kararları, uyguladığı yaptırımları ve ayrıca da iç ve dış politikalarını ele alırız.

2001’de yaşanan ikiz kule saldırılarından sonra ABD’nin İslam beldelerinde yaptığı katliamlar, işgaller, siyaset ve medya yoluyla oluşturduğu algılar, bizlerin konuştuğu ve analiz ettiği konuların başında gelmiştir. Dile getirdiklerimizden yola çıkarak, ABD’nin son dönemlerde daima gündemimizin ilk sıralarında olduğunu söyleyebiliriz.

ABD’nin yanlış ve yanlı politikalarını, yaptığı ve sebep olduğu katliam, soykırım ve tahribatları köşemize taşıdığımızda kimi çevreler bu söylediklerimizden rahatsız olmaktadır. ABD’nin, demokrasi, insan hakları ve küresel barışın teminatı olduğunu ve bu değerlerin güvence altına alınması adına dünya ülkeleri için bir fırsat olduğunu dile getirmektedirler.

Bunların doğru olmadığını, ABD’nin emperyalist emelleri olan küresel bir sömürgeci ülke olduğunu ve bidayetinden günümüze onlarca soykırım ve katliama imza attığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu gerçeği, Nisan 2019’da yayınlanan ve ‘1915 Olayları’ sebebiyle bugünlerde yeniden gündeme getirilen bir raporla ortaya koyacağız ve böylece ABD’nin katliam tarihini biraz daha detaylı öğrenmiş olacağız.

“Batılı Ülkelerin Sömürgeci ve Soykırım Tarihi” adıyla yayınlanan raporda küresel haydut ABD’nin geçmişinin katliam ve soykırımlarla dolu olduğunu görürüz.

Raporda, ABD’nin katliamlarla dolu sömürge ve soykırım tarihi şöyle anlatılıyor:

İşte bu, ABD’nin katliam ve soykırım tarihidir. Bunca katliam ve soykırıma imza atan bir devletin insan hakları ve dünya barışı için söyleyeceği hiçbir sözü yoktur.

ABD geçmişte nasıl yayılmacı bir politika izlemişse, bugün de aynı hedefler doğrultusunda politikalar belirlemektedir.

ABD geçmişte nasıl ki ayırım gözetmeden katliam ve soykırımlar yapmışsa, bugün de aynı şekilde suçlu suçsuz ayırımı yapmadan masum ve sivil insanları katletmektedir. 

1776’da bağımsızlığı ilan edilmiş olan ABD’de o günden bugüne başkanlar, yöneticiler, hükümetler değişmiş olsa da, asıl amaca ulaşmak için şeytanî yöntem değişmemiştir.

O yüzden ABD’nin emperyal politikalarını, yaptığı katliam ve soykırımları ve de İslam âlemi içerisinde oluşturmak istediği tefrikaları dile getirmeye devam edeceğiz. Ta ki Müslümanlar olarak asıl düşmanı tanıyalım ve bu düşmanın zerk etmek istediği zehrin farkında olalım.