Yemen`de Mart 2015`te başlayan iç savaş can almaya, yürek yakmaya devam ediyor. Suudi`nin başını çektiği koalisyon güçleri saldırılarını tüm acımasızlığıyla sürdürüyor. Her saldırı sonrasında onlarca insan ölüyor, evler yıkılıyor ve bir şehir göz göre göre tahrip ediliyor. Şu ana kadar on binlerce masum insan yaşamını yitirdi, ölen insanlardan çok daha fazlası yaralandı.

Meselenin daha acı tarafı ise Yemen`de uzun zamandır devam eden savaşın yaşattığı tahribatlardan dolayı insanların yiyecek temin edememesi. Ülkede milyonlarca insan yardıma muhtaç ve açlık tehlikesiyle karşı karşıya. Ülke abluka altında olduğu için insani yardımlar yeteri kadar gönderilemiyor ve yaralıların tedavi edilmesi için ilaç bulunamıyor.

Son yıllardaki tüm savaşlarda olduğu gibi Yemen`deki savaştan da en fazla çocuklar etkilenmiş durumda. Saldırılarda her gün onlarca çocuk ölüyor, aynı zamanda her gün açlıktan dolayı da ölen onlarca çocuk var. Savaş nedeniyle evlerini terk eden aileler okullara yerleştirildikleri için ülkede çoğu okulda eğitim de artık verilememekte.

Dünyada günde milyonlarca ekmek çöpe giderken, insanlar tüketim konusunda sınır tanımaz bir şekilde israfa bulaşmışken Yemen`de ise insanlar yiyecek ekmek, içilecek temiz su ve tedavi için ilaç bulamıyorlar. Yiyecek bulamadıkları için derileri kemiklerine yapışmış olan mazlum insanlar ne acı ki açlıktan hayatlarını kaybediyorlar.

Günümüz dünyasında tarihe kara bir leke olarak kaydedilen çocukların açlıktan ölmesi ayıbı hepimizindir ve tüm insanlık âlemi için büyük bir utançtır. Dört yıldır süren savaş, yeteri kadar gündem yapılmadığından dolayı mutlak çözüm için şu ana kadar kayda değer hiçbir adım atılmamış, samimi bir girişimde bulunulmamıştır.

Yemen`in mazlum halkı Suudi ve Batı`nın insafına terk edilmiştir. Suudi yaptığı bu saldırıları Batı`dan bihaber yapmamıştır. Saldırıların hepsi Batı`nın özellikle de emperyalist ABD`nin desteğiyle yapılmıştır. Çünkü bilinen bir gerçek şu ki, Suudi, saldırıları ABD`den izinsiz yapabilecek bağımsız bir iradeye kesinlikle sahip değildir.

Sömürgeci ABD`nin izni ve desteğiyle Suudi`nin Yemen`e yönelik yapmış olduğu saldırılarına insanlık âlemi ses çıkarmalı ve karşı durmalıdır. En üst perdeden tepkiler verilmeli, yaşanan insanlık trajedisine sessiz ve duyarsız kalınmamalıdır. Ancak dünya kamuoyu şu ana kadar Yemen`deki iç savaşa karşı yeteri kadar hassasiyet göstermemiştir. Müslümanlar, dünyanın duyarsızlığına aldırmadan bir İslam beldesi olan Yemen`e herkesten daha çok sahip çıkmalıdırlar.

Savunmasız bırakılan halk için ve memleketin yer altı ve yer üstü zenginliklerinin ABD`ye peşkeş çekilmemesi için koalisyonun saldırılarına direnen Yemen`deki İslami hareketler maalesef sahipsiz kalmış, kaderlerine terk edilmiştir. Suudi`nin saldırılarına ve sahadaki çeşitli siyasi komplolarına karşı mücadele veren Yemen`deki bir avuç Müslüman çeşitli sebeplerden dolayı yalnız ve yardımsız bırakılmıştır.

Müslüman kamuoyu başta olmak üzere dünyanın sessizliği, tepkisizliği ve duyarsızlığı, Suudi`nin başını çektiği koalisyon güçlerinin saldırılarına devam etmesine olanak sağlamış, ne yazık ki tüm bunlar da, savaşın şu ana kadar devam etmesine ve mazlum Yemen halkının büyük acılar yaşamasına sebebiyet vermiştir.

Ezcümle; yeryüzünde savaş ve çatışmaların son bulmasını, barış ve huzurun hâkim olmasını arzulayan herkesin ve her devletin, Yemen`de 2015 Mart`ından bu yana devam eden iç savaşın ve insanlık dramının sona ermesi adına girişimlerde bulunup mücadele etmesi, ABD destekli koalisyon güçlerinin saldırılarını kesmesi ve sorunun siyasi yollarla çözülmesi için arabuluculuk ve müzakerelere öncelik vermesi gerekmektedir.