Gençliği, kötü ve zararlı alışkanlıklardan korumak devletin aslî ve önemli görevlerindendir. Bu bağlamda devlet, değerlerine bağlı ve topluma faydalı bir neslin yetişmesi için gerekli alt yapıyı hazırlamak durumundadır. 

Devlet mekanizması bu konuyla alakalı şu ana kadar gerekli alt yapıyı hazırla(ya)madığından dolayı ne yazık ki ahlaki ve manevi değerlere bağlı bir nesil yetişmemiştir. 

Toplumsal sorunlarda sürekli artış yaşanması, insanların dünyevileşmesi ve toplumdaki güvenin gittikçe azalması, istenen ve hedeflenen bir neslin yetişmemesinden kaynaklanmaktadır.

Eğer hedeflenen dindar bir gençlik yetişmiş olsaydı, bugün yaşanılan toplumsal sorunlarda bu kadar artış yaşanır mıydı? İnsanlar değerlerinden bu derece uzaklaşır mıydı? 

Gençliğin gittikçe dünyevileşmesine ve değerlerinden uzaklaşmasına karşın iktidarda bulunan yöneticiler tarafından tedbirlerin alınması ve neslin geleceği açısından çözüme yönelik adımların atılması beklenirken ne acı ki tam aksine gelişmeler yaşanıyor.

Yürürlüğe giren bahis yasasıyla birlikte kumar ve şans oyunları bir kez daha devlet eliyle teşvik ediliyor, cazip hale getiriliyor. Her şeyden evvel şu hususu vurgulamak lazım; gençliğin dünya ve ahiretini etkileyen ve geleceğini çalan kumar ve şans oyunlarının devlet eliyle resmileştirilmesinin kabul edilmesi mümkün değildir. 

Allah aşkına, bugünlerde çok  konuşulan bahis yasasının, genç nesle ne gibi faydası olacaktır! Kumarı teşvik edip cazip hale getirmek bunca problemi olan Türkiye'nin hangi sorununu çözecektir! 

Bilakis sorunların girift hale gelmesine sebebiyet verecektir. Ayrıca bencil, sadece kendini düşünen, uhrevi bir gayesi bulunmayan, toplumdan ve değerlerinden uzak bir neslin ortaya çıkmasına neden olacaktır. 

Bir taraftan milli ve manevi değerlere bağlı dindar bir neslin yetişmesinden söz edip diğer taraftan genç nesli günaha bulaştıracak olan kumara meşruiyet kazandırmak ve şans oyunlarını teşvik edip cazip hale getirmek samimiyetten uzak bir davranıştır. 

Yıllardır iktidarda bulunanların gençliğe manevi ve ahlaki açıdan katkı sağlayacak, değerlerinden uzaklaşmışları özlerine döndürecek bir proje ortaya koyamayacakları bu son yasayla bir kez daha belli olmuştur. 

Bu konuyla ilgili oluşan boşlukta Müslüman yapılar inisiyatif alıp gençliğin dünya ve ahiret kurtuluşu için çalışmalarına yoğunluk vermelidirler. 

Toplumun dünyevileştiği, insanların kalbine dünya sevgisinin yerleştiği ve kumarın devlet eliyle teşvik edildiği günümüzde gençliğin geleceği için adımlar atmanın tam zamanıdır. 

Toplumun, gençliğin ihyası ve ıslahı için atılacak adımlara ihtiyacı vardır. Vatandaşlarının ihtiyaçlarını karşılamakla mükellef olan devlet maalesef bu adımları atmamaktadır. O yüzden bu adımları, neslin irşadı için çalışma yapan İslami yapılar atmalıdırlar. 

Atılması gereken adımlar eğer bugün atılmazsa yarın çok geç olabilir. O halde neslin Kur`anî öğretilere kulak verip yeniden özüne dönmesi için vakit kaybetmeden ihyaya yönelik çalışmaların ortaya konması ve nesli kumara bulaştıran illete ve kötü alışkanlıklara karşı mutlak çözümü getirecek adımların ivedilikle atılması gerekir.