Bismi Teâla;
Evrenin oluşumu, dünyanın şekillenmesi, akabinde yeryüzü insanlık âleminin iki temel bileşeni kadın ve erkeğin varlığıyla tanışır. Bu iki toplumsal cinsiyetin eşeyliliğiyle insan soyu bugünlere kadar gelmiştir. Ne var ki geçmişten günümüze gelindiği sürece bakıldığında kadın erkek eşitliği/eşitsizliği çeşitli spekülasyonların konusu olmuştur. Gerçekten kadın ile erkek eşit midir? Eşit ise hangi açılardan eşit? Eşit olmadığı durumlar nelerdir? Eşitlik kavramından acaba ne anlıyoruz? Adalet getirmeyen bir eşitliğin ne anlamı olabilir?
Bu iki cinsiyetin eşitliği bağlamında kimi ideolojiler kadın erkek eşittir tezini ortaya attılar. Sözgelimi Sovyet Rusya`da kadın erkekle özdeş görüldü. Neticede en ağır ve amansız şartlarda çalışmaya zorlandı ve ezilmeye mahkûm bırakıldı. Parolası erkek kadın eşittir…(!)
Modern kapitalist sistemlerde de kadın erkek eşitliği demagojisiyle kadın açıkça erkekleştirilmiyor mu? Toplumu sosyolojik olarak göz önüne getirdiğimizde giyim kuşam tarzıyla kadının erkeğe özenti duyduğu net görülmektedir.
Öte yanda İslamiyet öncesi Arap toplumunda kadınlar sadece erkeklerin yararlanacağı ve hayatta herhangi bir hakkı bulunmayan varlıklar olarak kabul edilirdi. Kız çocukları diri diri toprağa gömülürdü. Yaratılış kodlarına müdahale olarak görülebilecek bu iki yaklaşımda ya kadın ululaştırılmış ya da yerin dibine konulmuş sonuç olarak iki yaklaşım da kadını felç etmiştir.
Avrupa`da 1960`lı yıllarda kadın istismarcılığına karşı çıkan ‘`Feminizm``(kadın hareketi) adı altında bir akım ortaya çıktı. Feminizm`in kadın için; karşı cins olan erkeğe karşı, kin ve nefretten başka bir şey getirmediğini de belirtmiş olalım.
Modernist/Seküler yaklaşımlar bütünlüğü ve kemali değil bağımsızlığı ve ayrılığı esas aldıklarında adaleti eşitlikte buluyorlar. Oysa hak ve özgürlüklerin kaynağı Cenabı Hak`tadır. Eşitlikçi yaklaşımlar insanın gerçeğinden çok sosyal statülerine ve rollerine odaklandıkları için tatmin edici çözümler üretememiştir.
Ceylan ruhunu, aslan bedenine sokmak ve onu aslanca davranmaya zorlamak, en başta o sevimli ruha zarar verir. Zira her kükreyiş o letafetten bir parça koparacaktır ve öz güzelliğini harap edecektir. Kadın ve erkek eşitliği diyerek kadını erkekçe davranışlara itmek de en başta kadına zarar verir.
İslam dini aralarında doğal bazı fizyolojik ve psikolojik farklılıklar bulunan kadın ile erkeği insan olmaları bakımından eşit olarak görür. ‘`Sonra onu şekillendirip ona ruhundan üfledi. Sizin için işitme, görme ve idrak duygularını yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!`` (secde,9)
İslam dinine göre kadın erkek değişik rolleri yönüyle birbirlerini tamamlayan varlıklar olarak kabul edilir. Buna göre ne erkek tek başına yeterlidir ne de kadın. Birisinin olması diğerinin varlığını zorunlu kılar. Yani yaşamın ağırlığını her iki cins de birlikte sırtlayarak paylaşımlarda bulunur. Her iki cinste de diğerine göre ağır bastığı yanları yok değildir tabi ki. Sözgelimi kadında şefkat dozajı daha ağır iken, erkekte cesaret dozajı daha ağır basar… İşte bunun gibi farklılıklar üstünlük kriteri görüldüğünde kaotik bir hal ortaya çıkar. Aslında her iki cinsin farklılığının bir araya gelmesiyle denge unsuru yakalanmış olunur.
‘`Allah'ın her birinize bağışladığı yeteneklere imrenmeyin. Erkeklere kazandıklarından bir pay, kadınlara da kazandıklarından bir pay var. Allah'tan size lütfunu bağışlamasını isteyin. Allah her şeyi bilir.`` (Nisa,4)
Akıl melekesiyle donatılan her iki cins de Allah`ın emir ve yasaklarına uyup kulluk görevini yerine getirmekten sorumlu tutulmaktadır. ‘`Ben, cinleri ve insanları bana ibadet etsinler diye yarattım.`` (Zariyat,56)
İslam inancına göre sosyal hayat kadın ile erkeğin birlikteliğiyle devam eden bir süreçtir. Cinsiyet farklılığı Allah`ın birer hikmeti olduğu ve herkesin bu süreçte yaptığı eylemlerle değerlendirir. Allah(c.c), insanlar arasında asıl üstünlük kriterini takva(Allah`ın emir ve yasaklarına uymada hassasiyet) da görmektedir.
Demek ki, yaratılışta, Allah`a kul olmakta, ibadette, duada, suç ve cezada, yani kullukta, hürmet ve saygınlıkta, kısaca insan oluşta kadınla erkek arasında fark yoktur.
Sağlıkça kalın…