Bismihi Teala
Hafta sonu milyonlar YKS’ye girecek.
Kimisi için iş olsun torba dolsun…
Kimisi için dostlar alışverişte görsün…
Kimisi için hayat memat meselesi…
Kimisi için iddiasını ispatlama…
Ne ararsan var.
Bizde eğitim sınav odaklı olunca,
ayağını yere tam basamıyorsun.
Sınavkolik, bol sınavlı, sistem
bireyi kasıyor, geriyor.
Dolayısıyla bireyin eğitim süreci,
sancılı, stresli geçiyor.
Endişe, tedirginlik kimi zaman tavan yapıyor.
Oysa bireyin 12 yılını verdiği okullarda
okulla barışık olması ve okula aidiyet duyması beklenir.
Bugün okullar işlevsellikten uzak!
Günü geçirme mekânlarına dönüşmüş.
Öğrenci, öğretmen mutlu mu?
Eğer mutluysa, diyecek söz yok.
İyi mutluluklar dilerim(!)
Ya kazın ayağı öyle değilse?
Hadi başını kuma gömdün.
Görünen köy kılavuz ister mi?
Eğitim sınav odaklı olunca,
Ailelerin başka alana yönelmesi zorunlu oluyor.
Özel öğretim merkezlerine, özel ders olanaklarına yönelmesi...
Bu da ailelere ciddi bir külfet.
Aileler iki derede bir arada kalıyor.
Okul konforu gitgide düşüyor.
Öğretmen motivasyonunun düşmesi,
Okulların iflasın eşiğine gelmesiyle eş değer.
Oysa asıl kalıcı olan okullar olmalıdır.
Okullar asıl kimliğini konuşturmalı,
kendi varlığını hissettirmelidir.
Bu da öğretmenin varlığıyla olduğuna göre;
ailelerin hüsnü yaklaşımı, vereceği destekle
öğretmenlerin özverili, dirayet ve gayretiyle olmaz mı?
(YKS’ye girecek gençlerimize haklarında hayırlısı ne ise o olsun.
Muvaffakiyetler diliyorum.)
Kalın sağlıcakla…